Son Mühür/ Ayşegül Koç- İZ-AFED Yönetim Kurulu Başkanı Servet Ertaş, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı.
Afet farkındalık bilincinin önemine değinen Ertaş; “Toplumun duyarlılığının, farkındalığının, bilincinin yeterli olmadığını biliyoruz. Bunu arttırmak için çeşitli faaliyetler düzenliyoruz. Bu bilinci oluşturmak için de işbirliği çok önemli” dedi.
“Afet yönetiminde işbirliği çok önemli”
Derneğin kuruluş sürecini ve faaliyetlerini anlatan Ertaş, afet yönetiminin multidisipliner bir alan olduğuna dikkat çekerek, farklı meslek gruplarından profesyonellerin bilgi, deneyim ve yeteneklerini İZ-AFED bünyesinde bir araya getirdiklerini söyledi.
Ertaş, “Deprem afetini sadece yer bilimi ile açıklamak yeterli değildir, diğer bilim ve meslek alanlarının da çok önemli olduğunu gösteriyor" diyerek, farklı disiplinlerin önemine dikkat çekti. Toplumun duyarlılığının, farkındalığının, bilincinin yeterli olmadığını biliyoruz.
İşte bu eksikliği gidermek için paneller, seminerler, eğitim çalışmaları, tiyatral gösteriler yapıyoruz. Aynı şekilde merkezi idare kurumları, yerel yönetimler, meslek odaları, üniversiteler, uzman bireylerle iş birliği içindeyiz. Afet yönetiminde iş birliği, toplumsal mutabakat çok önemlidir. Bunu afetlere dirençli ülkeler başarmış. Biz de ülkemizde hayata geçirmek istiyoruz" dedi.
‘Afetlere Dirençli Konak’ projesi
Konak Belediyesi ile imzaladıkları ‘Afetlere Dirençli Konak’ protokolü hakkında bilgi veren Ertaş; “Önce belli bir protokolümüz vardı ve ondan sonra da bir Avrupa Birliği projesine başvurduk. Yüz bin dolarlık bir projesi vardı, protokoller imzalandı, projeye başladık ama o arada işte Bayraklı Belediyesi ve diğer belediyelerde seçimler oldu. Seçimler olunca yönetimler değişti.
Yönetimler değişince de o projeyi yürüten ekiple irtibatımız koptu. Proje yarıda kaldı. Konak çok riskli bir bölge, yapısı büyük oranda eski, kentsel dönüşüme çok acil ihtiyacı olan bir bölge. 111 mahallesi var. Bazı mahallelerde otuz kişi varmış. Yani öyle küçük küçük mahalleler. Başkanım bunları birleştirme gibi bir çalışmaları olacaklarını ilettiler.
Biz Konak Belediyesi Afet İşleri Müdürlüğü ile uzun zamandır görüşürüz. Orada bir meslektaşım var. Şebnem Hanım orada afet biriminde ve benim eski meslektaşım. Onlarla görüşüyorduk bizim etkinliklerimizi takip ediyorlardı. Bizi tanıdıkları için üst yönetime tavsiye ettiler.
Bu dernek sadece aramaları değil, bütünleşik afet yöntemleri üzerine çalışıyor ve diğer derneklerde olmayan farklı bir şeyler var; İlçe ölçeğinde afet, risk ve müdahale planları yapan bir iki kuruluştan biri olduğumuzu belirtmişler. Birkaç kez görüşmeler gerçekleştirdik sonra bir işbirliği protokolü oluşturuldu. Bu meclisten oybirliği ile geçti.
Sonrasında da 2 Mayıs günü Konak Belediyesi ile ‘Afetlere Dirençli Konak’ için önemli bir iş birliği protokolüne imza attık. İki tarafta bu protokolden çok hoşnut mutluyuz. İl ölçeğinde Valilik tarafından yapılmış güzel planlar var ancak eksikleri var. Eksikler şu; bu planlar il ölçeğinde olduğu için ilçe, mahalle ölçeğine kadar inemiyor.
Biz bu eksikliği yani afetlere dirençli kent sözünün altını doldurabilmek için planı mahalle ölçeğine kadar indirebilmek, mahalledeki afet risklerini orada yaşayanları çözüme ortak ederek bir planlama içerisine girdik. Dernek içinde modüler bir proje yaptık. Bu Bayraklı da Konak da Karşıyaka da Bornova da Çiğli de uygulanabilir.
İlçenin öznel koşullarını, o ilçeye has genel riskler dışında özel riskler de varsa bunlar belirlenir. Buna ilişkin bir risk yönetim planı yapılır. Proaktif bir düşünceyle bu riskleri azaltmaya yönelikte önlemler, tavsiyeler, tedbirler alınarak minimize edilmeye çalışılır. Bunun yanı sıra bir de müdahale planı meydana geldikten sonra yapılan işlerle ilgili müdahale planı bunu destekleyecek bir plan yapar ekipler.
Eğitimlerle farkındalık yaratmak ve bilinç oluşturmak çok önemli. Konak Belediyesi’nin dezavantajlı mahallelerinde on mahallede iklim değişikliği ile ilgili çalışmalar da yapacağız. Farkındalık Eğitimlerinde iklim değişikliğinin getireceği aşırı yağışlar, sel, su baskınlarına karşı da koruyucu uygulamalar yapılacak. Mesela sel bariyeri gibi insanların evine, iş yerine o suların dolmasını engelleyecek uygulamalar da yapılacak” diye konuştu.
“Afet bilincini aktarırken oyunlardan da faydalanıyoruz”
Afetlere karşı toplumu bilinçlendirmek için oyunlar da hazırladıklarını söyleyen Ertaş; “Bir tiyatro oyunu hazırladık kısa yedi sekiz dakikalık. Bizim daha önce bir oyunumuz vardı; ‘Hazır mıyız?’ diye. Afet bilinci oyunlarına dört tane daha ek yaptık. Oyunları yazdım.
Ben hem mizah hem de bilimsellik dengesini kurarak hem iklim değişikliğini anlatan bir oyun hem de iklim gerçeğini gizleyen, sulandıran inkar edenlerle, gerçekten doğru yönden itiraz edenlerin eksiklerini görüp tamamlanması gerektiğini söyleyenleri de ayıran bir çizgide oyun hazırladım.
Ve dedik ki Türkiye, Akdeniz bölgesinde iklim krizinin en büyük faturasını ödeyen ülkelerden birisi. Bizim bunu inkar etmeye lüksümüz olamaz. Buna karşı yapılması gerekenleri yapmamız gerekiyor. Ama önce toplumu bu konuda gerçekten bilgilendirmek gerekiyor ki o yanlış algıları, kirli bilgiyi ortadan kaldıralım” ifadelerini kullandı.
