Forbes’ta yayımlanan son araştırma, iş dünyasında hızla yayılan bir davranış modelini gündeme taşıdı: “sessiz gizlenme.” Çalışanların bilgi eksikliklerini, kişisel özelliklerini ya da yetersizliklerini yöneticilerden ve iş arkadaşlarından saklaması anlamına gelen bu eğilim, modern iş yaşamının yeni bir gerçeği haline geliyor.
Attensi tarafından yapılan araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 58’i iş ortamında bu yöntemi uyguladığını kabul ediyor. Uzmanlar, bu davranışın yalnızca kişisel tercih değil, iş dünyasının artan rekabet koşullarının bir sonucu olduğuna dikkat çekiyor.
Çalışanlar Neden Kimliklerini Saklıyor?
Araştırmalar, çalışanların sessiz gizlenmeye başvurmasının başlıca nedenlerini profesyonel imajı koruma, ayrımcılıktan kaçınma, terfi şansını artırma ve maaş beklentilerini karşılayabilme kaygılarıyla ilişkilendiriyor. Özellikle üst düzey yöneticilerin bulunduğu ortamlarda bu davranış daha belirgin hale geliyor.
İş yerinde farklı kimlikleri, düşünceleri ya da kişisel sorunları gizleyen çalışanlar, “fazla görünür” olmaktan kaçınarak riskleri minimize etmeye çalışıyor.
Z Kuşağı Daha Fazla Gizleniyor
Hu-X ve Hi-Bob’un yaptığı ortak araştırma, Z kuşağı çalışanlarının diğer nesillere kıyasla iki kat daha fazla kimliklerini sakladığını ortaya koydu. Genç çalışanların neredeyse yarısı, “terfi edilebilir” bir profil çizebilmek için ruh sağlığı sorunlarını, kişisel alışkanlıklarını ve hatta sosyal yaşam tercihlerini gizlediğini ifade ediyor.
Bu durum, iş dünyasında kuşaklar arasındaki farkın ne kadar derinleştiğini ve genç neslin rekabet baskısını ne ölçüde hissettiğini gözler önüne seriyor.
Gizlenmenin Psikolojik Sonuçları
Uzmanlar, belirli bir ölçüde gizlenmenin iş yaşamının doğasında olduğunu kabul etse de, bu davranışın kronikleşmesi halinde ciddi riskler ortaya çıkabileceği konusunda uyarıyor. Sessiz gizlenmenin uzun vadede stres, tükenmişlik ve iş ortamında yabancılaşma gibi sorunlara yol açabileceği belirtiliyor.
Özellikle yapay zekâ kullanımını saklayan genç çalışanların, işlerini kaybetme korkusunun baskısını daha yoğun yaşadığı ifade ediliyor. Bu durum, çalışan psikolojisini olumsuz etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
Uzmanlardan Uyarı: Kurumlar Açık İletişimi Teşvik Etmeli
İK uzmanlarına göre, şirketlerin bu yeni trend karşısında şeffaf ve destekleyici iletişim ortamları oluşturması gerekiyor. Açık diyalog kültürü, çalışanların kimliklerini saklama ihtiyacını azaltarak hem iş tatminini hem de verimliliği artırabilir.
İş dünyasında sessizce yayılan bu eğilim, modern çalışma hayatının baskılarını ve rekabet ortamının psikolojik yansımalarını gözler önüne seriyor. Uzmanlar, işverenlerin çalışanlarını anlamaya yönelik daha kapsayıcı politikalar geliştirmesinin, sessiz gizlenmenin olumsuz etkilerini azaltabileceği görüşünde.