MAGAZİN HABERLERİ

Mahkemelik olan İnan Kıraç ve kızı İpek Kıraç barıştı: "Babamla aramıza girmişler"

Koç Holding’in genç kuşak temsilcilerinden İpek Kıraç, bir süredir babası İnan Kıraç ile yaşadığı hukuki ve ailevi sorunlarla kamuoyunun gündemindeydi. Mahkeme kararıyla iptal edilen evliliğin ardından sessizliğini bozan Kıraç, sosyal medya hesabında babasıyla birlikte çekilmiş bir fotoğraf paylaştı. Kıraç, “Yıllardır o cümlenin hayaliyle yaşıyordum… Babamın bana tekrar ‘biricik yavrum’ demesini duyabildiğim için çok şanslıyım” dedi.

Abone Ol

Son Mühür - Koç Holding’in genç temsilcilerinden iş insanı İpek Kıraç, uzun süredir babası İnan Kıraç ile yaşadığı ailevi ve hukuki anlaşmazlıklarla kamuoyunun gündeminde yer alıyor. Yıllardır süren davalara da yansıyan baba-kız gerginliği, ilişkilerin kopma noktasına gelmesine neden oldu. Bu süreçteki ilk kırılma noktası, merhum Suna Kıraç’ın mirasının İpek Kıraç’a bırakılması ve İnan Kıraç’ın bu vasiyete itiraz ederek dava açmasıyla yaşandı. Taraflar arasındaki gerilim, İnan Kıraç’ın geçtiğimiz yılın sonunda Emine Alangoya ile yaptığı sürpriz evlilikle daha da tırmandı.

Evlilik iptal edildi

İpek Kıraç, babasının evlilik sırasında akıl sağlığının yerinde olmadığı gerekçesiyle evliliğin iptali için dava açtı. Mahkeme, Adli Tıp Kurumu’nun raporunu dikkate alarak evliliğin geçersiz olduğuna ve “mutlak butlan” gerekçesiyle iptal edilmesine hükmetti.

Bir süredir özel bir hastanede tedavi altında olan İnan Kıraç hakkında, kızı İpek Kıraç’tan dikkat çeken bir paylaşım geldi. Kıraç, paylaşımında “Yıllardır bu cümlenin hayaliyle yaşıyordum”ifadelerine yer verdi.

İpek Kıraç, Instagram hesabında babasıyla birlikte çekilmiş bir fotoğrafı paylaşarak gönderisine şu notu düştü:

"Suna’nın Kızları ofisinde köpeğimiz Kahve’yi seviyordum. Telefon çaldı: ‘İpek Hanım, babanız sizi görmek istiyor’… Yıllardır o cümlenin hayali ile yaşıyordum. Babam’ın hayali ile… Tıbbi ve yasal izinler alındıktan sonra hastaneye nasıl gittiğimi hatırlamıyorum. Kapısını çaldım, yanında doktorları vardı. Göz göze geldik. Yanına koştum. Kucaklaştığımız o ilk an ikimiz de göz yaşlarımıza hakim olamadık… ‘Seni çok seviyorum, seni çok özledim!’ diyebildim hıçkıra hıçkıra… Sitemliydi. ‘Neden bu kadar ayrı kaldık, neden bu kadar uzun sürdü?’ dedi. ‘Aramıza girdiler’ diyebildim sadece… O günden beri birbirimizi ne kadar sevdiğimizi, beraber olmaktan ne kadar keyif aldığımızı konuşuyoruz.

Evet ben babama kavuştum. Evet aramıza fena girmişler ve evet gerçekten çok ciddi bir hastalığı varmış. Keşke daha önce müdahale edip tedavisine başlayabilseydik. Ama önemli olan ben babama kavuştum… Evet, devam eden davalar var ve durum çok karışık. Ama babamın bana tekrar ‘biricik yavrum’ demesini duyabildiğim, onunla zaman geçirebildiğim için çok şanslıyım. Emin olduğum tek bir şey var: Hayat önümüze ne çıkarırsa çıkarsın ben hep babamı sevmeye, korumaya devam edeceğim.”