Bugün size, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne bakışımı aktaracağım. Öncelikle ilk tanıdığım kadın olan anneme niçin ‘kadın’ denildiğini nasıl yaşadığımı anlatacağım; ‘dünyaya nasıl geldik” diye sorduğumda ise ‘Seni leylek getirdi’ denilerek belli yaşlara nasıl geldiğimizi de…

“Kadın ve Erkek”,  küçücük yaşlarımda beynimde oluşan iki kelimeydi. Evde böyle bir konu açıldığında “Daha yaşın küçük, sen bu gibi şeylerle kafanı meşgul etme” gibi sözcüklerle büyütüldük. Bu yazımın başlığını niçin böyle attım, onu özetleyeyim. Kadın nedi? Yeryüzünde yaşayan bir canlı ve insan… Peki, erkek; kadın insan ise o da onun oğlu, yani insanoğlu…

İnsan denilen mahlukatın varoluşudur, bir değerdir kadın. Anadır, insan denilen mahlukatın yaratıcısıdır. Ama bizim gibi sokak İslamcılarının kol gezdiği toplumlarda, ne yazık ki değeri yok edilmeye çalışılan ve bir takım ‘erkek müsveddeleri’ ile ahlaksızlar tarafından sıradan gösterilen ve her yıl yüzlerce cinayete kurban edilen bir canlıdır. Gelin bugünün uluslararası ve ulusal olarak kutlanan önemine bir göz atalım.

ULUSLARARASI BİR GÜN

Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır.

Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın olarak kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yaptırılmadı. 1984 yılından itibaren her yıl ülkemizdeki kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlandı. Toplumların varoluşunda benim için en etkin kişiler olan kadınlarımızın gününü kutluyor, ulusumuzun kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlarımız için söylediği şu cümle ile yazımı bitiriyorum:

“Dünyada her şey kadınlarımızın eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar."

Sevgi ve saygılarımla.