Son Mühür Haber Merkezi/Melekşah Tufaner Son Mühür ekranlarında yayınlanan “Gün Başlıyor” ekranının konuğu İzmir 1. Bölge Bağımsız Milletveki adayı Ferhan Ademhan oldu. Programa kendisini tanıtarak başlayan bağımsız milletvekili Ferhan Ademhan, "Mardin'de doğdum, yaşamımı İzmir 'de sürdüyorum. İstanbul ve Ankara'da otellerim var, orada da yaşıyorum ama orada yaşayamıyorsunuz. İzmirli olmak farklı bir şey. O yüzden İzmir'i çok seviyorum" dedi.
"Çok güzel işlere imza attık"
"İzmir'in en büyük sivil toplum kuruluşu İzmir Konfederasyonu 2014 yılında kurulduk. Bunun içinde romanlar, göçmenler, güneyliler, doğu anadolular, batılılar, karadenizliler, hemşehri dernekleri, özgürlük, insan hakları federasyonu, sanat federasyonu aklınıza gelebilecek bütün arkadaşlarımız aramızda var. Sayın valimiz bu kadar insanı nasıl barındırıyorsunuz diyor. Çok güzel işlere imza attık mesela üç yıldır uyuşturucu ile uğraşıyoruz. 5 bin tane torbacı var İzmir'de. Çocuklarımız tutuklanıyor girdikleri cezaevinden satıcı olarak çıkıyorlar. Şakran cezaevine bir rehabilitasyon merkezi yapalım bundan kurtulalım diyoruz. Avrupa nasıl mücadele ediyorsa biz de öyle mücadele etmeyiz" dedi.
"Bizim derdimiz İzmir"
Ademhan, "İzmir'de bir eviniz var diyelim 200 metre kare bir eve kaç kişi alabilirsiniz eşinizle ve çocuklarınızla beraber? Her ülkenin bir kapasitesi var herkesi alamazsınız. Bazen eleştiriyoruz Yunanistan neden botları batıyor diyoruz çünkü alamıyorlar, eğitimlileri alıyorlar. Her ülkenin bir kapasitesi var ülkede bir evdir. Ben üç, beş milyon kişiyi ülkeme alıp bakamam. Bir de çocuk evlilikleri ile uğraşıyoruz konfederasyon olarak. 18 yaşına kadar hiçbir çocuğumuzun evlendirilememesi ile uğraşıyoruz. Dini nikahın kıyılamayacağı gibi resmi nikahın da kıyılamadığını söylüyoruz. Biz sivil toplum kuruluşları olarak bakış açısını değiştirdik.Bizim parayla derdimiz yok, bizim derdimiz İzmir. Atanmış ve seçilmişler bizi dinlemek zorunda."
"Sivil toplumları temsilen çıktım"
"Ben geçmişte de herhangi bir parti üyesi değilim. Herhangi bi partiye de müracat etmedim. Turimzciler derneği üyeliğim var. Oturduk, şapkamızı önümüze koyduk, turizimciyiz aramızda turizmi temsil eden yok listede ne yapabiliriz dedik. Roman aday yok, doğulu, Mardinli yok. Bunlar renklerdir. Arkadaşlar hadi biriniz çıkın bu partilere ders verelim dedi. Gelen listelere baktığımızda onun hocası onun yardımcısı, onun akrabası. Okulda gördüm, bankada gördüm diyebileceğin yok. Ben sivil toplumlarını temsilen çıktım. Bağımsızlık başvurumuzu yaptık, iftarın son günü de açıkladık. Biz izmir halkına ne yapabiliriz diye bakacağız."
"Bizi destekleyeceklerini biliyoruz"
"Bağımsız çıkmasa daha iyi olur, oyları heba oluyor diyorlar. Hayır heba olmuyor, bize verilen her oy AK Parti'nin yaptığı seçim değişikliğinden dolayı biz veya barajı aşamayan adayların oyları farketmez, birinci partiye gidiyor. Seçmen listeden memnunsa oyunu atsın memnun değilse, partileri cezalandırabilirler. 4 cumhurbaşkanından birini seçer gelir, milletvekili listelerine baktıklarında liste sonunda Ferhan Ademhan var İzmirli, bağımsız. Bizi destekleyeceklerini biliyoruz. Bizim posterimizi asmasınlar, sessiz sedasız gidiyoruz. Vatandaş listelerden memnun değil, sıkıntılı, çok tepki var. Bazıları önümüze koşup oy vereceğim veki yoktu, sandığa gitmeyecektim diyor bize sarılıyor. Kendini ifade edebileceği oy atacağım yer oldu diyor. Sistem baştan yanlış. Biz milletvekilini öyle hale getirdik ki ilahlaştırıyoruz. Tabi saygı duymalı o da meslek ama biz bunu değiştireceğiz. Biz halka gideceğiz, bölge, mahalle toplantıları yapacağız halkı dinleyeceğiz. Milletvekilleri halktan koptu. Cumhurbaşkanlığı için istediğiniz kişiye oy verin ama milletvekilleri için beğenmediğinize oy vermeyin. Demek ki İzmirliler oy vermiyor diyecekler. Google'dan öğrenince aday olmaz. Dört yıl vekil olup İzmir'e gelmeyen vekiller var, halktan koptuklar. İzmir'de bir ilk olsun, Türkiye'ye örnek olsun. Milletvekili listelerinde sizi dikkate almadıkları için lütfen oy vermeyin. "
"İzmirlilerin yanında olacağım"
"Soğanın fiyatı 30 tl olmuş vermek mümkün değil. Bunlar ülkenin güzel gitmedğini gösteriyor. Ben diyelim ki buna talip olmuşum, İzmir halkına ben minnet edemem ki. Cumhurbaşkanı da olsam başbakan da olsam ben buna talip olmuşum. Devlet benim maaşımı veriyor, dokunulmazlığımı veriyor. Bana kimse git milletvekili ol demiyor. Ben seviyorum içimde var insanları temsilen gidiyorum. Bir süre sonra kendilerini bu ülkenin sahibi görüyorlar. Bu ülkenin her zaman sahibi var, Türkiye Cumhuriyeti her zaman 18 yaşndadır sandıktan ne çıkarsa çıksın. Biz seçim bürosu açmadık israfa karşıyız, internet var, hepimizin cebinde telefonlar var. YSK var, kodla TC kimlikle, şifremizi alıp inceleyeceğiz. Seçimlerde, bizi neden müzkli arabanla rahatsız ediyorsun. Biz 14 ilçede, 14 arabayla kuyruk halinde gezdik, rahatsız etiklerimizden de özür diliyoruz. Çok iyi bir ekibimiz var. Biz parlemontaya giderksek biz böyle gürültülü sistem istemiyoruz diyeceğiz. ikincisi biz hem doğduğumuz yer olan Mardin'deki gibi, İzmir'i de kültür sanatıyla Mardinleştirmek lazım. Birleştirici bir dil kullanmak lazım. Liderler aynı ortama gelemiyorlar. Onu, bunu yaptı dememeli örnek olmalı. Bu dille en azından biz İzmir'den gidersek, barışı hoşgörüyü yansıtırız. Biz sıradan bir milletvekili olarak gitmiyoruz. İzmir halkının gözüne bakarak söylüyorum referandum önereceğim. 5 yıl için söz veriyoum İzmirlilerin yanında olacağım."
"Halkım için istiyorum"
"Biz çok büyük bir konfederasyondayız oraya siyaset bulaştırmamamız lazım. Siyaset bulaştıran arkadaşımız istifa etmeli diye söylemiştik. Partilerin hiçbirinde oy getirecek, çılgınlık getirecek kimseyi istemiyorlar. Sadece el kaldırıp indiricek kişi istiyorlar. Bizim illa bir partide olmamız gerekmiyor biz çalmaya gitmiyoruz. Ben kendim için bir şey istemiyorum, halkım için istiyorum. Partiye gerek yok. Yapacağımız iklim projeleri, konun önerileri, turizm master planları ile kim cumhurbaşkanı olursa olsun kapısını çalacağız. Birleştireceğim bunun da sözünü veriyorum, olurda yapamadım İzmir halkına gideceğim, İzmir halkını alıp meclise yürüyeceğiz. Ben tek başıma değilim ben İzmir'im."
"Denemekte fayda var"
"İzmirliler çantada keklik değil. Göreceksiniz 15 Mayıs sabahı sürprize uyanacağız. İnsanlar partileri cezalandırmak için oy verecekler. Parlemento da partide olduğunuz genel başkanınızdan izin almanız lazım. Genel merkezden izin almanız lazım, konuşmalar sınırlı. Tüzüğe, programa uymak zorundasın.Bağımsız kimseye bağlı değil. Sonuç itibari ile sorunları dile getirme, sorunları gösterme, kral çıplak deme vakti. Çünkü basın var orada, çünkü halk var orada. 24 saat televizyon yayında, bir hesap verme yeri. Halkla kopuk yaşıyoruz artık. Şikayetçiysek biz bunlara bir çeki düzen verirsek, cumhurbaşkanlığında 4 tane aday var kimse isterlerse versinler. Ama partilerde mecbur değilsiniz, uzun soluklu bir seçim değil bu. En fazla iki yıl. Denemekte fayda var. 66 yıldır bağımsız çıkmamış, İzmir halkı bağımsızlığa hasret. Pişman etmeyeceğim onları. Halkla kopuk yaşıyoruz artık, Genel merkeze arkasını dayıyan, halka saygı göstermiyor nasılsa beni aday gösterecekler halka ihtiyacım yok diyor. Partilerde birbiriyle geçinemeyecek birbirine selam söylemeyecek kişilerin bir arada olması da yanlış. İzmir bize sahip çıkarsa hırsızlara, rantçılara izin vermeyeceğiz. Kimse İzmir halkının sahibi değil, açılmayan kapıları açacağız. Bir belediye başkanı partiden uzaklaşacak parti emrinde çalışmayacak, bunu yasayla yapacağız. Benim partimden benim akrabam demeyecek. Belediye başkanı seçildiği andan itibaren rozetimi çıkardım bütün herkesin başkanıyım diyecek. 5 yıl halkına hizmet edecek, İzmir' deki deprem de İzmir belediyemiz çok güzel şeyler yaptı. Tunç Soyer'in depremde yaptığı çalışmalara gittim, dinledim benden başka bir tane milletvekili yoktu."
"İzmir'de 7 SMA hasta çocuğumuz var"
"İzmir'de yılda 150 tane SMA hastası çocuğumuz doğuyor. Kampanyalara elimden geldiğince yardım ediyorum son yedi yıldır kayıtlarda da var. Son hastamız Mina bebek için toplantı yapıldı ve tek toplanan milletvekili adayı bendim. İzmir'de 7 SMA hasta çocuğumuz var. Sizin programınızda bütün milletvekili adaylarına hodri meydan diyorum. Gelsinler ne koydularsa ben de onlar kadar rakam koyacağım. Bu 7 hastamızı Ankara'ya gitmeden tedavi edelim. Paraları olmayabilir, bazıları memur olabilir, iki yıllık maaşlarını ipotek ettirsinler ben onların yerinede vereceğim. Bütün İzmirli milletvekillerine sesleniyorum, seçilecek noktalarda olanlar gelsinler, kredi kullandıracağım onlara, ben vereceğim. Madem İzmir halkını seviyorsun elini taşın altına koysun. 7 tane hastamız olmasın. Biz seçilince maaşımızı veririz falan yok öyle bir dünya. Seçilebilecek noktalarda olanlara sesleniyorum ve hepsine meydan okuyorum. 300'e yakın aday var, 300'ün tamamına meydan okuyorum buyursunlar gelsinler. Kim ne koyduysa onun kadar para koyacağım, olmayanlara da ben yardım edeceğim kredi açacağım. Bütün partilere sesleniyorum AK Parti'ye, CHP'ye, MHP'ye, İYİ Parti'ye, DEVA'YA, SaAdete... Hepsine sesleniyorum. Ankara'ya gitmeden hodri meydan diyorum. Çocukların kampanyaları bazıları 15'te bazıları 60'larda. Bu ülkemizin ayıbı. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'yiz. 300 milyon dolar bulup bulup hastalarımızı tedavi edemiyorsak, Avrupa nasıl bulup tedavi ettiyse biz de edeceğiz. Bugün bu kadar köprü bu kadar yol yapıyoruz. Ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız maaşlarımızdan kesinti mi ek bir vergi mi... Bu çocukları böyle bırakamazsınız hepimizin ayıbı. Tek İzmir kanallarına değil ulusal kanallara da sesleniyorum çıkarsınlar beni, hodri meydan diyorum. Uğraştığımız çok ciddi sorunlar var, çocuklarımız zombi gibi çimlerde yatınca mı anlayacağız. Son Mühür'e de bana bu fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum. Herhangi bir parti üyesi değilim yakın olduğumda var ama inanıyorum ki ferasetli halktır İzmir halkı."
