Son Mühür- ‘’Terörsüz Türkiye’’ olarak yola çıkan ve ilk toplantı öncesi adı ‘’Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuna’’ dönüştürülen sürecin ilk kıvılcımı, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz Ekim ayında grup toplantısı sırasında Abdullah Öcalan’a yönelik çağrısıyla yakılmıştı.
Gazeteci Fatih Altaylı, sürecin iki ana aktörü arasında şiirli bir mesajlaşma olduğunu öne sürmüş ve Bahçeli’nin Öcalan’a şiir gönderdiğini savunmuştu.
Altaylı’nın iddiasını geliştiren isim gazeteci Ertuğrul Özkök oldu. Özkök, Bahçeli’nin Öcalan’a, Cahit Sıtkı Tarancı’nın ‘’Memleket isterim’’ şiiriyle seslendiğini öne sürdü.
‘’Memleket isterim’’ şiirini tercih etti...
Tarancı şiirinde,
‘’Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun" dizeleriyle sesleniyordu.
İzmir’den Bahçeli’ye Cahit Külebi önerisi...
Cumhuriyet dönemi Türk siyasi tarihi üzerine çalışmalarıyla dikkat çeken Prof. Dr. Hakkı Uyar, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye Öcalan’a göndermesi için yeni bir şair ve yeni bir şiir önerisi getirdi.
Uyar mesajında,
‘’Bahçeli, Öcalan’a Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Memleket isterim” şiiri yerine diğer Cahit’in (Külebi) “Hikaye” şiirini gönderse de güzel olurdu:
“Benim doğduğum köyleri
Akşamları eşkıyalar basardı.
Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem
Konuş biraz!”’’ ifadelerine yer verdi.