İzmir Bornova'da bulunan Özel ENTO Tıp Merkezinde burun estetiği ameliyatı olan 56 yaşındaki Bülent Çetin'in dünyası karardı. Doku kaybı yaşayan ve hiç bir koku alamayan iş insanı Çetin , hastanenin  ortağı olduğunu iddia ettiği Op. Dr. Denizhan Özkaya ile hastaneye karşı , 12 bin 698 TL maddi, 5 milyon 500 bin TL'lik ise manevi tazminat davası açtı. Yaşadıklarını nedeniyle halen psikolojik tedavi gördüğünü belirten Çetin, "Burnum fonksiyonlarını yerine getiremiyor. Bu nedenle nefes almakta zorlandığım için spor aktivitelerini yapamıyorum. Yurt dışında toplantılarım oluyor. Ancak burnumun durumu nedeniyle bu toplantılara da gidemiyorum. Sosyal ortamlardan bu nedenle uzaklaşmaya başladım" dedi. Mahkeme tarafından tayin edilen uzman bilirkişiler, birden fazla sık ameliyat yapan doktorun kusurlu olduğunu raporda belirttiler. İş insanı Bülent Çetin'in avukatı, ayrıca doktorun ceza alması için savcılığa suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi. 

AK Parti Buca'dan Buca Belediyesi'ne gözdağı: "Ne yaparsanız yapın bir nefes arkanızdayız" AK Parti Buca'dan Buca Belediyesi'ne gözdağı: "Ne yaparsanız yapın bir nefes arkanızdayız"

Dünyam karardı

"Dünyam karardı"

Restoran işletmeciliğinin yanı sıra inşaat sektöründe de faaliyet gösteren iş insanı evli ve 2 çocuk babası Bülent Çetin, 2022 yılı aralık ayında, burun estetiği yaptırmak için Bornova ilçesinde bulunan Özel ENTO Tıp Merkezine başvurdu. Çetin, özel hastanede 9 ayda 3 kez ameliyata girdi. Ameliyatlar sonrasında Çetin burnundaki doku bozukluğu nedeniyle koku alamaz hale geldi. Restorant işlettiği için bu olay kendisini çok etkilediğini belirten iş insanı Bülent Çetin, 'Burnundaki doku kaybı nedeniyle iş görüşmelerine  gidemedim. Burun dokusunun düzeltilebilmesinin ancak kök hücre tedavisiyle mümkün olabildiğini bunun da yüksek maliyetli olduğunu öğrendim. Burunu dokusunun bozulmasına neden olan sorumlular ve hastane sahibi hakkında İzmir 1'inci Tüketici Mahkemesi'nde 12 bin 698 TL'lik maddi tazminat, 5 milyon 500 bin TL'lik ise manevi tazminat davası açtım. Yasal haklarımı sonuna kadar kullanacağım' dedi. 

Müvekkilim günlerce sokağa çıkamadı

"Müvekkilim günlerce sokağa çıkamadı"

Müvekkilİnin herkes tarafından  sevilen ve saygı duyulan; nazik bir iş insanı olmasının yanı sıra aynı zamanda iki çocuk babası olduğunu belirten avukat Serap Demir, 'Yıllarca kritik görevler üstlenen, bu yönde sosyal ve içtimai bir hayat süren müvekkilim, doktor tarafından maruz kaldığı dikkatsiz ve özensiz burun estetiği operasyonu ile davalı hastahanenin yükümlülüklerini ihlal etmesinin sonrasında ömrü boyunca istemeyeceği ve fiziken taşımak zorunda kalacağı bir yaraya ve fiziki görünüşe maruz bırakılmıştır. En temel duyu organı olan burnunun kaybettirilmesiyle nefes alması engellenmiş ve yaşam özgürlüğü doğrudan kısıtlanmıştır. Sağlıklı uyku dahi uyuyamayan müvekkil elem ve kedere sevk edilmiştir. Yaşanan bu olay sonucunda müvekkil, maddi ve manevi olarak fazlasıyla yıpranmıştır. Müvekkil işbu olaydan sonra uzun süre kendine gelememiş, burnunu kaybettikten sonra adeta yıkılmış ve haftalarca ağlamıştır. Müvekkilin kendisine dahi saygısı kalmamış olup halen aynaya her baktığında manevi yıkımı tekrar tekrar yaşamaktadır. Uzun sürelerdir işletmeciliğini yaptığı ve emekler vererek itibar kazandırdığı restoranında koklayarak, tadarak sunduğu ürünleri sunamamış, restoranına gidemez ve işletemez olmuş, ortağı olduğu inşaat şirketinin işleri için seyahat edemez, müşterileriyle toplantı yapamaz, iş bulamaz hale gelmiş, çocuklarının etkinliklerine dahi utanarak katılmış, maddi ve manevi olarak tarif edilemez acılara maruz kalmış, büyük zarara uğramıştır' dedi. 

"Doktor, avukatın suçlamalarını kabul etmedi"

İş insanı Bülent Çetin tarafından suçlanan hastane ortağı ve aynı zamanda ameliyatı gerçekleştiren Op. Dr.Deniz Han Özkaya'nın avukatı nın mahkemeye sunduğu dilekçesinde, 'Müvekkilim Op.Dr.Denizhan Özkaya  tip kurallarını eksiksiz uygulayarak hastanın erken ameliyat taleplerine rağmen 6 aylık süreci iki ameliyat arasında beklemiştir. 3.ameliyatından sonra yine aynı şekilde 3.gün tamponları çıkarılmış, 10.gün ateli alınmıştır. Hasta başarılı bir operasyon geçirmiştir. Hasta Bülent Çetin tarafından imzalanan onam formalarında gerekli görüldüğü takdirde kaburgadan kıkırdak alınacağı sarih şekilde yazmaktadır. Yine bu onam formlarının dışında Dr. Denizhan Özkaya tarafından zaten çok geniş şekilde hasta aydınlatılmıştır. Hastanın bu operasyonun bu şekilde gerçekleştirileceğini bilmediği iddiası dilekçeden anlaşıldığı üzere zaten yoktur. Ancak kaburgasından alınan kıkırdak dokusunun düştüğü iddia edilen burna uygun olmadığı araştırılmadan yerleştirildiği iddiası ise tip tekniğine ve kurallarına tamamen aykırı olup, doğru değildir. Tip kurallarına göre; alınacak olan kaburga kemiği ya da kıkırdağın bir araştırma evresi kesinlikle yoktur. Bu ameliyat esnasında alınır, alındıktan sonra dışarıda şekillendirilir ve burna uygun bir şekilde yerleştirilir. Hasta Bülent Çetin'e uygulanan 3.ameliyatta da aynen bu şekilde yapılmıştır. Bu ameliyat sonrasında kıkırdağın yanlış yerleştirildiği veya kalın olduğu, uygulamanın doğru olmadığı' satırlarına yer verdi.

Bilirkişi doktoru suçlu buldu

Mahkeme tarafından tayin edilen bilirkişi Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Uzmanı  Prof. Dr. Mehmet Akif İnanıcı, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı  Prof. Dr. Çağatay Oysu, Kocaaslan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ve Adli Bilimler Doktoru Doç. Dr. Fatma Nihal Durmuş mahkemeye sundukları raporda şu ifadelere yer verdi:

1. 01.12.2021 tarihinde uygulanan ilk ameliyatın, hem tedavi hem de isteğe bağlı estetik amaçlı yapılmasının tıbben doğru olduğu, ameliyat sonrası gelişen burun ucunda oluşan kısalık, çöküklük, kolumelladaki (burun deliklerini ayıran deri) retraksiyonun beklenir bir komplikasyonu olmadığı, 
2. Birinci ameliyat öncesi ve sonrası fotoğraflar karşılaştırıldığında ameliyat ortaya çıkan sonucun ameliyat notları ile uyuşmadığı, 
3. Birinci ameliyat sonrası ortaya çıkan durumun düzeltilmesi için yapılan 18.02.2022 ve 17.08.2022 tarihlerindeki yapılan ameliyat aralıklarının çok kısa olduğu, sürenin kısa tutulmasının bu ameliyatlar sonrası ortaya çıkan sonucun sebebi olduğu, 
4. Ameliyatlar sonucunda kalıcı şekil bozukluğu ortaya çıktığı ve tam olarak düzelmesinin mümkün olmadığı, 
5. Ortaya çıkan sonucun kabul edilebilir sınırlarda olmadığı, 
6. Tüm bu bilgiler birlikte değerlendirildiğinde ilgili hekim tarafından yapılan uygulamaların tıbbi hata olarak değerlendirildiği kanaatindeyiz.

Muhabir: Alperen Özdemir