Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı bitirmeye yönelik diplomatik trafik hız kazandı. Beyaz Saray'ın hazırladığı 28 maddelik barış planı Kiev ve Moskova’ya iletilirken, ABD Başkanı Donald Trump planla ilgili dikkat çekici bir açıklama yaptı. Fox News Radio’da yayınlanan The Brian Kilmeade Show programına konuk olan Trump, Kiev’den gelecek cevabın ne zaman beklendiğine dair soruya, “Perşembe günü bizim için uygun bir zaman gibi görünüyor” yanıtını verdi.
Trump, daha önce de çeşitli süreçlerde son tarihler koyduğunu ancak müzakerelerin olumlu ilerlemesi halinde bu sürelerin uzatılabileceğini belirtti. Yine de, ABD yönetiminin barış planı konusunda hızlı bir geri dönüş beklediği açık şekilde ortaya kondu.
Zelenskiy’den sert mesaj: “Ya onursuzluk ya müttefiki kaybetmek”
Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ulusa sesleniş konuşmasında ABD ile yürütülen barış görüşmelerine değindi. Ülkenin tarihinin en kritik dönemeçlerinden birinden geçtiğini söyleyen Zelenskiy, Ukrayna’nın “ya en büyük müttefikini kaybetme ya da onurundan vazgeçme” gibi ağır bir ikilemle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Zelenskiy, “Özgürlük olmadan bize adaletsiz bir yaşam dayatılacak. Bize saldırmış olanlara güvenmemiz istenecek. 24 Şubat’ta Ukrayna’yı satmadık, şimdi de satmayacağız. Halkın benimle olduğunu biliyorum.” dedi.
Planın arka planı: 28 madde, 4 ana başlık
ABD’de ismi açıklanmayan bir yetkili, barış planının taslağını Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un hazırladığını, Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı Kirill Dmitriev ile de detayların müzakere edildiğini öne sürdü.
Kaynaklara göre plandaki 28 madde dört ana başlık altında toplandı:
-
Ukrayna’da barışın tesisi
-
Ukrayna’ya ve bölgeye yönelik güvenlik garantileri
-
Avrupa’nın güvenlik mimarisinin yeniden şekillendirilmesi
-
ABD’nin Rusya ve Ukrayna ile gelecekteki ilişkileri
Planın bazı maddelerinde Kiev’in kontrol ettiği Donbas bölgelerinden çekilmesi, NATO üyelik hedefinden vazgeçmesi ve orduda küçülmeye gitmesi gibi kritik şartların yer aldığı iddia ediliyor.
Ankara, Avrupa başkentleri ve Washington’da yoğun diplomasi trafiğinin sürdüğü bu hafta, savaşın geleceği açısından belirleyici günler olarak değerlendiriliyor.