Yazar Esin Gülümser, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Ankara’da kalp yetmezliği nedeniyle tedavi gören ve 5,5 yıllık bekleyişin ardından kalp nakli olan 16 yaşındaki Elisa Tüfekçi, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Genç Elisa’ya destek olan isimlerden Yazar Esin Gülümser organ naklinin önemine dikkat çekti. Gülümser, ‘Organlarımızı cennete götürmeyelim’ çağrısında bulundu.

“Organlarımızı cennete götürmeyelim”

Ankara’da kalp yetmezliği nedeniyle tedavi gören ve 5,5 yıllık bekleyişin ardından kalp nakli olan 16 yaşındaki Elisa Tüfekçi, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Genç Elisa’ya destek olan isimlerden Yazar Esin Gülümser organ naklinin öneminde dikkat çekti. Gülümser; “Annenin mücadelesi beni gerçek çok etkiledi. Yüreğim sızladı. Kızının hep yanındaydı elinden gelenin fazlasını yaptı. Ancak yetişemedik. Ben kendi adıma kitaplarımda ve sosyal medya paylaşımlarımda dikkat çekmeye çalışıyorum. Sosyal mesaj açısından en büyük görev devlete düşüyor. Biz sanatçılar, yazarlar, sporcular olarak destek verdik ancak sesimizi duyuramadık. Esila’yı kaybettik. Sırada birçok çocuğumuz var onlar da aynı kaderi yaşamasın. Lütfen organlarımızı cennete götürmeyelim” dedi.

“Yazacağım derdim ve ertelerdim”
Yazarlık serüvenine ilişkin konuşan Gülümser; "Yazma yolculuğuma ortaokul döneminde başladım. Türkçe öğretmenimin bu konu da çok büyük desteği var. Hep beni bu konu da motive etti. Sonrasında okul hayatı bitip evlilik başlıyor, çocuklar oluyor derken ama içimde hep yazma isteği vardı. Bir gün yazacağım derdim ama hep ertelerdim. Hayatınızın belli dönemleri oluyor sizin elinizde olmadan hayatın size getirdiği sürprizler oluyor. Kırılma noktalarıyla birlikte o gün yüzüne çıkıyor. İstanbul’a yazıyorum diye bir grubumuz vardı. Orada başladım yazılarımı yazmaya. Yazarlık serüvenime Mario Levi ile başladım. Bu da benim için çok önemli. Hayat sana sinyaller veriyor ve başlaman gerektiğini anlıyorsun” dedi.

“İzmir’e Tarihi Asansör’den seslenmek istedim”
Kitaplarından söz eden Gülümser; “Hem içerisinde bilgi olan hem de kadim uygarlıkları anlatan, tarihi kurgu olan bir kitap ’Tanrılar Kapısı.’ ‘Yırtık Sayfalar’ kitabında da titiz bir çalışma sergiledik. Kapağından da gördüğümüz gibi İzmir’e Tarihi Asansör’den seslenmek istedim. İzmir’i sayfa sayfa vermek istedim yani yırtık sayfaların genel anlamı budur. Kitabın içinde çok güzel bir dostluğun ve değerini yücelten bir kitap aslında” açıklamasında bulundu.

“Papirüs, bir şiirin ilkesi”
Papirüs Dergisinden söz eden Gülümser; “Cemal Süreya’nın kurduğu bir dergidir. Son dönemlerde daha da aktif hale gelmeye başladı. Değerli yazarlarımızın ve değerli şairlerimizin şiirlerinin yer aldığı her edebiyat döneminin ünlü yazarlarını ve şairlerini ele alan bir dergi ve benim için çok önemli. Edebiyata yön veren bir dergi. Papirüs bir şiirin ilkesi. Bu dergi de şiirlerime yer veriyorlar” dedi. 

SONDAKİKA|  Aile hekimleri daha fazla ilacın reçetesini yazabilecek! SONDAKİKA| Aile hekimleri daha fazla ilacın reçetesini yazabilecek!

“Ayrı bir noktada öksüz kaldık”

İzmir Kitap Fuarı’nı da değerlendiren Gülümser; “Fuar güzeldi. Her şeyden önce bir emek var ortada. Yayınevlerindeki stantlarda pozitif ayrımcılık görüyoruz. Tanınmış yazarlar değiliz ve genellikle derneklerde yer almaya çalışıyoruz. İzmir Fuarı’nda STK’ların tecrit edilmiş bir alanda yer almaları onları çok üzdü. Diğer yayınevleri güzel çadırlardaydılar. Bizim alanımızın olduğu yer dolayısıyla sanki üvey evlat muamelesi görmüş olduk. Biz o alana gerçek okuyucuyu zor çektik. Yayınevlerinden ayrı bir noktada öksüz kaldık. Bu durum bizleri üzdü. Bunun dışında festival havasındaydı. 23 Nisan’a denk gelmesi çok anlamlıydı. Bayram sonrası böyle bir fuar ekonomik açıdan dezavantaj oluşturdu. Gençler için inanılmaz alanlar yaratılmış. Bu konsepti çok beğendim” diye konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ