Son Mühür- Berivan Kaya/ Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin 38. Kurultayı’na açılan soruşturmanın ardından, CHP İzmir Kurultay Delegesi Hatip Karaaslan’ın Ankara’ya giderek kurultayla ilgili şikayette bulunması kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Karaaslan'ın iddialarına CHP'den tepkiler yükselirken, Karaaslan hakkında disiplin süreci başlatıldı.
41 yılımı verdim partide görmedim!
Karaaslan'ı hiç tanımadığını dile getiren CHP İzmir İl Başkanlığı'nın ardından 25-26-27. Dönem İzmir Milletvekilliği yapan Tacettin Bayır, "Ben 41 yılını bu partiye vermiş, il başkanlığı ve vekillik yapmış biri olarak bu şahsı tanımıyorum. Bu kişiyle parti çalışmasında bile karşılaşmadım. Partili olduğunu da düşünmüyorum. Partide emeği olmamış bir adamı kim nasıl kurultay delegesi yazdı? Kurultay delegesi sınanmış iyi partililerden yazılır. Bu liste blok listeydi. Blok olunca direkt il başkanının kendi insiyatifi ile oluyor. İl başkanında tanıdığını da düşünmüyorum. Ona birisi yazdırdı. Ya bir milletvekili ya belediye başkanı yazdırdı. İlçe ile de ilişkileri yok. Ben Karabağlar'da yıllarca siyaset yaptım. İlçede örgütlü olsaydı tanırdım. Bu arkadaşın sol görüşlü olduğunu düşünmüyorum. Partiye böylesi zarar verecek açıklamalar yapan birisi sağ görüşlüdür" ifadelerini kullandı.
CHP'yi frenlemek için...
'Şaibe' iddialarının gündem değiştirmek için ortaya atıldığını vurgulayan Bayır, "AKP gündem değiştirme konusunda çok başarılı. CHP'nin oylarının yükseldiği iktidara gittiği ve İmamoğlu'nun güçlü çıkışlar yaptığı dönemde gidişatı frenlemek için yaptılar. CHP'yi tartışılır hale getirmek istediler. Kurultaya şaibe getirerek tartışmalar yaratalım anlayışı var. Çok yanlış bir anlayış bu" dedi.
Aday için b planı hazırlanmalı
Ön seçime ilişkin açıklamalarda bulunan Tacettin Bayır, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın yarıştırılmasının doğru olmadığını dile getirdi. Aday belirleme sürecinde b planı olması gerektiğine vurgu yapan Bayır, "Henüz seçim takvimi açıklanmadı. Seçime 3 yıl varken, adayın belirlenmesi tartışılır. Bir başka durum da var. CHP'nin mutlaka bir B planı olmak zorunda. İmamoğlu hakkında art arda açılan davalar ve soruşturmalar var. AKP, yargıyı baskı altına alarak İmamoğlu'na siyasi yasak getirip oyun dışına itebilirler. Bizim adayımız belli olduktan sonra yargının bunu yapabilmesi zorlaşıyor. Kamuoyunda birinci parti olan bir partinin Cumhurbaşkanı adayını oyun dışına itmek AKP ve Tayyip Erdoğan'ın işine gelen bir durum. Bununla ilgili de B planı hazırlanmalı. Ben Yavaş ve İmamoğlu'nun ayrı ayrı yarıştırılmasını doğru bulmuyorum. Birlikte yarıştırılmasını da doğru bulmuyorum. İmamoğlu'nu siyasi yasaklı yaparlarsa partinin adayı Yavaş olmak zorunda. Bugün açıklanan bir ankette Yavaş ve İmamoğlu noktasında ayrı ayrı çalışma yapıldığında yüzde 41,5 Yavaş'a, yüzde 34 Erdoğan çıkıyor. İmamoğlu da yüzde 2 fazla alıyor. Her iki aday da Erdoğan'ı devirebilecek potansiyelde. AKP bir hata yapar da İmamoğlu'nun önünü keserse İmamoğlu kahraman olacak. İmamoğlu'na destek verenler de Yavaş'a oy verecektir. Ben her iki adayla da bu yarışı geçeriz. Burada Yavaş'ın ön seçime girmemesini de doğru buluyorum. İkisi de bizim partimizin adayı olacağı için iki adayı yarıştırıp kamplaştırmak doğru olmaz" ifadelerine yer verdi.