Son Mühür/ Gamze Eskiköy-Almanya menşeli Digel Tekstil’de sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar ve işten çıkarmalar, TEKSİF tarafından protesto edildi. Balçova’daki Almanya Konsolosluğu önünde yapılan basın açıklamasında, işverenin yetki itirazı ve sendikal harekete öncülük eden işçilerin işten çıkarılması kınandı.

TEKSİF Genel Sekreteri Mehmet Kafa, Digel yönetimine seslenerek, işçilerin sendikal haklarına saygı gösterilmesi ve işten çıkarılanların geri alınmasını talep etti. TÜRK-İŞ Ege Bölge Temsilcisi Çakmak ise, “Ya o yetki itirazını geri çekeceksin ya da o fabrikada üretim yapamayacaksın” diyerek işçilere yönelik baskılara tepki gösterdi.

Hayrettin Çakmak-1

Almanya'da sendikal hak varken, Türkiye'de neden yok?

Kafa, “Teksif Sendikası’nın uzun süredir örgütlenme çalışmaları yürüttüğü, Almanya merkezli Digel Tekstil’de çalışan emekçiler, şirketin düşük ücret politikalarına karşı çıkarak 17 Ocak 2025 tarihinde Teksif Sendikası çatısı altında birleşti. Çoğunluğu sağlamamızın ardından, yetki tespiti için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvuruda bulunduk. Ancak başvurumuzu yaptığımız gün, Digel yönetimi dört işçiyi işten çıkardı. Bu hamleyle sendikal hakları tanımadığını, kendi kurallarını koyduğunu açıkça ilan etti. Almanya’da sendikal haklar demokratik bir hak olarak görülürken, Türkiye’de işçilerin bu hakkını gasp etmek istediler” diye belirtti.

Mehmet Kafa

"Ayağınızı denk alın diye tehdit edildik"

20 Ocak 2025 itibarıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Teksif Sendikası’nın Digel Tekstil’de yetkili olduğuna dair resmi yazıyı taraflara iletti” diyen Kafa, Digel yönetimi, hiçbir geçerli sebep göstermeden yetki tespitine itiraz ederek toplu iş sözleşmesi müzakerelerinin başlamasını engellediğini , 6 Şubat’ta üç işçiyi daha işten çıkardığını ve İşyerinde çalışanlara “Ayağınızı denk alın, fabrikayı kapatırım” şeklinde tehditlerde bulunarak baskıyı arttırdığını söyledi.

 Digel Tekstil yönetimine seslenen  Kafa, "Kanunlara, sendikal haklara, anayasaya ve insan haklarına saygı duyun. Ancak Digel yönetimi, çalışanlarına baskı yapmaya, tehdit etmeye ve hukuksuzlukları sürdürmeye devam ediyor. Biz Digel emekçileri olarak hak mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu baskılar bizi yıldırmayacak. Hak kazandığımız toplu iş sözleşmesini elde edene kadar mücadelemiz sürecek.

Sayın Başkonsolos Ralf Schröer, daha önce 31 Ekim 2024 tarihinde de burada toplandık. O zaman Hugo Boss işçilerinin yaşadığı zulmü dile getirmiştik. Şimdi Digel işçilerinin uğradığı haksızlıklara karşı sesinizi yükseltmenizi bekliyoruz. Bu şirketler yalnızca ticaret yapmıyor, aynı zamanda ülkenizi de temsil ediyor. Almanya’nın işçi haklarına bakışı bu mudur? Almanya’nın demokrasi anlayışı bu mudur? Federal Almanya Cumhuriyeti ve şahsınızdan örgütlenme özgürlüğüne ve toplu pazarlık hakkına gereken önemi vermenizi bekliyoruz. Alman şirketlerinin işçilere karşı sergilediği bu tutum karşısında ülkeniz ve siz de sorumlusunuz. Haksız ve hukuksuz şekilde yapılan yetki itirazının geri çekilmesi için gerekli adımları atmanızı talep ediyoruz. Aksi takdirde, bu insanlık suçuna sizler de ortak olacaksınız" diyerek sözlerini noktaladı.

"Sana burayı dar edeceğiz"

TÜRK-İŞ Ege Bölge Temsilcisi Çakmak ise Digel Tekstil'e seslenerek şu ifadelere yer verdi:

Hayrettin Çakmakk

"Biz emekçiler olarak adliye koridorlarında gezmek istemiyor, üretim yapmak istiyor, güvenli çalışmak istiyoruz. Biz ülkemizi seviyoruz. Gel gelelim ki birilerinin aklına uyuyorlar. Çoğunluk yüzde 65'i geçmiş işçi iradesini kullanmış, buna itiraz ediyorsun. 'Kaos yaratmayın, gelin bu işi burada bitirelim' dedim. Konsolosa yine sesleniyorum, işveren vekilini yine uyarın, Türkiye'nin bize tanımış olduğu hakkı tanıyın, sizden başka bir şey istemiyoruz. Onlar kendi ülkelerinde yasalara saygı duyuyor ama bizim ülkemizde duymuyor çünkü Hugo Boss'a bakıp feyz alıyor.

İşçisine zam vermedi, işçi sendikayı çağırdı ve sendika 2 saat içinde yetkiye ulaştı. Gel gelelim ki ülkemiz artık yol geçen hanı oldu. Giden itiraz ediyor, gelen masaya oturmuyor. 7 arkadaşımızın iş akdini feshettiler çünkü bu ülkeyi sevmiyorlar. Ya o yetki itirazını geri çekeceksin ya da o fabrikada üretim yapamayacaksın, sana burayı dar edeceğiz”

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY