İzmir Deprem Master Plan Çalıştayı Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ilçe belediye başkanları, milletvekilleri, akademisyenler, STK temsilcileri ve büyükşehir belediyesi bürokratlarının katılımıyla Tarihi Havagazı Fabrikası'nda gerçekleşti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, çalıştayda yaptığı konuşmada, iktidar ve yerel yönetimlerin birlikte hareket etmesi gerektiğini belirten Tugay, “Siyaset üzerinden ayırım yapma hatasından acilen vazgeçmelidir. Herkes kendine gelsin” dedi.
Afetlere daha hazır ve dirençli bir İzmir için bir araya geldiklerini ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay "Olası bir depreme ne kadar hazırlıklı mıyız?" diye sorarak bir çok konuda yetersiz kalındığını ifade etti. Tugay şöyle konuştu:
"Almamız gereken kararları aldık mı, verileri analiz ettik ve daha dirençli hale geldik mi?Görünen o ki yapılanlar yetersiz. Bu çalıştay bir revizyon gibi değerlendirileilir. Önceki plan çalışmasının yeterliliğini yitirdiğini görüyoruz. Artık bir şeyleri hakkıyla yapmamız gerektiğine dair bir inançla hareket ediyoruz."
"Ayrıştırmalardan vazgeçilmesi gerek"
Yakın zamanda yaşanan körfez konusunda da aynı şeyi söylemiştim. Bu ülkede artık siyaset üzerinden 'falanca yönetim, filanca kurum' diyerek ayrım yapma hatasından vazgeçilmelidir. Bugün verilecek en net mesajım şu; "Bugün bu ülkelerin kaynakları kullanılarak pek çok bilim insanı araştırma yapıyor. Ancak ayrıştırılıyorlar. Deprem gibi afet konularında bu tür ayrışmalardan vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyoırum. Lütfen herkes kendine gelsin. Şehrimizde, ülkemizde çok değerli akademisyenlerimiz var. Çok hızlı şekilde yol alabiliriz. Bugüne kadar pek çok kez bakanlığa mevzuat değişikliği önerileri gelmesine rağmen hiçbir şey yapılmadı.
Kapanan kulakları ne zaman açacağız? Sesimiz ne zaman duyulacak? Türkiye bir deprm ülkesi. Önemli fay hatları yeni büyük depremler mutlaka üretecek bundan kaçış yok."
"Türkiye'nin yeni bir mevzuata ihtiyacı var"
İzmir depremini hatırlatan Tugay, belediye tarafından emsal artışı kararı verilmesinin doğru olmadığını ifade ederek "30 Ekim Depremi’nden sonra biz binalara emsal artışı vermek zorunda kaldık çünkü kimse yardımcı olmuyordu. Ancak büyükşehir belesiyesi öyle bir eleştiriye maruz kaldı ki. Yapılabilecel tek iş emsal artışıydı, doğru muydu? Değildi. Bozuk zeminli yerlerde binalara emsal artışı verip de katları yükseltmek vahim bir hatadır. Arsanın sahibi ortağı olabilirsiniz ancak olası bir depremde o bina yıkılırsa bu açıklanamaz. Belediyeden ne istediğinizin farkında olun.
Popülizm, oy avcılığı, seçim başarıları... Bunlar güzel, ancak göz boyayarak nereye kadar gidilebilir? Ben belediye başkanı olarak söz veriyorum; Doğru olan neyse onun arkasında duracağım ve gerçekleşmesi için çalışacağım. Bu dönem bir şeyleri değiştirmenin dönemi olsun. Söylenen yalanlara kimse inanmasın. Mevzuat ve kanun değişikliğine Türkiye'nin ihtiyacı var. İnsanlarımızın o yıkılan binalar altında ölmesine izin vermeyelim. Sorun çözmeyi amaçlayarak çalışmamız gerek. Bir şeyleri akıllıca yönetmeliyiz. Bu yüzden bilim ve akıl çok önemli. İzmir'de bir tane evi dahi güçlendirirsek insanlar hayatlarını kurtarabilecek. Ya hep ya hiç diyerek değil, ara çözümler aramalıyız.
"Deprem İzmir'in gerçeği"
İzmir'de depremle karşılaşmaya her an hazırlılı olmalıyız diye konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zeki Yıldırım "Yalnızca binalar değil alt yapğı ve üst yapı da son derece önemli. Hayatta kalanların yaşayabilecekleri hiçbir ortam kalmamış, yollar da dahil her yer zarar görmüştü. Temel anlamda ne yaptığımızı değil, ele almamız gereken bir süreci yaşıyoruz. Güzel İzmirimizin bir deprem gerçeği var, her an karşılaşmaya hazırlıklı olmalıyız. Zararlarımızı minimuma indirmek için bu çalıştayın son derece önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.