İZMİR HABERLERİ

İzmir Balçova’daki saldırı çocuk şiddetini gündeme taşıdı: "Toplumsal alarmın habercisi"

İzmir’de yaşanan iki kanlı olay, çocuk ve ergenlerde şiddet eğiliminin geldiği noktayı gözler önüne serdi. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği İzmir Şube Başkanı Doç. Dr. Yağmur Soylu, “Sanal dünyada şiddet bir oyun ya da kolay bir çözüm olarak sunulabiliyor. Bu da çocukların gerçek hayattaki sonuçları göz ardı etmesine yol açıyor” dedi.

Abone Ol

İzmir’de 16 yaşındaki E.B.’nin pompalı tüfekle polis merkezini basması ve yine 16 yaşındaki H.U.B.’nin aile içi tartışmada babasını öldürüp annesini yaralaması, çocuk ve ergenlerde artan şiddet eğilimini yeniden gündeme taşıdı. Kamuoyunda derin yankı uyandıran olaylara dikkat çeken Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği İzmir Şube Başkanı Doç. Dr. Yağmur Soylu, “Bunlar yalnızca bireysel trajediler değil, toplumsal alarmın habercisidir” diye konuştu.

“Şiddet çözüm olarak içselleştiriliyor”

Çocuk ve ergenlerde şiddet eğilimindeki artışın nedenlerine değinen Soylu, aile içi iletişim eksiklikleri, psikolojik sorunların erken fark edilmemesi, okullarda zorbalık ve toplumsal kutuplaşmanın etkili olduğunu söyledi. Soylu, “Bu vakalarda ortak noktalardan biri, şiddetin bir çözüm yöntemi olarak içselleştirilmesidir. Çocuk, sorunla baş edemediğinde çevresinde gördüğü yöntemleri taklit etme eğilimindedir. Bu noktada medya ve dijital içerikler güçlü bir etkiye sahiptir” ifadelerini kullandı.

Sosyal medya tehlikesine dikkat

Sosyal medyanın ergenlerin dünyasında önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Soylu, özellikle kısa video platformlarında şiddetin bir eğlence unsuru gibi sunulabildiğini belirtti. Algoritmaların çocukları sürekli şiddet, nefret söylemi ve radikal içeriklerle karşılaştırabileceğini aktaran Soylu, “Bu durum bilişsel çarpıtmaları besler, duygusal duyarsızlığa yol açar. Sansürlü ve filtreli sanal dünya, çocukların gerçeklik algısını bozabilir” dedi.

Dijital okuryazarlık vurgusu

Çocuklarda şiddet eğiliminin önlenmesi için çözüm önerilerini sıralayan Soylu, aile içi iletişimin güçlendirilmesi, sosyal medya kullanımının denetlenmesi, dijital okuryazarlığın geliştirilmesi ve psikolojik destek hizmetlerinin artırılması gerektiğini söyledi. Soylu, “Aileler çocuklarının ekran süresini kontrol etmeli, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmalı. Okullarda rehberlik hizmetleri güçlendirilmeli, zorbalıkla mücadele ve değerler eğitimi programları yaygınlaştırılmalı” dedi.

“Gençlere doğru rehberlik hayati”

Çocukların toplumun geleceği olduğunu belirten Soylu, şiddet eylemlerinin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. “Bu olaylara sadece ‘suçlu’ ve ‘mağdur’ penceresinden bakılmamalı” diyen Soylu, ergenlik döneminde kimlik arayışında olan gençlere güvenli sosyal ortamlar sunulması ve doğru rehberlik yapılmasının hayati önemde olduğunun altını çizdi.