Son Mühür / Atakan Başpehlivan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, 94. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın basın toplantısında kente dair etkinliklerdeki sponsorluk tartışmalarında önemli açıklamalarda ve eleştirilerde bulundu.
“Sponsorlukla ilgili kimseye yalvar yakar olamayız”
Basın toplantısının soru cevap kısmında sponsorluk ile ilgili kimseye yalvar yakar olamayacaklarının altını çizen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Sponsorlukla ilgili kimseye yalvar yakar olamayız. Biz kimseden dilenecek değiliz. Kimse bize destek olmasa da bunu yapacağız ama buradaki sıkıntıyı gören, destek olmanın gerektiğini gören bazı insanlar bunu belli eder. Siz söylemeden, ‘ihtiyacınız varsa biz yanınızdayız’ derler.” diye konuştu.
“İzmir’e sahip çıkacak insanlar var”
İzBB’ye destek olan iki önemli kurumun ise bugün burada olduğunun altını çizen Başkan Cemil Tugay, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bize destek olan iki kurumun temsilcisi buradalar. Biz başkalarından da bunu beklerken onlar kaçıyorlar. Bazı sözler vermiş insanların gerekçesiz şekilde sözlerinden geri adım attığını görüyoruz. ‘Biz İzmir’e sahip çıkmak istemiyoruz’ diyenler saklansın ama İzmir’e sahip çıkacak insanlar var. O ruhun yaşadığını görüyorum. Düzenlediğimiz fuarın daha keyifli bir hale gelmesi için ne yapabiliriz diye soruların sorulmasını istiyor insan. İzmir’de bu öylesine kanıksanmış bir olay haline gelmiş ki, dünyanın her yerinde o kenti özel yapan, kimliğini kazandırmış etkinliklere bütün şehir destek olur. Herkesin az ya da çok verebileceği bir katkı olur.
Demin soruldu falanca firmayı aramadınız mı? Ben söylemekten hicap duydum randevu istemişler, randevu bile vermemişler. Buradaki o durağanlık ve heyecansızlığı ben kabul etmiyorum. Belediye, bu halkın belediyesi bu konuyla ilgili bir sorun sıkıntı varsa herkes buna sahip çıkacak. Bu kent ve ülke nasıl kalkınacak, sorunlarla nasıl yüzleşecek? Ülkeyi kim yönetirse yönetsin halkla birlikte yapabiliyorsa problemler çözülür. Bu kentin herkese daha fazla bir şey verebilmesi için insanların bu kente bir şey vermesi gerekiyor. Orayı burayı yak, insanların huzurunu kaçır böyle olmaz. Biz burada çalışıyoruz, peki onlar ne yapıyor? Bu kent içinde bir şey yapmak zorundasınız.
Huzurevi yapalım diyoruz tık yok. Yukarıda antik tiyatro var bakanlık zaten para vermiyor. Kentin her tarafı tarihi eserlerle dolu, siz bunları alın İngiltere’ye verin havalara uçarlar. Biz ne yapıyoruz, bakanlık para versin diye bekliyoruz. Yetiyor mu? Yetemiyor. Daha fazlası neden bu kentten çıkmıyor. Neden bu kentin duyarlı insanları bu kente sahip çıkmıyor. Öyle belediyeyi eleştir, bakanlığı eleştir bu işler böyle olmaz, destek olmak gerekiyor. Bu şekilde olmaz. Ben inanıyorum biz bunları konuştukça bir şeyleri değiştireceğiz. Biz hatalarımızı görmeye çalışacağız. Siyaset makamı açısından da ben bunu söyleyebilirim. İnsanlarımızın ve toplumumuzun da bunları söylemesi gerekiyor.”