Süne (Eurygaster integriceps), Türkiye'de özellikle buğday, arpa ve diğer tahıl ürünlerinde ciddi verim kayıplarına yol açan bir zararlı olarak biliniyor. Yetkililer, kontrol altına alınmadığı takdirde yoğun yıllarda ürün kaybının yüzde 50'lere varabileceğini belirtiyor. Bu zararlı, bitkilerin sap ve tane kısımlarına emici ağız yapısıyla zarar vererek hem kaliteyi düşürüyor hem de verimi azaltıyor. Çanakkale gibi tarımsal üretimin yoğun olduğu bölgelerde, süne mücadelesi çiftçilerin gelirini doğrudan etkileyen kritik bir süreç haline geliyor.
Saha Çalışmalarının Detayları
Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, hasat döneminin hemen ardından harekete geçti. Ovalardan dağlık kışlak alanlarına göç eden ergin süne bireylerinin yoğunluğunu belirlemek için kapsamlı sürveyler yapılıyor. Bu çalışmalar şu aşamaları içeriyor:
Örnekleme ve Sayım İşlemleri: Ekipler, belirlenen kışlak bölgelerinde rastgele seçilen alanlardan örnekler alıyor. Her metrekaredeki ergin süne sayısı hesaplanarak popülasyon yoğunluğu haritalanıyor.
Veri Analizi ve Tahmin Modelleri: Elde edilen veriler, entomoloji uzmanları tarafından analiz ediliyor. Bu sayede, ilkbaharda yumurta bırakacak nimf (genç birey) sayıları öngörülüyor ve zarar eşiği belirleniyor.
Biyolojik ve Kimyasal Mücadele Planlaması: Yoğunluk yüksek çıkarsa, biyolojik mücadele yöntemleri (doğal düşmanların teşviki) öncelikli olarak devreye giriyor. Gerektiğinde entegre zararlı yönetimi kapsamında sınırlı kimyasal uygulamalar planlanıyor.
Çanakkale Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Karadağ, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Süne mücadelesi, hububat üretimimizin sürdürülebilirliği için vazgeçilmez. Erken müdahale ile zarar potansiyelini minimuma indiriyoruz. Çiftçilerimiz daha kaliteli ve yüksek verimli buğday elde edebilsin diye ekiplerimiz gece gündüz sahada" dedi.
Ekonomik ve Çevresel Boyut
Süne zararlısı, Çanakkale'nin Biga, Çan, Lapseki ve Ezine gibi ovalarında yoğunlaşıyor. Geçmiş yıllarda yaşanan salgınlarda, dekar başına 100-200 kg'a varan kayıplar rapor edilmişti. Bu yılki sürveyler, iklim değişikliğinin etkisiyle göç paternlerinde değişiklikler olup olmadığını da inceliyor. Sıcak ve kuru sonbahar koşulları, süne popülasyonunu artırabileceği için ekipler ekstra dikkatli.
Mücadele çalışmaları, çiftçilere de eğitim seminerleri ile destekleniyor. İl Müdürlüğü, köy ziyaretlerinde çiftçilere süne belirtilerini tanıma, erken raporlama ve kültürel mücadele yöntemleri (tarla temizliği, rotasyon) konusunda bilgilendirme yapıyor. Hedef, kimyasal kullanımını azaltarak çevresel sürdürülebilirliği sağlamak.
Gelecek Adımlar
Sürvey çalışmaları Aralık ayına kadar devam edecek. Elde edilen verilerle hazırlanacak rapor, Ocak ayında İl Tarım Komisyonu'na sunulacak. Buna göre ilkbahar mücadele programı şekillenecek. Çiftçiler, şüpheli durumlarda Alo 174 Tarım Hattı'nı arayarak destek alabilecek.
Çanakkale'de tarımın bel kemiği olan hububat üretimi, bu tür proaktif mücadelelerle korunmaya devam ediyor. Yetkililer, çiftçilerin katılımıyla başarı oranının daha da artacağını vurguluyor. (