İZMİR HABERLERİ

Devrim şehidimiz Kubilay'ın mezarı kayıp!

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr Ahmet Mehmetefendioğlu Menemen olayının öncesi ve sonrasını anlattı. 23 Aralık 1930'da Şehit olan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, bekçiler Hasan Bey ve Şevki Bey'in mezarlarının kayıp olduğunu belirtti

Abone Ol

Son Mühür/ Beste Temel- Son Mühür Televizyonu'nda yayımlanan Sıcak Bakış programına konuk olan Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr Ahmet Mehmetefendioğlu Menemen olayı ve devrim şehitlerimiz Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, bekçiler Hasan Bey ve Şevki Bey ile ilgili Tunç Erciyas'ın sorularını yanıtladı.

Mezarların yeri belli değil!

Yakın dönem Türk tarihine damgasını vuran insanların mezarlarına ulaşmayı ya da hikayelerini mezarları üzerinden anlatmayı çok seven, daha önce Müftü Rahmetullah Efendi, Mümin Aksoy, Albay Cevdet gibi kahramanların yaşamına dokunan Dr. Ahmet Mehmetefendioğlu, Kubilay'ın mezarının yerinin belli olmadığını ifade etti.

Mezar Kubilay anıtında mı?

23 Aralık 1930'da Şehit olan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, bekçiler Hasan Bey ve Şevki Bey'in mezarlarının yeri bilinmiyor. Kubilay Anıtı'nın orada olduğu iddiaları var.

"Kubilay Anıtı Menemen’de, 1934 yılının Aralık ayının son günlerinde yapılır. Kentin ya da yaşanmışlığın simgesi olarak orada yer alır. Olayın hemen sonrasında bir devlet töreni yapılır ve bu üç şehidimiz o dönemdeki mezarlığa gömülür.

Ancak 1935’li yıllarda Menemen’deki mezarlığın yetersiz kaldığı, konutlaşmaya ve yapılaşmaya açıldığı için mezarlığın kaldırıldığı söylenir. Artık orası yapılanmaya başlar. Acaba bu mezarlar alınıp açılan anıtın oraya mı getirildi? Böyle bir şey olmuş olsaydı, bunun resmî kayıtlarda ya da o dönemin gazete haberlerinde yer alması gerekirdi.
Ben hem rahmetli Kubilay’ın hem de şehit iki bekçimizin çocuklarına ve akrabalarına ulaştım. Geçen 25 yıllık süre içinde Vedat Bey’le de konuşmuştum Kubilay’ın oğluyla… Rahmetle anıyorum. Zaten babasının hayatını kaybettiği yıllarda kendisi daha çocuktu."

Kayıtlarda yok!

"Anıtın yapılmasına ilişkin elimizde, projesinden taşın nasıl seçildiğine kadar tüm ayrıntıları içeren yüzlerce, binlerce belge var. Ancak bu mezarların ve şehitlerimizin naaşlarının eski mezarlıktan alınıp bugünkü anıta getirildiğine dair güçlü bir kanıt yok.

Hâlâ Vedat Amca’nın bir oğlu hayatta; Mustafa Fehmi, dedesinin ismini taşıyor. Onun da dedesinin mezarının nerede olduğunu bildiğini sanmıyorum. Vedat Amca’nın da bildiğini sanmıyorum. Bir iddia, mezarların taşınıp anıtın bulunduğu yere konulduğunu söylüyor. Bir başka iddia ise, mezarlığın olduğu yerde, yolun alt tarafında bazı selvi ağaçlarının altında kaldığı yönünde. Ancak orada bir mezar taşı, bir kaide ya da “burada yatıyorlar” diyecek somut ya da simgesel bir unsurun olmadığını biliyorum"

Kubilay'ın Oğlu Vedat'a ilgisiz kalındığı iddiası yalan!

İnandılar dönüştüler öldüler sözüne emanetlerine sahip çıkıldığı eklenmeli... 95 yıl önce kaybettiğim izin mezarları bulunmalı... Oğlu Vedat'ın yalnız bırakıldığı iddiası konusunun asılsız olduğunu belirten Dr. Ahmet Mehmetefendi şunları söyledi.

"1930 yılında anıtın yapılmasıyla beraber, aileye bakılması ve çocuklarının eğitiminin devlet tarafından karşılanmasına ilişkin özel bir kanun ya da düzenlemeler var."

FETÖ'nün iddiaları...

"Aileye ilgisiz kalındığı ile ilgili iddialar, 2000’li yılların başında 'paralel yapılandırma' dediğimiz örgütün güçlü olduğu dönemde, kendilerine yakın bazı gazetelerde yer aldı. Vedat Amca’nın yaşının ilerlemiş olmasından faydalanılarak, ona yakıştırılan bu tür iddiaların onun ağzından çıktığını düşünmüyorum. Ben de bu iddiaları okudum ve arşivledim.
Vedat Amca’yla yaptığım konuşmalarda, devletin kendilerine sahip çıktığını, bunun yasal ve kanuni bir boyutu olduğunu duydum. Farklı noktalarda da hep böyle oldu. Devrimi anlatan ve yücelten insanların ailelerine ilişkin, karşı devrim sürecindeki yayınların, grupların ve karalama kampanyalarının varlığına tanıklık ediyoruz."