Son Mühür- İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden aldığı diploması 18 Mart 2025’te “yokluk” ve “açık hata” gerekçesiyle iptal edilen İmamoğlu, avukatları aracılığıyla 6 Mayıs 2025’te İstanbul 5. İdare Mahkemesi’ne başvurmuştu. Üniversitenin aldığı iptal kararının durdurulması talebi üzerine mahkeme, 13 Mayıs’ta ilgili kurum ve kurumlardan belgeler istemişti.
Heyet değişikliği ve ret kararı
20 Haziran 2025’te Hakimler ve Savcılar Kurulu kararnamesiyle İstanbul 5. İdare Mahkemesi heyeti değiştirildi. Bir ay sonra mahkemenin yeni heyeti göreve başladı. Adli tatil döneminde dosyaya bakan nöbetçi hakim ve üyeler, İmamoğlu’nun yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Kararda, itiraz için iki haftalık süre tanındı.
İmamoğlu’nun avukatları tarafından İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderilmek üzere sunulan itiraz dilekçesinde, kararın “asıl heyet yerine nöbetçi hakimler tarafından verilmesinin” hukuka aykırı olduğu belirtildi. Dilekçede şu ifadeler yer aldı:
“Davayı görmekle yetkili olan mahkemenin asıl heyeti tarafından yürütmenin durdurulması isteminin değerlendirilmesi gerekirken, nöbetçi heyet tarafından gerekçesiz şekilde reddedilmesi doğal hakim ilkesine ve hak arama özgürlüğüne aykırıdır.”
Bu nedenle, nöbetçi heyetin verdiği ret kararının kaldırılması ve yürütmenin durdurulması talebinin kabul edilmesi istendi.
Mahkemenin gerekçesi
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, 25 Temmuz 2025’te yürütmenin durdurulması talebini karara bağlamıştı. Kararda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesi hatırlatılarak, yürütmeyi durdurma için “işlemin açıkça hukuka aykırı olması” ve “telafisi güç zarar doğması” şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği vurgulandı.
Mahkeme, yapılan inceleme sonucunda bu iki şartın birlikte oluşmadığını belirterek talebi reddetmişti.
Süreç nasıl devam edecek?
İmamoğlu’nun itirazı, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi tarafından değerlendirilecek. Üst mahkeme, nöbetçi heyetin verdiği ret kararının hukuka uygun olup olmadığına karar verecek.