Son Mühür- İzmir’in Çeşme ilçesinde tek içme suyu kaynağı olarak kullanılan Kutlu Aktaş Barajı, kritik seviyenin de altına indi.
İZSU verilerine göre barajdaki su miktarı 21 Ekim 2025 itibarıyla yüzde 0,5’e düştü. Çeşme–Yarımada Çevre Derneği’nin bugün sahada çektiği fotoğraflar ise baraj gövdesinin neredeyse tamamen kuruduğunu ortaya koydu.
Barajdaki düşüş geçen yıllara göre dramatik seviyede
Geçtiğimiz yıl aynı dönemde su seviyesi yaklaşık yüzde 10 civarında seyrediyordu. Bu yıl yaşanan sert düşüş, Çeşme’nin 2026 yazında daha ağır bir su kriziyle karşı karşıya kalacağına işaret ediyor.
Yoğun yağışlara rağmen seviye artmadı
Son üç haftadır bölgede etkili olan yağışlara rağmen barajdaki su seviyesi yüzde 0,1 dahi yükselmedi. Dernek, bu durumun üç temel nedene bağlı olduğunu belirtti:
Barajı besleyen dereler tıkandı
Özellikle Germiyan yönünden gelen derelerin, kaçak moloz dökümleri, dolgu faaliyetleri ve doğal akışa müdahaleler nedeniyle baraja ulaşamadığı kaydedildi.
Bu engellemeler bir yandan bölgede taşkınlara yol açarken, diğer yandan barajın su toplamasını neredeyse imkânsız hale getiriyor.
Mahkeme kararlarına rağmen taş ocağı faaliyeti sürüyor
Barajın üst kotlarında bulunan taş ocağının, defalarca verilen yürütmeyi durdurma kararlarına karşın çalışmaya devam ettiği belirtildi. Bu faaliyetlerin:
Yeraltı su akışlarını kestiği veya yönünü değiştirdiği,
Barajın doğal beslenme kaynaklarını ortadan kaldırdığı vurgulandı.
Kontrolsüz yapılaşma su toplama kapasitesini bitirdi
Baraj çevresinde artan kaçak yapılar, kaçak artezyen kuyuları ve arıtılmamış atık sular, Kutlu Aktaş Barajı’nın su tutma kapasitesini neredeyse sıfıra indirmiş durumda.
Yetkililere göre, mevcut koşullar altında önümüzdeki aylarda yağış olsa dahi barajın geçen yılki seviyesine ulaşması düşük bir ihtimal.
2024–2025 yazındaki su kesintileri daha ağır şekilde geri dönebilir
Geçtiğimiz yıl baraj suyunun tükenmesiyle birlikte Temmuz ayından itibaren Çeşme’de geniş kapsamlı su kesintileri uygulanmış; halkın tepkileri üzerine 12 Ağustos’ta Karareis Barajı’ndan Çeşme’ye su aktarılmak zorunda kalınmıştı.
Bu süreç:
Turizmi,
Ekonomiyi,
Halk sağlığını ciddi şekilde olumsuz etkilemişti.
Dernek, mevcut göstergelerin 2026 yazında çok daha ağır bir tabloyu işaret ettiğini ifade ediyor.
Acil eylem planı zorunlu hale geldi
Çeşme-Yarımada Çevre Derneği, ilgili tüm kurumlara kapsamlı bir çağrı yaparak acil önlem planının hayata geçirilmesini istedi. Talep edilen adımlar şöyle sıralandı:
1. Bütünsel su kullanım projeksiyonu hazırlanmalı
Nüfus artışı, turizm yoğunluğu, yaz aylarındaki tüketim artışları ve yeni su kaynakları dikkate alınarak bilimsel bir çalışma yapılması isteniyor.
2. Derelerin yatağı temizlenmeli
Doğal akışın yeniden sağlanması için baraja ulaşan tüm dere yataklarının acilen temizlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
3. Taş ocağı faaliyetleri durdurulmalı
Mahkeme kararlarına rağmen çalışan taş ocağının derhal kapatılması ve baraj havzasının sıkı şekilde korunması talep ediliyor.
4. Kaçak yapılaşma kontrol altına alınmalı
Havza bölgesindeki kaçak yapılar, artezyen kuyuları ve atık su kaynaklarının denetlenmesi gerektiği belirtiliyor.
5. Su israfını azaltacak düzenlemeler uygulanmalı
Dernek, özellikle yazlık bölgelerde kontrolün artırılması gerektiğini vurgulayarak şu önerileri sıraladı:
Yüzme havuzu doldurma denetimleri,
Belediye şebeke suyunun tarımda kullanımının engellenmesi,
Kaçak sulamanın tespiti,
Oteller ve büyük işletmeler için zorunlu tasarruf planları.
Su, Çeşme'nin geleceği için hayati önemde
Kutlu Aktaş Barajı’nın bugün geldiği nokta, yalnızca bugünün değil, Çeşme’nin geleceğinin de tehlikede olduğunu gösteriyor.
Su güvenliği sağlanmadığı takdirde turizmden ekonomiye, tarımdan halk sağlığına kadar tüm alanların olumsuz etkileneceği belirtiliyor.
Çeşme-Yarımada Çevre Derneği, “Sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz” diyerek kamuoyuna çağrısını yineledi.