YAŞAM HABERLERİ

Cep telefonları masum kaldı: En fazla elektromanyetik alan yayan cihaz şaşırttı

Günlük hayatın vazgeçilmez parçaları olan elektrikli ev aletleri, kullanım kolaylıkları kadar yaydıkları elektromanyetik alanlarla da mercek altında. Uzmanlara göre, radyasyon kavramı çoğu kez yanlış yorumlanıyor ve evdeki gerçek kaynaklar cep telefonları değil, güçlü motorlara sahip cihazlar oluyor.

Abone Ol

Evlerde kullanılan elektronik cihazların yaydığı elektromanyetik alanlar uzun süredir tartışma konusu. Çok sayıda kişi radyasyon denildiğinde cep telefonlarını işaret etse de uzmanların son değerlendirmeleri bu algının doğru olmadığını ortaya koyuyor. Yapılan açıklamalara göre, evde kullanılan bazı motorlu cihazlar, günlük kullanımda düşünüldüğünden daha yüksek seviyede EMF üretiyor.

Radyasyon kavramı yanlış biliniyor

Radyasyon kavramının çoğu zaman iyonlaştırıcı, sağlık açısından risk barındıran bir unsur gibi algılandığı belirtiliyor. Oysa ev aletlerinin oluşturduğu elektromanyetik alanlar, DNA yapısını bozabilecek güçte değil. Elektrik akımıyla çalışan veya kablosuz veri ileten bu cihazlar, yalnızca elektriksel ve manyetik alanların birleşiminden oluşan EMF üretiyor.

En çok EMF yayan cihazlar şaşırtmadı

Uzmanların dikkat çektiği listeye göre mikrodalga fırınlar, elektrikli süpürgeler ve su ısıtıcıları ev ortamında en güçlü elektromanyetik alanı oluşturan cihazlar arasında yer alıyor. Mikrodalga fırınların çalıştığı esnada yakın mesafede yoğun bir alan yarattığı, ancak birkaç adım uzaklaşıldığında maruziyetin hızla düştüğü belirtiliyor.

Elektrikli süpürgeler ise güçlü motor yapıları nedeniyle yüksek manyetik alan oluşturuyor. Özellikle eski modellerin daha yüksek EMF değerlerine sahip olduğu ifade edilirken, robot süpürgelerin daha düşük seviyede çalıştığı bilgisi veriliyor. Su ısıtıcılarının kısa sürede yüksek akım çekmesi, yüzeye yakın temas edildiğinde ölçümlerin diğer cihazlara göre daha yüksek çıkmasına neden oluyor.

Televizyon ve telefonlar tahminlerin aksine risk listesinde değil

Geçmişte kullanılan tüplü televizyonların aksine modern ekranların oldukça düşük EMF seviyelerinde çalıştığı ifade ediliyor. Normal izleme mesafesi korunarak kullanıldığında bu cihazların herhangi bir sağlık riski oluşturmadığı kaydediliyor. Aynı durum cep telefonları ve Wi-Fi yönlendiricileri için de geçerli. Radyo frekansı yaymalarına karşın büyük sağlık kuruluşlarının mevcut verileri, bu cihazların tipik kullanımda risk oluşturduğuna dair kanıt olmadığına işaret ediyor.

Mesafe kuralı en etkili korunma yöntemi

Uzmanların en fazla üzerinde durduğu nokta ise mesafe. EMF gücünün kaynaktan uzaklaşıldıkça çok hızlı düştüğü, yalnızca 30 santimetrelik bir mesafenin bile maruziyeti ciddi biçimde azalttığı belirtiliyor. Bu nedenle güçlü cihazlar çalışırken birkaç adım geride durmak, potansiyel etkiyi minimuma indirmek için yeterli görülüyor.