Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras” projesi kapsamında, Ankara Üniversitesi Mustafa V. Koç Deniz Arkeolojisi Araştırma Merkezi (ANKÜSAM) Direktörü Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu başkanlığında yürütülen çalışmalara farklı ülkelerden uzmanlar da katılıyor. Yaklaşık 7 bin yıllık geçmişiyle Anadolu’nun Ege’ye açılan en eski liman kentlerinden biri olan Liman Tepe’de, kara kazıları 1992’den, su altı kazıları ise 2000 yılından bu yana kesintisiz sürüyor.
Ege’nin en eski liman kentlerinden
Antik dönemde bugünkü İzmir Limanı’nın görevini üstlenen Liman Tepe, kara ve deniz altında barındırdığı çok katmanlı yapısıyla Anadolu’nun denizcilik tarihine ışık tutuyor. Bu yılki çalışmalar, Klazomenai Antik Kenti’nin M.Ö. 6. yüzyıldaki mendirek ve liman yapısına odaklandı. Prof. Dr. Şahoğlu, kentin önemli bir kısmının deniz altında kaldığını belirterek, değişen kıyı şeridi sayesinde binlerce yıl öncesine ait yerleşim tabakalarının ortaya çıktığını ifade etti.
Su altında 5 bin 300 yıllık izler
Kazılar sırasında, 6. yüzyıla tarihlenen tabanın altındaki sondajda, günümüzden 5 bin 300 yıl öncesine ait kalıntılara ulaşıldı. Şahoğlu, bu buluntuların kıyı çizgisindeki değişim ve tektonik hareketleri anlamak açısından önemli olduğunu vurguladı.
Kara kazılarında “Uzun Ev” yapıları
Karada ise surlarla çevrili yerleşimlerde “uzun ev” olarak adlandırılan yapı blokları öne çıktı. Bu evler hem barınma hem de üretim alanı olarak kullanıldı; maden, seramik ve tekstil atölyeleri aynı çatı altında yer aldı.
Günde 8 dalışla titiz çalışma
Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. İrfan Tuğcu, su altındaki kazıların 32 metrekarelik bir alanda, yaklaşık 7 metre derinlikte yürütüldüğünü belirtti. Her gün 8 dalış yapıldığını aktaran Tuğcu, “Arkeoloğu dalgıç yapma” prensibiyle çalıştıklarını, her dalışta iki veya üç dalgıcın görev aldığını söyledi.
