Son Mühür/ Seçil Ünlü- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Ednan Arslan, İzmir'de yürütülen kooperatif soruşturması kapsamında tutuklanan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nu ve İstanbul'da yürütülen soruşturma çerçevesinde tutuklanarak İzmir'e nakledilen Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ı cezaevinde ziyaret etti. Buca Kırıklar Cezaevi'ndeki ziyaretlerinin ardından önemli açıklamalarda bulunan Arslan, "Hukuk ve adalet gereği en son uygulanması gereken tutuklama tedbiri, özellikle CHP’li isimler söz konusu olduğunda evrensel hukukun ilke ve usulleri göz ardı edilerek ilk uygulanan tedbir haline geldi. Bu uygulama bağımsız yargının olduğu bir ülkede asla olmaz, olamaz," diyerek tutuklama kararlarına tepki gösterdi. Bu ziyaretler ve sonrasındaki açıklamalar, yargı süreçlerindeki adil yargılanma ve tutuksuz yargılama ilkelerinin önemini bir kez daha gündeme taşıdı.
Başkan Çalık'ın sağlık durumuna acil müdahale çağrısı: "Kimse hesabını veremez"
CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, cezaevinde ziyaret ettiği isimlerden özellikle Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın sağlık durumuna dikkat çekti. Arslan, "Özellikle belediye başkanımız Murat Çalık’ın acilen tahliye edilmesi gerekiyor. Çünkü doktor raporları ile de ortada olan rahatsızlığı ve cezaevi koşullarının sağlık durumunu her geçen saat daha da kötü yönde etkilemesi artık işi hayati bir boyuta getirmiştir," ifadelerini kullandı. Kişinin siyasi kimliği ve görevinden bağımsız bir şekilde hayati tehlikesinin söz konusu olduğunun görülmesi ve derhal tahliye edilmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, olası bir olumsuz durumda bunun hesabını ne hukuken ne de vicdanen kimsenin veremeyeceği uyarısında bulundu. Bu çağrı, insan hakları ve sağlık hakkı ekseninde önemli bir vurgu taşıyor.
Aslanoğlu ve Soyer için adil yargılama talebi: "Tutukluluk sona ermeli"
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in ziyaretleri hakkında da konuşan Milletvekili Arslan, her iki ismin de moral ve sağlık durumlarının iyi olduğunu belirtti. Arslan, İl Başkanı Aslanoğlu'nun tutuklandığı soruşturma dosyasında aslında tutuklanmasına gerekçe oluşturabilecek bir delil veya bulgu olmadığını savundu. Daha önce aynı konuda bilgisine başvurulmak üzere çağrıldığında hemen giderek ifade verdiğini hatırlatan Arslan, "Kaçma, delil karartma gibi bir durumun oluşması o zamanda söz konusu değildi bugünde söz konusu değil," dedi.
Aynı durumun önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer için de geçerli olduğunu ifade eden Arslan, Soyer'in Halk Konut ve kooperatif modelini halkın aracısız, komisyonsuz ve ucuza ev sahibi olması için hayata geçirdiğini ve o günün ekonomik şartlarında uygulanabilir, halktan yana doğru bir proje olduğunu savundu. Kooperatif konusunda çok sayıda vatandaşın mağdur olduğunu bildiklerini ve bu mağduriyetin giderilmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkesin çok iyi anlaması gerekir ki, biz kimse soruşturulmasın, yargılanmasın demiyoruz. Bu konuda yargı görevini tabii ki yapmalı ve adil yargılamayı sürdürmelidir. Hiç kimse yargılamadan muaf olamaz ve yargının vereceği karara da hepimiz uymak zorundayız. Bizim söylediğimiz, CHP İzmir İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu’nun, Tunç Soyer’in ve tüm yol arkadaşlarımızın tutukluluk tedbirinin kaldırılması ama yargılamanın devam etmesidir. Bu davada bir an önce iddianamenin hazırlanmasını ve yargılamanın başlatılmasını istiyoruz. Adil bir yargılama sonunda inanıyoruz ki adalet yerini bulacaktır." Bu açıklamalar, yargı süreçlerinde tutuklama yerine tutuksuz yargılamanın esas alınması gerektiği ilkesini öne çıkarıyor.