Son Mühür- Halk TV’ye konuşan İmamoğlu, “Benim tutuklanmam ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine yönelik en büyük sabotajdır” diyerek süreci hedef alan girişimlere dikkat çekti.

İmamoğlu, bazı CHP’li belediye başkanlarının AKP’ye geçişini “fidye siyaseti” olarak nitelendirdi. Belediye başkanlarının soruşturmalar ve teftişlerle şantaja maruz bırakıldığını söyleyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Bu fidye yöntemi, savcılık soruşturmalarıyla başlayan şantajla devam ediyor. AK Parti’ye geçersen serbestsin, geçmezsen hapistesin tehdidiyle belediye başkanları baskı altına alınıyor. İktidar safına geçerek fidyesini verenler soruşturmalardan kurtuluyor.”

“Tutuklanmam sürece yönelik sabotaj”

“Tutuklanmam sürece yönelik sabotaj”

İmamoğlu, kendi davası üzerinden sürecin baltalandığını belirterek şunları kaydetti:

“İBB davasıyla tutuklanmam, ‘Terörsüz Türkiye’ ismiyle başlayan sürece yönelik en büyük sabotajdır. Bu sabotaja hala devam ediyorlar. Komisyonun başarısının önündeki en büyük engel, iktidarın kumpaslar, yargı süreçleri ve kayyımlar üzerinden yürüttüğü sabotajlardır.”

Bahçeli’ye mesaj: “Sabotajı gördüğünü biliyorum”

Bahçeli’ye mesaj: “Sabotajı gördüğünü biliyorum”

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarına da değinen İmamoğlu, “Bahçeli’nin Türkiye’nin kaderini belirleyen bu sürece karşı gerçekleştirilen en büyük sabotajı gördüğünü ve bunu yapanları anladığını biliyorum” dedi. Bahçeli’nin kendisi ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkındaki ithamlarını ise vicdanen ve hukuken doğru bulmadığını belirtti.

“Siyaset tarihimizin en utanç verici dönemi”

AKP’ye geçen belediye başkanlarını eleştiren İmamoğlu, dönemin siyasi tarih açısından “utanç verici” olduğunu ifade etti:

“Hukuksuz tutuklamalar, yargı tacizi, tehditler ve baskılarla bu süreç işletildi. Hakkımla aldığım diplomamın gasp edilmesi, İBB ittifakımızın terörle bağdaştırılmaya çalışılması, tümü siyaset tarihimizin kara lekeleridir.”

“Kumpasın son safhası fidye yöntemi”

İmamoğlu, savcılık bağlantılı olduğu iddia edilen bazı avukatlar aracılığıyla belediye başkanlarının tehdit edildiğini söyledi:

“Etkin pişmanlık adı altında verilen ifadeler şantaj ve fidye yöntemiyle alınan yalanlardır. İnsanlar ya aileleriyle ya da işleriyle tehdit ediliyor. Sonunda istenilen ifadeyi verenler serbest kalıyor.”

“Operasyonların talimatı Erdoğan’dan”

Tüm sürecin siyasi baskıyla yürütüldüğünü savunan İmamoğlu, “Bütün operasyonlar Erdoğan’ın talimatıyla yapılmış, boyun eğmeyenlere cezaevi yolu, diz çökenlereyse transfer zorunluluğu getirilmiştir. Bu düzenin özeti budur” ifadelerini kullandı.

CHP’nin komisyon kararı

İmamoğlu, CHP’nin TBMM’de kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”na katılma kararını savundu. Bu adımın tarihi bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak şu sözleri kaydetti:

“Silahların susması, adil bir barışın sağlanması ve gerçek demokrasi için CHP üzerine düşen görevi yapmaktadır. Komisyonun başarısına engel olmak isteyenler, aslında Türkiye’nin geleceğini sabote etmektedir.”

“Milletin kararı yaklaşıyor”

Son olarak Bahçeli’ye de dolaylı bir gönderme yapan İmamoğlu, “Milletin kararını vereceği gün yaklaşmaktadır. Sabır taşmıştır. Herkes söyleyeceği sözü iki kere düşünmeli ve millete karşı sorumluluğunu unutmamalıdır” diyerek mesajını tamamladı.

Kaynak: HABER MERKEZİ