Son Mühür/Merve Turan- Tunç Erciyas’ın hazırlayıp sunduğu Sıcak Bakış programının bugünkü konuğu gazeteci Yağmur Daştan oldu. Programda İzmir ve Ege Bölgesi’ni yakından ilgilendiren turizm politikalarından çevre sorunlarına, yerel yönetim projelerinden oda seçimlerine ve asgari ücret tartışmalarına kadar birçok başlık ele alındı.
TGA seçimi ve İzmir turizmi
Programın ilk bölümünde, 21 Aralık Pazar günü yapılacak Türkiye Turizm ve Tanıtım Geliştirme Ajansı (TGA) seçimleri gündeme geldi. Tunç Erciyas, seçimin İzmir ve Ege Bölgesi açısından önemine dikkat çekerek, Bornova ve Çeşme’de oy kullanılacağını hatırlattı. Erciyas, İzmir Turizm Tanıtma Vakfı Başkanı Mehmet İşler’in projelerine ve TGA bünyesinde Ege Masası kurulması fikrine değinerek, bu sürecin bölge turizmi açısından kritik olduğunu vurguladı.
Yağmur Daştan ise İzmir’de turizm konusunda bütüncül bir yaklaşımın bulunmadığını ifade etti. İzmir’in kaynak ve altyapı açısından güçlü olmasına rağmen turizm potansiyelini yeterince kullanamadığını belirten Daştan, Türkiye genelinde rekor seviyelere ulaşan turizm gelirlerinden İzmir’in hak ettiği payı alamadığını söyledi. Çeşme, Menderes, Seferihisar, Urla, Karaburun, Foça ve Dikili gibi önemli destinasyonların yanı sıra Selçuk, Agora, Kemeraltı ve Basmane gibi kültürel ve tarihi değerlerin yeterince tanıtılamadığını dile getiren Daştan, tanıtım ve geliştirme politikalarının güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Daştan, seçim sürecinde Mehmet İşler ve ekibine başarı dileklerini iletti.
Gediz Nehri ve İzmir Körfezi’nde çevre sorunu
Programın bir diğer önemli başlığı İzmir Körfezi ve Gediz Nehri’ndeki çevre sorunları oldu. Tunç Erciyas, Yağmur Daştan’ın katıldığı saha gezisine atıf yaparak, körfezde yaşanan kirliliğin boyutlarını sordu.
Daştan, Gediz Nehri’nin İzmir için kadim ve hayati bir değer olduğunu ancak ciddi bir çevresel tehditle karşı karşıya bulunduğunu belirtti. Daştan "İzmir’de gerçekten çok önem verilmesi gereken noktalardan biri su yaşamdır. Gediz Nehri gibi aslında çok kadim bir değerimiz var. Bu kadar deniz seviyesi düşmüş ki 2 metre diye düşünürken en fazla 60 santim olduğunu söylediler. Biz önce Menemen’e gittik. Menemen biliyorsunuz tarım alanında en güçlü ilçelerimizden biri. Tarım ne demek? Hem toprak hem de toprağı besleyen su demek.
Orada çok büyük bir su problemi olduğunu öğrendik. Sanayi fabrikalarından atıklardan oluşan deterjan suyuyla bizim yediğimiz sebzeler, meyveler o suyla can buluyor. Gediz Nehri ile İzmir Körfezi’nin ilk buluştuğu yere gittik. Bir körfez keyfi yapacağımızı düşünürken su kamışları kurumuş, simsiyah olmuştu. Biraz daha ilerleyince nefes alamaz olduk çürümüş yumurta kokusundan. Körfezin temizlenmesi gerekiyor. Bu geleceğe ihanettir." dedi.
Ulaşım projeleri ve Türk geçit tartışması
Güzelbahçe’de yapılan bir açılışta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın açıklamaları da programda değerlendirildi. Tunç Erciyas, Türk Geçit Projesi’nin yeniden gündeme geldiğini ve projenin geçmişte Binali Yıldırım’ın 35 projesi arasında yer aldığını hatırlattı.
Yağmur Daştan, denizin altından Karşıyaka’ya uzanacak metro projesinin İzmir için önemli bir kazanım olabileceğini belirtti. Daştan, "Bu konu üzerinden ele alınması gerektiğini düşünüyorum. İzmir için çok değerli, böyle bir şeyi İzmirli olarak çok isterim. Metroyu denizin altından Karşıyaka’ya geçirmek için hazırlık yapıyoruz. Bu Türkiye’nin en uzun hatlarından biri olacak demişti Sayın Cemil Tugay. İnşallah da yapılır, umarım hayata geçirilir.
Ulaşım konusunda büyük bir rahatlama olur, İzmir için bir artı olur. Ancak geçtiğimiz yıllara baktığımızda bu konuyla ilgili çok eleştiri vardı. Sayın Binali Yıldırım’ın 35 proje programı kapsamında o zaman denilmişti ki bu projeye yoğun itirazlar gelmişti. Hatta proje maliyeti o zamanın maliyetiyle 3,5 milyar TL’ydi. İzmir ulaşımı için 60 kilometre metro, 6 iskele yayılacağı, 20 yolcu vapuru ve 6 araba vapuru bulunabileceği söylenmişti. Ancak bunun körfezdeki sirkülasyona engel olacağı, kent içi ulaşım ilişkisi olmadığı, sulak ve doğal alanlara zarar vereceği gerekçesiyle vazgeçildi. En sonunda bu proje iptal edildi. Bahsettiğim konunun tarihi 2015. Üzerinden 10 yıl geçmiş. Biz bu yıllarda ne yaptık?" dedi.
İzmir’de ulaşımda güncel gelişmeler
Tunç Erciyas, İzmir’de ortak akla ihtiyaç olduğunu ifade ederek, merkezi hükümetle kurulan temasların önemine değindi. Alt geçit projelerinin tamamlanma aşamasında olduğunu, Buca Metrosu’nun otogara kadar uzatılacağının ve Urla’ya raylı sistem planlandığının açıklandığını aktardı.
Yağmur Daştan ise Üçyol bölgesinde yaşanan trafik sorununa dikkat çekerek, yol daraltma çalışmaları nedeniyle oluşan sıkıntının kısa süre içinde giderileceğini ve bölgedeki çalışmanın tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.
Okullarda su ve sabun tartışması
Programda Milli Eğitim Bakanı’nın Kiraz ilçesini işaret ederek yaptığı “okullarda su yok” açıklaması da ele alındı. Tunç Erciyas, Cemil Tugay’ın bu eleştirilere sert yanıt verdiğini hatırlattı.
Daştan ise konuya "Önceki günlerde Sayın Bakan’ın böyle bir açıklaması oldu. İzmir’in okullarında tuvaletlerde sabun var ama çeşmelerden su akmıyor dedi ve tartışmaların fitilini ateşledi. Sayın Cemil Tugay’ın da Milli Eğitim Bakanı’na tepkileri oldu. “Bir gün olsun bu okullara gidip kontrol etmiş mi ki bilsin? Devletin yapması gereken işleri biz yapıyoruz. Çocukların karınları doysun diye kapı önlerinde yemek dağıtıyoruz.
Hadi çok dindarsınız, o gözle bakıyorsunuz ya; camileri biz temizliyoruz. Gidin bakın, bahçelerin tentelerinin üzerinde ya Büyükşehir Belediyesi yazar ya da ilçe belediyeleri. Neden? Çünkü o da insanımızın ihtiyacıdır.” demiş. Sayın Cemil Tugay bu açıklamalarda gerçekten çok sinirlenmiş, büyük bir tepki gösterdi. İzmir’de biz bu konunun üzerinde Son Mühür olarak çok fazla duruyoruz. Ancak şu anda hali hazırda okullarda bir problem var mı? CHP kanadı okullarda bir problem olmadığını söylüyor. İlçe başkanı da bir açıklama yaptı. Keza Sayın Cemil Tugay da böyle bir şey olmadığını söylüyor. Bu tartışma devam edecek gibi." yanıtını verdi.
Bilim insanlarının görüşleri
Yağmur Daştan, İzmir’de bilim insanlarının görüşlerinin yeterince dikkate alınmadığını dile getirdi. Özellikle son dönemde yaşanan güneş patlamalarıyla ilgili kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına bilim insanlarına danıştığını belirten Daştan, bilimsel bilginin önemine vurgu yaptı ve bilim insanlarıyla yeniden güçlü bir iletişim kurulması gerektiğini söyledi.
Buca Belediyesi iddiaları
Programın son bölümünde Buca Belediyesi’ne ilişkin iddialar gündeme geldi. Tunç Erciyas, Buca’da yaşanan gelişmeleri sordu.
Yağmur Daştan, Buca Belediyesi’ne kayyum atanacağı iddialarının haberleştirildiğini, CHP Genel Merkezi’nin müdahalesiyle bazı belediye başkan yardımcılarının görevlendirildiğini aktardı. Maaş gecikmeleri ve çalışanların yan haklarına ilişkin sorunların bulunduğunu belirten Daştan, CHP Genel Merkezi’nin bu adımının nedenlerini sorguladı ve benzer uygulamaların diğer belediyelerde olup olmayacağı sorusunu gündeme getirdi.
Oda seçimleri ve asgari ücret gündemi
Oda seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte yaşanan tartışmalara da değinildi. Yağmur Daştan, oda seçimlerinin yerel seçimlerden daha sert tartışmalara sahne olduğunu, karşılıklı iddiaların ve hukuki süreçlerin gündeme geldiğini söyledi.
Programın kapanışında asgari ücret görüşmeleri ele alındı. Yağmur Daştan, işçi tarafının masada olmamasının sürece etkisinin merak konusu olduğunu ifade ederek "Geçtiğimiz yılı da hatırlıyorum, çok bir beklenti yoktu. Ancak bu dönem yapılan açıklamalar, Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları bu dönem biraz şaşırabileceğimizi düşündürüyor.
30’u çok geçeceğinden ne yazık ki emin değilim. Umudumuz işçinin alın terinin hakkıyla verilmesi. Ancak asıl düşünceğimiz konu asgari ücret olmamalı. Asgari ücret bir geçim ücreti olmamalı, asgari ücret taban ücret olmalı." dedi.