CHP’nin ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitingleri hız kesmeden devam ediyor. Mitingin bu haftaki adresi ise Tuzla oldu. Binlerce vatandaşa seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
"Karıncanın kardeşi CHP'dir!"
İktidara seslenen Özel, "İşçi memleketi hep iş cinayetleri ile gündeme gelir. Birisi bir yüzükle gemiler, gemicikler alırken her gün o gemileri yapanlar kanser oluyor, can veriyorlar. 30 bin 200 işçinin öldüğü Türkiye'de 2025 yılının ilk 6 ayında 961 işçi iş cinayetlerine kurban giderken Erdoğan, sermayeyi duyup onların üretim hırsını baskılamamak için gerekli tedbirleri almadı. Elbette iktidarımızda ülke kazanacak, zenginlik getireceğiz. Ama bu ülkeyi kolay ölümler ülkesi olmaktan çıkaracağız. İşçinin bu kadar canının ve alın terinin değersiz olduğu bir ülkeyi kabul etmiyoruz.
Birileri fildişi kulelerinden, saraylarından kibirli kibirli bakarken buradan sesleniyorum: Sizinle meselemiz var. İşçilere tepeden bakan ve karınca gibi gören iktidara sesleniyorum: Karıncanın kardeşi var, o da Cumhuriyet Halk Partisi'dir." dedi.
Kadın cinayetleri gündemindeydi!
Kadın cinayetleri hakkında da konuşan CHP lideri Özgür Özel, "Maalesef kimse güvende değil. Tersanedeki, tezgahın başındaki, madendeki işçi güvende değil. Yenidoğan bebekler, güneşin altında Mehmetçiğimizin şehit olması, ormanı kurtarayım derken hayatını kaybedenler... Kadın cinayetlerinden bir tanesi daha bugün yaşadık. Saliha Akbaş katledildi. Kadın cinayetleri politiktir. Tercihlerin sonucudur. İstanbul Sözleşmesinden çıkanlar, kadına karşı şiddetin mücadelesinin önünde duranlar, nafaka hakkına bile göz dikenler kadın cinayetlerinden birinci dereceden sorumludur. Hesap soracağız. Artık sizi o koltuklarda oturtmayacağız." ifadelerini kullandı.
"Devlete ait hiçbir şey güvende değil!"
Gündemdeki yerini koruyan sahte diploma konusu hakkında da konuşan Özel, "Devlete ait hiçbir şey güvende değil. Yıllarca sınav sorularını FETÖ'cülere çaldıranlar, son LGS sınavına şaibe düşürenler, eldeki her şeyin çalındığı günlere geldik. Sahte diplomalar düzenlemişler, sahte ehliyet belgeleri düzenlemişler. Maalesef bu ülkede çalışan, sınavı kazanan 1 milyon öğretmen atanmazken, 300 atanmamış öğretmen intihar etmişken, bazı uyanıklara sınava bile girmeden diplomalar veren 250 bin liraya diploma satan bir sistem 2025 yılında Türkiye'de olmuştur. Maalesef aylar sonra haber olunca bakanlık tarafından doğrulanmıştır.
İnsan çıldıracak gibi değil diyor. 7 Ocak'ta 23 ilde, 23 Mayıs'ta 12 ilde toplam 35 ilde 197 şüpheliden 150 adli kontrol ile serbest bırakıldı. 30 yaşında 9 aylık belediye başkanını, kasasında mühür çıkan belediye başkanını gözaltına alanlar, 9 aydır bu skandalı örtüyorlar. Öbür tarafta sabah 6'da yaz, burada 9 aydır gizle. AKP'nin pislik paçasından akmaktadır. Bunu nasıl gizliyorsun? Çünkü bunun içinde Osmanlı torunuyum diyen şarlatan burada. Bakan yardımcın burada. Övünerek yazdığı 6 belgeyi özgeçmişinden kaldırmış. Nereye gitsen AKP var. Torbacıyı narkotik şube müdürü yapmış bu namussuzlar! Sarayda oturan biri diyor ki; 'Millet aç, ne diye diploma konuşuyorsunuz' Milleti aç bırakan da sensin, işsiz bırakan da sensin.
Bunların tamamı bu rejimin başıma musallat ettiği liyakatsiz, partizan adamlardır. Bu listelerin tamamını ortaya çıkarana kadar peşini bırakmayacağız." dedi.
"Bir çete, İBB dava borsası oluşturdu!"
"Şu anda buradan mesleklerini kötü yapan, kötüye kullanan bazı savcılarla onların elçisi, aracısı, bazı avukatların gidip kişilerle görüşüp 'Beni savcı bey yolladı. Avukatlığını yapacağım. Şu ifadeyi vereceksin. Şunları söyleyeceksin. Şu kadar da para vereceksin' diyerek bir çetenin İBB, İstanbul Büyükşehir Belediye Davası Borsası oluşturduğunun, bununla ilgili duyumlar değil, kanıtların elimizde olduğunu Türkiye'ye ilan ediyorum.
Bir avukatın adı Mehmet Yıldırım, gezip şirketleri, 'Sana da şu gelebilir, bu gelebilir. Şöyle yaparsan seni kurtarırım' dediğini, bazı tutukluların aileleriyle temas kurduklarını, hatta bugün içeride olan bir tutuklunun geçmişte bunlarla görüştüğünü, bu avukatın dediği parayı bankadan çektiğini, dekont elde, bu avukatın yolladığı kişilere banka şubesinde teslim ettiğini, tarih belli, saat belli, dekont belli, kamera kayıtları orada.
Ve bu kişilerin bu parayı alıp avukata götürdüklerini, avukatın bir savcının ismini açıkça söyleyerek "Bu ifadeleri şu gün bu kişi gelip şu ifadeyi verecek." dediğini, bu dediğinin gerçekten de o dediği gün olduğunu, bu ispatla diğerlerine bir şeyler yaptırdığını, yetmez, bu kişileri telefonda kısa da olsa savcıyla görüştürdüğünü bilmiyorum. Bilmiyorum, elimde kanıtım var. Bunu yarın Hakimler Savcılar Kurulu'na veriyorum."





