Son Mühür / Atakan Başpehlivan Geçmiş dönemlerde AK Parti milletvekilliği de yapan gazeteci-yazar Mehmet Metiner, geçtiğimiz günlerde PKK’nın kendini feshedip, silah bırakmasıyla başlayan süreci değerlendirerek konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Mehmet Metiner: Siyasetini yeni dil üzerinden sürdüremeyenler kenara çekilmeli
Sosyal medya hesaplarından yaptığı bir dizi bir paylaşımda umut kırıcı dil kullananların sürece büyük zarar verdiklerini aktaran Mehmet Metiner, “Cumhurbaşkanımız kucaklayıcı, sahiplenici ve umut arttırıcı bir anlayış üzerinden süreci yürütürken suçlayıcı, tahkir edici ve umut kırıcı dili esas alanlar bence sürece zarar veriyorlar. İktidar katındakilerin dili Reis’in anlayış ve diline bütünüyle uygun olmalı.
Bu anlayış ve dile zarar verenler ekranlardan veya temsil katından uzak tutulmalı. Güven ve umudu örseleyecek her söz ve sataşmadan herkes uzak durmalı. Özellikle sürecin tarafları kamuoyu karşısında dillerine dikkat etmeli. Erdoğan’ın ve Bahçeli’nin dilini esas almayanlar, farklı bir anlayış ve dil üzerinden sürece zarar verenler kenara çekilmeli. Öte taraftan da Öcalan’ın tarihi çağrıda ortaya alenen koyduğu yeni paradigmaya ters sözler edenler, yeni paradigmanın siyasetini yeni dil üzerinden sürdüremeyenler kenara çekilmeli.” diye konuştu.
"Yeter ki terör son bulsun"
Son olarak, Cumhur İttifakı AK Parti ve MHP’nin barış sürecini millete taşımak gibi tarihi sorumlulukları olduğunu aktaran ve Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan için bahsettiği ‘umut hakkı’ çıkışını değerlendiren Mehmet Metiner, şu ifadeleri kullandı: “AK Parti ve MHP’nin süreci millete taşımak gibi tarihi bir sorumlulukları var. AK Parti-MHP teşkilatları Türkiye’nin her bir yanına giderek sürecin ruhunu, amacını, anlam ve önemini anlatmalıdırlar.
Süreci çarpıtarak zehirlemek isteyenlerin önünü kesmek, sürecin selameti ve başarısı için olmazsa olmaz bir öneme sahiptir. İhmal edilmemesi gereken hayati bir konudur bu Bilge lider Bahçeli 'umut hakkı' demişse, o sözü yere düşürecek veya gözden düşürecek başka bir söz etmek yanlış ötesi bir durum olur. Vakti geldiğinde o umut hakkının gereği neyse yapılır elbet. Yeter ki terör son bulsun, silahlar ebediyen tarihe uğurlansın. O ki Bahçeli demiştir, o ki süreç umutlu bir yere doğru evirilmektedir, o zaman 'umut hakkı' her daim önemle gündemimizde olacak bir konudur.”
