İzmir Büyükşehir Belediyesi olası bir depremde enkaz altında kalanlara ulaşmak ve iletişim sağlamak amacıyla ‘Acil İzmir’ mobil uygulamasını geliştirdi.
'Acil İzmir' uygulaması ile depremde enkaz altında kalanlara ulaşmayı hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, ayrıca deprem sonrasında gönüllü olarak çalışacak vatandaşlar arasındaki iletişimi ve düzenli gönüllü koordinasyonunu (acil toplanma alanı, trafik durumu) sağlamayı da hedefliyor. Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen lansmana, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yanı sıra, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Kınık Belediye Başkanı Salih Atakan Duran ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe, İzmir Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Daire Başkanı Ahmet Ata Temiz, AFAD ve AKUT personelleri de katıldı.
‘DERHAL HERKES İNDİRSİN’
‘Acil İzmir’ mobil uygulamasını tanıtmanın gururunu yaşadığını belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “30 Ekim depreminde tüm ekiplerin özverili çalışmalarıyla enkazdan 107 yurttaşımızı sağ çıkarmayı başarmıştık. Kaybettiğimiz 117 canımız için yüreğimiz yansa da 65’inci ve 91’inci saatin sonunda kurtarılan Elif ve Ayda kızlarımız, hepimize umut olmuştu. Bu uygulama o gün var olsaydı depremde daha fazla canı kurtarabilirdik. O yüzden lütfen uygulamayı derhal telefonlarınıza indiriniz. Ne kadar çok vatandaş indirirse bir başka felakette o kadar fazla can kurtarılır. Derhal herkes indirsin, tüm ailesiyle paylaşsın” diye konuştu.
‘ENKAZDA MAHSUR KALANLAR TESPİT EDİLEBİLECEK’
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 30 Ekim sonrasında en temel önceliklerinin olası deprem ve benzeri afetlere hazırlık yapmak olduğunu dile getiren Başkan Soyer, “Acil İzmir mobil uygulamamız da bu doğrultuda çok önemli bir çalışma. Çünkü bu uygulamamız sayesinde, şehrimizde meydana gelebilecek olası bir depremde, enkazda mahsur kalan vatandaşlarımızın konumlarının anında İtfaiye ekiplerimize ulaştırılmasını ve internete dahi ihtiyaç duymadan Bluetooth araması ile bulunabilmesini sağlayacağız. Kurtarma ekiplerimiz, enkaz altındaki vatandaşlarımızın telefonuna komut gönderebilecek ve siren sesi çaldırarak konumunu tespit edebilecek” dedi.
‘ÖZGÜN VE YAŞAMSAL BİR ÇALIŞMA’
Uygulamanın diğer özelliklerinden bahseden Başkan Soyer, “Hemşehrilerimize en yakındaki toplanma alanlarını, uzaklık ve yol tarifi vererek hızlı ve kolay şekilde göstermesi. Ayrıca uygulama sayesinde, depremzedeler ve onlara yardımcı olmak isteyen gönüllü yurttaşlarımızın kolaylıkla bir araya gelmesini sağlıyoruz. Bu uygulamayı, deprem öncesi bilgilendirmeleri içerecek ve deprem sonrası vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu her türlü yardımı alabilmesini sağlayacak şekilde tasarladık. Özetle Acil İzmir mobil uygulamamız; olası bir depremde, her depremzedenin durumunu anlık olarak takip edebileceğimiz ve enkaz altındaki vatandaşlarımızın, İtfaiye ekiplerimiz tarafından kurtarılana kadar sürekli bilgi akışıyla, hayatta kalması için yapması gerekenleri sesli olarak ileteceğimiz, çok özgün ve yaşamsal bir çalışma” açıklamasında bulundu.
‘MUCİZELER BAŞARDIK’
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 30 Ekim depreminden sonra kısa zaman içerisinde mucizeler başardıklarını kaydeden Başkan Soyer şunları söyledi: “Hiçbir vatandaşımızı kış aylarında, soğukta çatısız bırakmayacağız dedik; depremin üzerinden bir ay bile geçmeden İzmir’deki son çadırı söküp tüm depremzedeleri, bir yuvaya kavuşturduk. Başlattığımız dayanışma kampanyası sayesinde; binlerce gıda ve hijyen kolisi haricinde, depremzede vatandaşlarımızın yeni evleri için koltuk, beyaz eşya gibi farklı kalemlerde her türlü ihtiyacını karşıladık. Deprem sonrası en büyük önceliğimiz kentsel dönüşüm dedik; İzmir’de 248 hektarlık alanda yürüttüğümüz büyük dönüşüm seferberliğine hız verdik. En son geçtiğimiz Pazar günü Örnekköy kentsel dönüşüm projemizin; 2, 3 ve 4’üncü etaplarında temel atma törenini gerçekleştirdik. Depremde evi zarar görmüş hiçbir yurttaşımızın hak kaybına uğramasına izin vermeyeceğiz dedik; Büyükşehir Belediye Meclisimizden riskli yapıların dönüşümü için oybirliği ile karar çıkarttık. Şehrimizdeki binaların riskli olup olmadığını tespit etmek ve herkesin, oturduğu evde güvenle oturmasını sağlamak için İzmir’in yapı stoku envanterini çıkaracağız dedik. Bütçemizden 200 milyon liralık kaynak ayırdık, İnşaat Mühendisleri Odası ile protokol imzaladık ve çalışmalara başladık. Olası tüm depremlere hazırlıklı olmak için her türlü çalışmayı yürüteceğiz, bilgi teknolojileri ve dijitalleşmenin sağladığı imkânlardan faydalanacağız dedik. Ve işte bugün; olası bir depremde, teknolojinin faydası ile çok daha hızlı müdahale edip daha fazla hayat kurtarmayı mümkün hale getireceğimiz Acil İzmir mobil uygulamasını geliştirdik. Böyle hayati bir çalışmayı İzmir’e kazandırmak, ülkemize pek çok konuda olduğu gibi öncülük etmek, bizim için çok büyük bir gurur. Bu itibarla, depremde yitirdiğimiz canlarımızı bir kez daha anıyor; Acil İzmir mobil uygulamamızı geliştiren Bilgi İşlem Dairesi ile Harita ve CBS Dairesi Başkanlığımız başta olmak üzere emek veren tüm çalışma arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.