Kampanya ile turizm tesislerinde yüzde 40'a varan su tasarrufunun sağlanması hedefleniyor. Otellerin su tüketiminin, hizmet sektörünün toplam su tüketiminin yüzde 15'ini oluşturduğu belirtiliyor.
AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, Türkiye'nin Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) ile anlaşma yapan ilk ülke olduğunu hatırlatarak, turizmde Sürdürülebilir Turizm Sertifikasının artık otellerde zorunlu hale geldiğini söyledi. Su tasarrufu çalışmalarının da bu sertifika programının bir parçası olduğunu belirtti.
Kampanya kapsamında otellerde birçok alanda değişiklikler öngörülüyor ve daha fazla su tasarrufu için özel birimler kuruluyor:
-
Teknolojik Dönüşüm: Klasik muslukların sensörlü ve düşük basınçlı musluk bataryalarıyla değiştirilmesiyle yüzde 50, düşük akışlı duş başlıklarıyla yüzde 75'e varan su tasarrufu sağlanabileceği belirtildi. Çok su tüketen sifonlar yerine çift kademeli tasarruflu sifon sistemleri de öneriliyor.
-
Geri Kazanım ve Yeniden Kullanım: Yağmur suyu hasadı ile toplanan suyun bahçe sulamada kullanılması, lavabo ve duşlarda kullanılan suyun arıtılarak farklı alanlarda yeniden kullanılması planlanıyor.
-
Peyzaj Düzenlemesi: Peyzajda kullanılan bitki ve çiçeklerin kuraklığa dayanıklı türlerle değiştirilmesi öngörülüyor.
-
Farkındalık Artırma: Suyun ısınmasını beklerken boşa akan suyun temizlik veya sulama gibi alanlarda değerlendirilmesi için farkındalık oluşturuluyor.
2050 yılına kadar su rezervleri nüfusun yüzde 40'ını etkileyecek
Kavaloğlu, dünya genelinde turistin artık yeşil çevreye ve sürdürülebilir turizme yöneldiğini ifade etti. Su rezervlerinin dünyada 2050 yılında nüfusun yüzde 40'ını olumsuz etkileyeceğini ve Türkiye'nin de bu durumdan etkileneceğini dile getirdi.
Turizmciler olarak üzerlerine düşeni yapmaya çalıştıklarını belirten Kavaloğlu, tarım sektörünün su tüketiminin yüzde 70'ini oluşturduğunu hatırlatarak, "Gelecek nesillere sürdürülebilir, doğal bir çevre bırakacaksak bunun sorumluluğunu bugünden almamız gerekiyor" dedi. Kavaloğlu, su tasarrufuna dikkat çekmeyi amaçlayan bu programın, önce Türkiye'de sonra da dünyada örnek bir model olacağını düşündüğünü sözlerine ekledi.