CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir programda yaptığı “Doğurganlık hızındaki düşüşün nedeni asla ekonomik değil” açıklamasına yanıt verdi.
Bozuk saat bile...
Tek sebebi ekonomik koşular olmadığını belirten Taşcıer, “Türkiye’de temel gıda ürünleri 2005’ten bugüne yüzde 2000 ile 6000 arasında zamlanmış ama Erdoğan’ın şahsım devletinde toplam doğurganlık hızının düşmesinin sebebi kesinlikle ekonomi değil, küresel emperyalizmmiş. Nasıl ki bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösteriyorsa, Erdoğan’ın bu iddiasında da doğruluk payı var. Bugün Türkiye’de doğum oranının düşmesinin elbette ki tek sebebi ekonomik koşullar değildir. Erdoğan rejiminin yarattığı güvencesizlik, belirsizlik ve gelecek kaygısı da doğrudan etkilidir" dedi.
Kadın düşmanlığının yarattığı rejim krizi
Taşcıer açıklamasının devamında, “Erdoğan, günde iki kez doğruyu gösteren bozuk saat kadar tutarlı. Doğru, mesele sadece yoksulluk değil. Eksik olanı biz tamamlayalım: Doğum hızındaki düşüş aslında hukuksuzluğun, keyfiliğin, kadın düşmanlığının ve baskının yarattığı bir rejim krizidir. Erdoğan rejiminin yarattığı güvencesizlik, belirsizlik ve gelecek kaygısı da doğrudan etkilidir. Halkı sistematik biçimde yoksullaştıran şahsım devleti, demokrasi yerine otoriterliği, adalet yerine biatı, sosyal devlet yerine sadaka kültürünü kurumsallaştırdıkça doğurganlık hızı da düşüyor. Kadınların omzuna yüklenen görünmeyen emek, çocuk bakımının ailelerin sırtına yıkılması ve artan yaşam maliyeti, özellikle genç kadınlar için anneliği bir tercihten çok bir risk haline getiriyor. Sağlık, eğitim ve bakım hizmetleri pahalılaştıkça kadınlar işgücünden çekilmek zorunda kalıyor. Bu durum hem hane gelirini azaltıyor hem de çocuk sahibi olma kararını ekonomik bir riske dönüştürüyor. Ülke ekonomisinin yapısı, bebeklerin sağlıklı gelişimini doğrudan etkilediği gibi doğum kararını da belirliyor. İktidar, gerçeklerle yüzleşmek yerine her zaman olduğu gibi sorumluluktan kaçıyor. Düşen doğum oranlarını ‘Türkiye’ye karşı cinsiyetsizleştirme operasyonu’ gibi komplo teorileriyle açıklamak, halkı küçümsemektir. Oysa son beş yılın gıda enflasyonuna bakılsa, bu ülkede operasyonu kimin kime yaptığı açıkça görülecektir" ifadelerini kullandı.





