Arabesk müziğin unutulmaz ismi Ferdi Tayfur, 2 Ocak 2025 tarihinde karaciğer ve böbrek yetmezliği sebebiyle hayata veda etti. Sevenlerini derin bir üzüntüye boğan bu kaybın ardından, sanatçı 4 Ocak'ta düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı.
Vasiyeti duyuruldu
12 Şubat'ta vefatının üzerinden 40 gün geçecek olan Ferdi Tayfur'un vasiyeti gün yüzüne çıktı. Hem yeğeni hem de basın danışmanı olan Şirin Gözalıcı, sosyal medya üzerinden usta sanatçının vasiyetini sevenleriyle paylaştı. Gözalıcı, Tayfur'un vasiyeti şu şekilde açıkladı: "Ailemizin çınarı canımız babamız hazırlamış olduğu vasiyeti bugün açıklandı. Aslında bu açıklamayı sevenleri ile kendisi paylaşmak istemişti fakat ne yazık ki ömrü vefa etmedi. Bu onurlu görev bize düştü. Babamız halkımızın verdiği güç ve sevgiyle edinmiş olduğu mal varlığının bir kısmını Türk Silahlı Kuvvetleri'ine, Darüşşafaka Vakfı'na ve LÖSEV'e bağışlayarak halkına olan sevgisini ve bağlılığını bir kez daha göstermişti. Biz ailesi olarak babamızla sonsuz gurur duyuyoruz. Mekanı cennet olsun."
''Ben bu işin peşini bırakmayacağım''
Yazının imza bölümünde Ferdi Tayfur'un nikahlı eşi Zeliha Tayfur, kızları Tuğba Dınız ve Funda Doğrul ile en küçük çocuğu Ferdi Taha Tayfur'un adı bulunurken; Tuğçe Tayfur ve Timur Tayfur'un isimlerine yer verilmedi.
''Daha 40'ı çıkmadan...''
Tuğçe Tayfur vasiyet açıklamasına şu şekilde tepki gösterdi:
"Ömrüm yettiğince ben senin yanındayım abi Timur Turanbayburt. Sen hiç canını sıkma. Babama böbreğini verdiğinde, yanında babamın eline doğan amca oğlum Cumali ağabey ve ben vardık, yiyenler ya da başkaları yoktu! Biz babamızı biliyoruz, eğer onun tekelinde bir vasiyet olsaydı, o bütün malvarlığını kurumlara bırakırdı. Allah yattığı yeri nur etsin. Ama siz şunu unutmayın; KALABALIK GÖZÜKENLER, AZINLIK GÖZÜKENLERE KARŞI HAKLI DEĞİLDİR. BU TAMAMEN ÇIKAR İLİŞKİSİDİR. Vefatından 4 gün sonra, daha bizim gözümüzdeki yaş kurumadan, koşa koşa gidip veraset ilamı talep etmelerini beklemiyoduk. Daha 40'ı çıkmadan mahkemelere düştünüz! Yazıklar olsun hepinize. Kurumları öne sürerek kendinize geçirdiklerinizi saklayamazsınız. Adayı, şirketi, telif haklarını, taşınmazlarını, ne var ne yok Nilüfer ve Şirin Gözalıcı'nın ve alakasız 3. kişi akrabalarının üstüne geçirmişler de babam tarafından kurumlara yapılan bağışların reklamını yapıyorlar utanmadan. Ben daha fazla bir şey demeyeceğim ama bu işin peşini de bırakmayacağım! Sizi Türk adaletine teslim ediyorum. Ama 1 yıl, ama 10 yıl. Şimdi Babamın adını ağzına alma sen yiyen! Babamın hesabından uzak dur, çok yeğen olmak istiyorsan prim yapmadan kendi içinde yeğen ol. Unutma ki seninle başladığımız kavgada babamı dahil edip ona videolar çektirdin, kışkırttın da kışkırttın. He biz de senin kurduğun tuzağa düştük evet! Ben senin yaptıklarına susuyorum diye unuttuğumu zannetme sakın. Bırakın BABAM dayınız olarak kalsın! Babamın eserleri TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE yakışır GÖZALICILAR'A değil!"