Son Mühür/ Osman Günden- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Gençlik Kolları, ilçe teşkilatlarının katılımıyla, parti Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davanın kamuoyunun gözü önünde yapılması talebiyle ses getiren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Türkiye’nin 81 ilinde eş zamanlı olarak yapılan bu önemli açıklama, İzmir’de Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde okunurken, metni CHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Ruhsar Selis Çelik kamuoyu ile paylaştı.
Gençlerden kararlı mesaj: “Masumiyet karinesi korunsun”
Başkan Çelik tarafından okunan metinde, mevcut iktidarın medya gücünü kullanarak yürüttüğü algı operasyonlarına ve dezenformasyon çabalarına karşı net bir duruş sergilendi. Açıklamada, "86 milyonun vicdanına, halkın adaletine güveniyoruz. Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın; Dezenformasyon son bulsun, masumiyet karinesi korunsun. Onlar her gün, her saat konuşuyor, bir de Ekrem başkan konuşsun. Dava TRT'de Canlı Yayınlansın!" ifadeleriyle talebin altı çizildi.
"İftiranameler medya manipülasyonuna dönüştü"
Gençlik Kolları, geçtiğimiz haftalarda sunulan ve Cumhurbaşkanı Adayı İmamoğlu için yüksek hapis cezası öngören iddianamenin, yandaş medya tarafından sürekli bir suç unsuru arama malzemesi haline getirildiğini belirtti. Açıklamada, "Her geçen gün medya manipülasyonlarıyla doğrular eğilmeye, gerçekler gizlenmeye çalışılmaktadır. İktidar, elinde bulundurduğu medya gücüyle hakikati yalana boğdurmaya çalışmaktadır," denildi.
CHP Gençlik Örgütleri, geçmişte ortaya atılan ve asılsız çıkan çeşitli iddiaları (valizlerde para, yolsuzluk rakamlarının düşmesi, ispatlanamayan iddialar vb.) tek tek hatırlatarak, yalan ve hakikat arasındaki farkı ortaya koydu.
"Peşinen suçlu ilan ettiriliyor" vurgusu
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte hakkında açılan çok sayıda davada dahi tutuksuz yargılanmasına ve cezaevi nedir bilmemesine dikkat çekilerek, mevcut durumda en güçlü siyasi rakibine yönelik iddianamenin mahkemece kabul edilmeden dahi medya aracılığıyla "peşinen suçlu ilan ettirildiği" eleştirisi getirildi.
CHP Gençlik Örgütleri, bu durumun masumiyet karinesini ayaklar altına aldığını, bazı yayınların "masa haline geldiğini" ve asılsız, delilsiz iddialar üzerinden yorumlar yapılarak hükümler dağıtıldığını ifade etti.
"TRT, milyonların vergisiyle karşı propaganda yürütüyor"
Basın açıklamasının en sert eleştirilerinden biri ise Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'na (TRT) yöneltildi. TRT'nin, milyonlarca vatandaşın vergisiyle ayakta durmasına rağmen muhalefetin söylemlerine yer vermeyerek, hatta "karşı propaganda yürüterek" siyasi operasyonların ekran ayağı haline geldiği öne sürüldü.
Kurumun, resmi belgelerde yer alan 772 bin TL gibi bir rakamı ekranlarında 772 milyon TL olarak sunduğu örneği verilirken, TRT’nin bandrol gelirleri, konaklama, dekor ve dışarıdan sağlanan hizmetler için harcadığı milyarlarca liralık devasa bütçeye vurgu yapıldı. Bu bütçenin her haneden, her işletmeden ve her esnaftan alınan vergilerden karşılandığı belirtilerek, halkın haber alma hakkının korunması gereken bir kurumun bu şekilde çalışmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Gençlerden Meclis’e ve halkın vicdanına çağrı
Basın açıklaması, Türkiye’nin dört bir yanından duyulacak bir çağrı ile sonlandırıldı:
"Mecliste yasal düzenlemeler yapılsın. Duruşmalar, TRT'den canlı yayınlansın. Bu halkın vicdanından, milletin adalet duygusundan korkmayın. Karşımızda siyasi güçlerini öfke ve korku üzerine kuran bir iktidar olsa da bizler haklı, erdemli ve güçlü bir mücadelenin sahipleriyiz. Biz kendimize güveniyoruz."
CHP Gençlik Kolları, son olarak "Dava TRT’den Canlı Yayınlansın" talebini bir kez daha yineledi.