İzmir'in Ödemiş ilçesinde, 2 Temmuz akşamı Tosunlar Mahallesi Manastır mevkisinde çıkan ve şiddetli rüzgarın etkisiyle geniş bir alana yayılan orman yangınının bıraktığı tahribat, havadan çekilen görüntülerle gözler önüne serildi. Ekiplerin aralıksız müdahalesiyle 4 Temmuz'da kontrol altına alınabilen yangın, sadece ormanlık alanlara değil, zeytinliklere, evlere ve ağıllara da büyük zarar verdi.
Felaketin anatomisi: Üç gün süren mücadele ve tahliyeler
Ödemiş'te başlayan yangın, kısa sürede şiddetli rüzgarın etkisiyle kontrolden çıkarak geniş bir bölgeye yayıldı. Alevlerin tehdit ettiği Suçıktı, Tosunlar, Üzümlü, Ortaköy ve Karadoğan mahalleleri tedbir amaçlı boşaltıldı. Orman ekiplerinin ve diğer destek birimlerinin üç gün boyunca sürdürdüğü amansız mücadele, rüzgarın da hafiflemesiyle 4 Temmuz'da başarıyla sonuçlandı ve yangının enerjisi düşürülerek kontrol altına alındı. Bu süre zarfında, tahliye edilen mahallelerdeki çok sayıda ev ve ağıl kullanılamaz hale geldi. Zeytinlikler de alevlerin hedefi oldu, geriye yalnızca külleşmiş ağaçlar ve yapılar kaldı.
Yıkımın boyutu havadan belirlendi
Yangının etkilediği bölgeler, dronlar aracılığıyla havadan görüntülendi. Sarp arazide yer alan yoğun çam ormanlarının ve zeytin bahçelerinin yangın sonrası siyaha büründüğü görüldü. Yanan bazı evler iş makineleriyle yıkılırken, bölge sakinlerinin geçici barınma ihtiyacını karşılamak üzere konteyner kurulum çalışmaları hızla devam ediyor.
Yangın mağdurlarının yürek burkan hikayeleri
Yangının bıraktığı derin izler, bölge sakinlerinin anlattıklarıyla daha da belirginleşti. Hediye Köymen, kayınvalidesinin evinin yanması nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu ve ömrünün önemli bir kısmını bu evde geçirdiğini ifade ederek, yaşadıkları acıya sabır diledi.
Hayvancılıkla uğraşan 60 yaşındaki Necati Öksüz, yanan evinin başından uzun süre ayrılamadı. Alevlerin mahalleyi bir saat gibi kısa bir sürede sardığını belirten Öksüz, hayvanlarını son anda kurtarabildiklerini ancak evleri, dağları ve taşları saran küllerin her şeyi yok ettiğini söyledi. Devletin desteğiyle konteynerlerinin kurulduğunu belirten Öksüz, "Bu yangından hiçbir şey kurtulamazdı. Allah'tan gelene razıyız." diyerek tevekkülle konuştu.
Yangın sırasında tedavi için ilçe merkezinde oğlunun yanında olan 73 yaşındaki İbrahim Kesimoğlu, evde olsaydı yanacağını düşündüğünü ifade etti. Tansiyon düşüklüğü nedeniyle yürüyemediğini belirten Kesimoğlu, evlerinin ve ahırdaki saman balyalarının yandığını, üzerlerindeki elbiselerle kaldıklarını anlattı. Hayvan yemi için çektikleri kredinin ödeme gününün yaklaştığını dile getirerek, bu kredilerin ertelenmesi veya ek destek sağlanması talebinde bulundu. Yaşamasına sevindiğini belirten Kesimoğlu, "Yüce Allah böyle acıları Türk milletine bir daha yaşatmasın." dileğinde bulundu.
Kesimoğlu'nun eşi Fadime Kesimoğlu ise yangına bir anda yakalandıklarını ve can havliyle koyunlarını mahalle dışındaki bahçeye götürdüklerini aktardı. Alevlerin küllerinin üzerlerine kar gibi yağdığını anlatan Fadime Kesimoğlu, eş dost yardımıyla tarlayı sürerek yangını önlemeye çalıştıklarını ve sabaha kadar nöbet tuttuklarını belirtti.