Son Mühür- Yaklaşık 4 milyon memur ve 2.5 milyon memur emeklisinin toplu sözleşme görüşmelerinin Meclis’e taşınma umudu suya düştü.
8.Toplu Sözleşme görüşmelerinde uzlaşma çıkmayınca konuyu Hakem Heyeti’ne taşımayan Memur Sen, beklentilerin aksine Heyet’in ilk toplantısına Kamu-Sen’le beraber katıldı.
11 kişilik heyetin karar vermesi için en az 8 üyeyle toplanması gerekiyordu. Cumhurbaşkanı tarafından 7 üyesi atanan Heyet’ten çıkacak sonuç konusunda kamu emekçilerinin umutlu olduğunu söylemek kolay değil.
Memur-Sen ve Kamu-Sen’e yönelik tepkiler de son gelişmelerin ardından artmaya başladı.
Bu gerçeği bir kez daha gördük...
‘’Emekçinin umutla baktığı, alın terinin karşılığını aradığı, hak mücadelesinin gerçek anlam kazandığı o yer. Ama ne yazık ki, son yıllarda bu masa giderek bir tiyatro sahnesine dönüştürüldü. Emekçinin alın teri üzerinden senaryolar yazanlar, göstermelik roller paylaşanlar ve “mış gibi yapanlar” her zamankinden daha görünür artık.’’ Diyen Tüm Yerel Sen Gene Örgütlenme Sekreteri Devrim Onur Erdağ,
‘’Bugün yaşadığımız tablo, bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi.
Bir tarafta yıllardır aynı senaryoyu oynayan, masada göstermelik tavırlar sergileyen, sözde karşı çıkan ama perde arkasında iktidarın çizdiği sınırların dışına çıkmayan konfederasyonlar… Hakem kuruluna üye göndermekten çekinmeyen, süreci meşrulaştırmak için gönüllü figüranlık yapanlar…
Ve diğer tarafta Birleşik Kamu-İş var.’’ Hatırlatmasında bulundu.
Erdağ açıklamasında şu görüşlere yer verdi.
Emek mücadelesinin namusu...
Kurulduğu günden bugüne, emeğin hakkını savunma iddiasıyla hareket eden, masada da alanda da çizgisini bozmayan, hakem kuruluna üye göndermeyi reddederek “bu oyunun parçası olmayacağız” diyen bir konfederasyon. Onların bu tavrı, sadece bir sendikal duruş değil, aynı zamanda emek mücadelesinin namusu adına verilen bir söz.
Bugün emekçiye “kazandık” diye sahte zaferler pazarlayanlar, yarın bu tiyatro perdesi kapandığında hangi yüzle üyelerinin karşısına çıkacaklar?
Hakem kurulunun emekçiden yana karar almadığını, hakem masasına gönderilen her üyenin aslında işverenin senaryosuna hizmet ettiğini herkes biliyor. O halde neden bu oyuna alet oluyorsunuz?
Birleşik Kamu-İş’in hakem kuruluna üye göndermemesi, bir karardan öte, bir iradenin beyanıdır:
Emekçinin hakkı pazarlık konusu edilemez!..
Bu tavır, birilerinin alıştığı düzeni rahatsız ediyor olabilir. Ama emekçinin umudu, işte tam da bu rahatsızlıkta gizli. Çünkü artık işçiler, memurlar, emekçiler kimin gerçekten mücadele ettiğini, kimin sahte bir mücadele görüntüsü verdiğini çok iyi görüyor.
Emekçinin hak mücadelesi, masada oturanların değil, masada dimdik duranların sayesinde kazanılacak. Ve bugün o dik duruşun adı Birleşik Kamu-İş’tir.
