Seferihisar Engelliler Alternatif Su Sporları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve SEKADER Kamp Alanı Projelerinden Sorumlu ismi Serkan ÇİMENLİ ile çok faydalı bir sohbet gerçekleştirdik. Kendilerine değerli vaktini bize ayırdığı için ve böylesi anlamlı çalışmalara imza attıkları için çok teşekkür ediyorum.

Derneğinizin Faaliyetlerinden ve Başlangıcından Bahseder misiniz?

-Engelli bireylere alternatif su sporları hizmeti sunuyoruz. Dalış faaliyetlerimiz yanı sıra, uzun zamandır engelli olan ve yeni engelli olmuş arkadaşlarımıza yüzme dersi eğitimleri veriyoruz. Kanomuz var. Bu alan içinde kano ile gezinti yapabiliyorlar. Suyun içinde yüzmeye yardımcı olan özel cihazlarımız var ve onları test edip deniyorlar. Bir diğer gerçek ise evde oturan ve sosyalleşmeye ihtiyacı olan engelli bireylerin nefes aldığı bir nokta burası.

Biz 2010 yılından beri engellilerle ilgili faaliyetleri, alternatif su sporları faaliyetlerini düzenliyoruz. Tüzüğümüzde sadece engelliler değil tüm dezavantajlı gruplar var. Kadınlar, gençler de buna dahil. Bizim derneğimizin adında Seferihisar Engelliler Kimsesizler Alternatif Su Sporları iken sonradan kimsesizleri çıkardık. Çünkü onlarla birlikte çalışma imkânımız ortadan kalkmıştı.Daha önce çocuk esirgeme kurumlarının kendi iç kanunlarına göre dışarıya çocukları gönderiyorlardı ve buralarda meslek edindirme amacı ile onlara dalış eğitimleri ve bröve veriyorduk. Sonra onların tüzükleri değişti, artık çocuk esirgeme kurumları dışarıya çocuk göndermiyor. Seferihisar Engelliler Alternatif Su Sporları Derneği olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz.

Burası denize sıfır bir kamp alanı. Yaklaşık bir yıl içinde 3000-3500 e yakın engelli faydalanıyor. Bu alan bize ilk başta dönemin Seferihisar Belediye Başkanı Tunç SOYER tarafından tahsis edilmişti. Halen bu alanda kamu yararına yaptığımız çalışmalar devam ediyor.2010 yılından beri burada çeşitli yurt içi ve uluslararası engelli dernekleri ile çok fazla projeler gerçekleştirdik. Birçok sivil toplum kuruluşu ile hareket ediyoruz. Öncelikli amacımız engelli bireylerin deniz turizmine ulaşımını sağlamak. Bunun için de birden çok Avrupa Birliği Projesi yaptık.

İkinci Avrupa Birliği Projemizde İzmir de engelli turizminin ne boyutta olduğunun bir analizini yaptık. Bütün engelli rampalarını izledik. Nerelerde gerçek anlamda denize girilebiliyor, engelliler buralardan faydalanabiliyor mu diye bir rapor hazırladık. Bunu da yerel yönetimlere ve kamuya duyurduk ki bir farkındalık oluşsun. Açıkçası ortopedik engelliler her yerde denize giremiyorlar, denize ulaşamıyorlar. Uygun rampa, uygun deniz şartları olmalı. Dalgalı deniz olmaması gerekiyor. Sığ bir denizin olması gerekiyor. Bu açıdan bu alan çok ideal ve biraz da gerçek turistik alanlardan izole olması gerekiyor. Çünkü engelli arkadaşlarımızın çoğu bize her zaman şunu söylerler: Kendi tabirleriyle; benim engelli ve deforme olmuş vücudumu sürekli olarak izleniyor olması bede rahatsızlık hissettiriyor. Çok lüks otellerde param bile olsa bunu yapamam,tüm bakışlar bana dönüyor. Sanki başka bir dünyadan gelmiş gibi bakıyorlar diye ifadelerde bulunuyorlar. Bu farkındalıkları ortaya koymak ta önemli. İnsanların engelli konusunda bilinçlerini arttırmak önemli. Buradaki engelli arkadaşlarımız daha düne kadar hepsi birer sağlam insanlardı. Ama bir kaza sonucu, trafik kazası sonucu veya hiç beklenmedik olaylar sonucu engelli kalmışlar. Aslında herkes bir engelli adayı. O sebepten dolayı bu konuya ne kadar farkındalığımız artacak olursa, toplum da bu konuyla ilgili bilinçli olursa, onların yerine kendimizi koyar empati yaparsak, engelli arkadaşlarımıza, dostlarımıza daha fazla engel çıkarmamış oluruz.

Bizim 3. Avrupa Birliği projemiz de ise; “Denizin içinde özgürce uçmak” temasıyla uluslararası engelli kampı yaptık burada. Amacımız da uluslararası engellileri kendi yurt içindeki engellilerle bir araya getirip hem sosyalleştirmek hem de kültürel etkileşime sokmak, onların kendi ülkelerindeki engellilik çalışmaları ile buradaki yapılan engelli çalışmalarını da kıyaslamak. Bununla ilgili de kamp süresince bir seminer düzenlemiştik.

Organizasyonlarınızda Daha Çok Kimler Katkı Sağlıyor?

-Biz bu işlerin tamamının bir kaosa neden olmaması için genellikle engelli dernekleri veya belediyelerin engelli kent konseyleri ile çalışıyoruz. Yani topluca bir düzen halinde gelsinler, bir projeleri varsa bir hafta veya on günlük kamp kursunlar bu şekilde ilerliyoruz. Ticari bir düşüncemiz olmadığı için biz ancak bağışlarla ayakta durmaya çalışıyoruz.

Örneğin; sizin birlikte geldiğiniz İzmir Kamp Karavan Derneği yılda iki defa bize destek olmak için burada kamp yapar. Sezon öncesi ve sezon sonu kamp yaparak bize eksiklerimiz konusunda destek verirler. Biz sivil toplum kuruluşları arasındaki dayanışmaya çok önem veriyoruz. Bu kuruluşların desteğin içinde olması ve görerek birbirlerini anlaması çok önemli. Böylelikle de toplumun çeşitli kesimlerindeki insanlara kendi bakışımızı ve ihtiyaçlarımızı daha iyi anlatabiliyoruz. Bir arada oldukça ve sizler gibi meraklı olup bize sorduklarında bizim çok hoşumuza gidiyor. Sesimizi ne kadar çok kişiye duyurabilirsek o kadar iyi. Çünkü bu çalışan bir model. Biz bunu yaptığımızda bu model çalışmaz dediler. Yürütemezsiniz dediler. Gönüllülük büyük bir güç. Bu gücü anlatabilmek ve sonrasında hep birlikte bunu paylaşabilmek çok verimli bir hale geliyor. Örneğin burada hiç çalışan personel yok. Buradaki herkes gönüllülük esası ile hizmet veriyor. Dünyada da araştırdık, bizim gibi engellilere kamp alanı açan, bu konuda ücretsiz destek veren başka bir yer yok.

Derneğin Sportif Yönünden Bahseder Misiniz?

- Bir yarışma konsepti düzenlemiyoruz. Gençlik ve Spor derneğiyiz. Eğer bir gün bunu size yaptırabilirim diyen antrenörler olursa yapabiliriz. Engelli dalışı Türkiye Su Sporları Federasyonu tarafından ehliyeti verilemeyen bir durum. Ancak uluslararası ehliyete sahip olmalısınız. Türkiye de bunu verebilecek yeterli derecede eğitmen yok. Çok fazla sertifika olması lazım. Bunları kanıtlamış olması lazım. Ve açıkçası bu para kazanabileceğiniz bir allan değil. Böyle bir alan olmayınca böyle bir talepte olmuyor. Bizim Başkanımız Raşit KIRKAYAK engelli dalış uzmanıdır. Uluslararası sertifikalara sahiptir. Onun önderliğinde bir Türkiye'deki engelli dalış üzerine öncü derneklerden biriyiz. Bu konuda Türkiye de yetkiniz. Bizim tanıtımımız sayesinde uluslararası sertifika alan çok kişi oldu. Ancak ticari getirisi olmadığı için ilerleyemediler.

Bu konuda dünya da bizden daha etkin olan bir dernek yok dediniz bunu neye bağlıyorsunuz?

-Gönüllülüğe bağlıyorum. Türklerin birbirleri ile olan yardımlaşma duygusu, içgüdüsü hiçbir ırkta yok. Yakın zamanda yaşadığımız felaketlerde bile yardımlaşmanın en güzel örneklerini gördük. Bu bizim pozitif bir yönümüz. Biraz daha kaliteyi arttırırsak bu konuda dünyada söz sahibi bile oluruz.

Özellikle İtalya bu konuda bizi sıkı takipte. Ülkemize geliyorlar ve araştırma yapıyorlar. Tekrarlıyorum böyle organizasyonları yapmak ve gönüllülük esası ile hizmet vermek kolay bir iş değil.

Gönüllülere çağrı yapıyoruz. Bize başvursunlar gönüllü çalışmaları için. Katkı vermek istiyorlarsa seve seve onları da aramızda görmek isteriz.

Bize ulaşabilirsiniz:

GSM: 05412463654

www.sekader.org