YAŞAM HABERLERİ

Gayrimenkulünüzün değerini sessizce eriten 7 yanlış hamle

Ev sahiplerinin “değer katar” düşüncesiyle yaptığı bazı dokunuşlar, emlak piyasasında tam tersi bir etki yaratabiliyor. Garaj dönüşümlerinden pahalı mutfak ekipmanlarına kadar birçok uygulama, alıcılar için ciddi bir caydırıcı faktör olarak öne çıkıyor.

Abone Ol

Birçok ev sahibi, satışa çıkmadan önce evi daha cazip hale getirmek amacıyla binlerce liralık tadilatlara yöneliyor. Ancak emlak uzmanlarına göre, bazı popüler müdahaleler beklenenin aksine satış fiyatını artırmıyor. Hatta potansiyel alıcıların gözünde evin değerini düşürüyor.

Bu nedenle uzmanlar, satış öncesi yapılacak her değişikliğin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Garajı Dönüştürmek Alıcıları Uzaklaştırıyor

FL Cash Home Buyers başkanı Omer Reiner, garajın ofise ya da hobi alanına çevrilmesinin özellikle büyük şehirlerde ciddi bir kayıp yarattığını belirtiyor. Reiner’e göre çoğu alıcı, garajı öncelikle park alanı olarak görmek istiyor.
Aynı görüşü paylaşan emlak uzmanı Elizabeth Dodson ise park yeri sıkıntısı bulunan bölgelerde garajın değerinin bir odaya göre çok daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor.

Bağımsız Ek Alanlar Alıcı Kitlesini Daraltıyor

Kira getirisi beklentisiyle yapılan bağımsız oda ve ek yapılar, teoride avantajlı görünse de alıcı kitlesini ciddi biçimde sınırlayabiliyor. Dodson, bu tür eklentilerin çoğu zaman depolama veya araç alanını yok ettiğini ve pratik kullanım açısından tercih edilmediğini ifade ediyor.

Aşırı Lüks Mutfak Donanımları Geri Dönüş Sağlamıyor

Mutfak tadilatları genelde satışta avantaj sağlasa da aşırıya kaçıldığında risk oluşturuyor. HomeZada’nın kurucu ortağı Dodson, yüksek markalı dolap ve cihazların çoğu alıcıda “ek masraf yükü” algısı oluşturduğunu dile getiriyor. Alıcıların, lüks cihazdan çok işlevselliğe ve temizlik kolaylığına önem verdiği belirtiliyor.

Gömme Raflar ve Özel Yapımlar Esnekliği Azaltıyor

Özel zevke göre yapılmış ankastre raf sistemleri, mobilya yerleşimi için sınırlayıcı olabiliyor. Dodson’ın aktardığı örnek, bu riskin boyutunu gösteriyor: Bir müşterisi, mevcut gömme mikrodalga bozulunca modeli bulunamadığı için mutfak dolaplarının büyük bölümünü sökmek zorunda kalmıştı.
Bu tarz kalıcı çözümler, alıcının kendi düzenini kurmasına engel olarak görülüyor.

“Niş” Odalar Değerli Alanı Daraltıyor

Sinema odası, şarap mahzeni veya kişisel spor salonu gibi özel kullanım alanları, birçok alıcı açısından gereksiz alan kaybı anlamına geliyor. Uzmanlar, bu alanların herkesin yaşam tarzına hitap etmediğini ve satışta dezavantaj oluşturduğunu belirtiyor.

Yüzme Havuzlarının Bakımı Alıcıları Endişelendiriyor

Havuz sahibi olmak birçok kişi için cazip görünse de satış sürecinde durum farklı. Dodson, havuzların bakım maliyeti ve güvenlik riskleri nedeniyle özellikle küçük çocuklu ailelerin bu tür evlerden uzaklaştığını söylüyor. Havuzun ek masrafı kabul etmeyen alıcılar, bu özelliği çoğu zaman “yük” olarak görüyor.

Pahalı Peyzaj Çalışmaları Maliyetini Karşılamıyor

ASAP Restoration uzmanı Al Ruggie’ye göre, bahçenin temiz ve düzenli olması önemli ancak aşırı peyzaj yatırımı geri dönüş sağlamıyor. Ruggie, “Çimleri biçmek, otları temizlemek yeterlidir. Ancak pahalı su ögeleri veya kaldırım yenilemeleri alıcıya ekstra değer sunmaz,” diyerek uyarıda bulunuyor.
Birçok alıcı, bahçeyi kendi zevkine göre düzenlemeyi tercih ediyor.

Satış Öncesi Her Tadilat Değer Katmıyor

Uzmanlar, evini satmayı planlayanların “değer artışı” beklentisiyle büyük harcamalar yapmadan önce mutlaka profesyonel görüş alması gerektiğini vurguluyor.
Garaj dönüşümü, niş odalar, aşırı lüks mutfaklar ve pahalı bahçe düzenlemeleri gibi müdahaleler, evin satışını kolaylaştırmak yerine çoğu zaman zorlaştırıyor.
Bu nedenle tadilat kararlarında alıcı beklentileri, bölgesel ihtiyaçlar ve geri dönüş potansiyeli dikkatle analiz edilmeli.