Son Mühür / Emine KULAK – İzmir’de gayrimenkul piyasasını yakından ilgilendiren önemli bir gelişme yaşanıyor. Belediyelerin yaptığı yeni düzenlemeyle birlikte, emlak rayiç bedellerinde ciddi artışlar gündeme geldi.
İzmir Emlak Komisyoncuları Odası (İZEKO) Başkanı Mesut Güleroğlu, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Güleroğlu, rayiç bedellerdeki artışın altında yatan yapısal sorunlara ve olası çözüm yollarına dikkat çekti.
BU DÖNEM BELEDİYELER BORÇ İÇERİSİNDE
Belediyelerin ön değerlendirme yaptıktan sonra komisyonun toplandığını ve kararın istişareyle şekillendiğini söyleyen Güleroğlu, alınan kararların mahkemeye taşınabildiğini ve geçmişte birçok kurumun bu konuda dava açtığını ifade etti.
Ancak bu dönem farklı bir tablo olduğunu vurgulayan Güleroğlu,”Emlak beyanları her 4 senede bir yapılıyor. Burada bulunan bir heyet var. Belediyeler, muhtarlar, ticaret odası ve birçok kuruluş içinden gelen kişiler, yaklaşık 6-8 kişi var bu işin içinde. Önce belediyeler bir belirleme yapıyor sonra komisyon toplanıyor. Bunlar üzerinde gerekli istişare de bulunuyorlar. Daha sonra bu iş kesinleşme yoluna gittiğinde de dava süreci başlıyor. Bunun gibi geçmiş dönemlerde de Ticaret Odası’nın veya birçok kurumun açmış olduğu davalar var. Bu davalara göre tekrardan bilirkişi atanıyor ve bilirkişiler oraya giderek işlemler yapıyor. Genelde belediyeler bu rakamları, şimdiye kadar tüm Türkiye'deki belediyeler bu rakamları düşük tutmuşlardı. Ancak bu dönem belediyeler borç içerisinde ve bundan kaynaklı da o borçları kapatmak için belediyeler bu rakamları yukarıya doğru çıkartıyorlar” dedi.
GÜLEROĞLU’NDAN EMLAK VERGİSİ REFORMU ÇAĞRISI
Çözümün geniş kapsamlı bir vergi reformu olduğunu dile getiren Güleroğlu, “ Her 4 senede bir bu kurumların, belediyelerin toplanması çok saçma. Çünkü bir yönetmelik var bu yönetmelikte de ‘ her vatandaş emlak beyanını gerçek değer üzerinden göstermek zorunda’ diyor. Bununla ilgili Maliye Bakanlığı’nın açıklamış olduğu bir genelge, yönetmenlik var. Ve buna karşı birçok vatandaşa da ceza kesiliyor. Bu işin çözümü hükümetimiz bir kereye mahsus nasıl Türkiye'de imar barışı yapıldıysa, emlak beyanı üzerinde vergi barışına gitmeli, vergi reformuna gitmeli. Yani benim evim 5 milyon lira alıp emlak beyanında 500 bin lira gösterip, 500 bin lirayı bankaya yatırıp 4.5 milyonu elden almamalı. Nasıl araba satışında notere imza atıyorsanız taşınmaz satışında da para da sizin hesabınıza geçiyor. Aynı o şekilde olmalı. Bunun altyapısı da Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nde var. Emlak beyan oranları düşük olduğu için vergi oranları çok düşük. Yüzde 2 alıcıya, yüzde 2 satıcıya gidiyor.10 milyon liraya bir ev satıldığında, yüzde 2, yüzde 2, 4 milyon lira para yapıyor alıp satılma vergisi. Bu vergi oranları yüzde 2’den aşağı, yüzde yarım, yüzde yarım yapıp gerçek değer üzerinden gösterilmiş olsa, bu sıkıntı ortadan kalkacak. Alım satım vergi oranlarının düşmesi gerekiyor. Emlak vergisi beyanının düşürülmesi ve vergi reformu yapılmalı. Bu saydığım üç şeyi Türkiye başarırsa çığır atlamış olur. Bu polemiklere de gerek kalmaz” diye konuştu.