CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın sekreteri, sosyal medyada ortaya atılan çarpıcı iddialarla bir anda Türkiye’nin gündemine oturdu. X platformunda yayılan söylentiler, “32 saatlik video” gibi spekülatif ifadelerle tartışma yarattı. Peki, Veli Ağbaba’nın sekreteri kimdir, adı ne, neden gündem oldu ve bu iddiaların ardında neler yatıyor? İşte detaylar.
Sekreterin kimliği gizemini koruyor! Resmi bilgi yok!
Veli Ağbaba’nın sekreterinin adı ve kimliği, kamuoyuna açıklanmış değil. Kamu görevlisi statüsünde olan bu kişinin kişisel bilgileri, hukuki olarak koruma altında. Türk Ceza Kanunu’nun özel hayatın gizliliğini koruma maddeleri gereği, bu tür bilgilerin paylaşılması sınırlı. Sosyal medyada dolaşan iddialar, sekreterin kimliğine dair net bir bilgi sunmazken, yalnızca imalı ifadeler ve spekülasyonlar içeriyor. CHP veya Ağbaba cephesinden de sekreterin adına ilişkin herhangi bir doğrulama yapılmadı, bu da tartışmaların gizemini artırıyor.
Sosyal medyada bomba iddia! “32 saatlik video” ne anlama geliyor!
9 Ağustos’ta X platformunda ortaya çıkan paylaşımlar, Veli Ağbaba’nın sekreteriyle ilgili “gizli ilişki” ve “32 saatlik video” gibi iddiaları gündeme taşıdı. Bu söylentiler, somut bir delil olmaksızın hızla yayıldı ve binlerce kullanıcı tarafından paylaşıldı. İddialar, özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile sekreter arasında bir ilişki olduğu yönünde imalar içeriyor. Ancak bu iddialar, şu an için yalnızca spekülasyon düzeyinde ve resmi bir belge ya da kanıtla desteklenmiyor. Sosyal medya kullanıcıları, bu tür içeriklerin itibar zedeleyici olabileceğini belirtirken, bazıları iddiaların aydınlatılmasını talep ediyor.
CHP sessiz, kamuoyu ikiye bölündü! Hukuki süreç kapıda mı!
Ne Veli Ağbaba ne de CHP yönetimi, iddialara ilişkin resmi bir açıklama yaptı. Bu sessizlik, söylentilerin daha fazla yayılmasına ve kamuoyunda soru işaretlerinin artmasına neden oldu. Sosyal medya, iddialar nedeniyle ikiye bölünmüş durumda: Bir kesim, özel hayatla ilgili bu tür paylaşımların etik dışı olduğunu ve kara propaganda olduğunu savunurken, diğer kesim iddiaların doğruluğunun araştırılmasını istiyor. Uzmanlar, Türk Ceza Kanunu’na göre bu tür asılsız iddiaların “hakaret” ve “iftira” suçları kapsamında hukuki sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Tarafların, iddialar büyürse yasal yollara başvurması bekleniyor.