Yürüyüş sonrası yapılan basın açıklamasında, uzmanların bu felaketlerin yaşanacağına dair hazırladıkları raporların dikkate alınmadığına, Avrupa’nın yasakladığı yöntemin Türkiye'de serbestçe uygulandığına, siyanür sızıntılarının göstermelik para cezalarıyla geçiştirildiğine dikkat çekildi. ''Siyanürcü Şirket Türkiye'yi Terket'' sloganları atıldı.

Erzincan’ın İliç İlçesi’nde Anagold  Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne ait  Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat 2024 günü meydana gelen toprak kayması sonucu resmi açıklamalara göre 9 işçi kaybolmuş, kayan kütle içinde bulunan siyanürün yeraltı sularına ve Fırat Nehri’ne karışması tehlikesi oluşmuştu.   

Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu üyeleri bu tür olayların göz göre göre geldiğini ve önlemesi gerekenlerin maden şirketlerinin yanında yer alarak işbirliği yaptıklarını iddia ederek yürüyüş ve ardından basın açıklaması düzenlediler.

Ellerinde “Rant İnsanı Doğayı Yutuyor”, “Siyanürcü Şirket Türkiye'yi Terket”, “Katliamın Ortağı Çalık Holding”, “İş Kazası Değil Cinayet” “Afet Değil Felaket Sorumlusu AKP”,”Ölüler Altın Takmaz” yazılı dövizler taşıyan katılımcılar  “ Reha Midilli Sevgi Caddesi’nde başlayan yürüyüşle Nihat Dirim Barış ve Demokrasi Meydanı’na geldiler. Burada, hazırlanan basın bildirisini platform sözcüsü Ramis Sağlam okudu.   

SÖMÜRGECİ MADENCİLİK YAĞMA VE YIKIMA DEVAM EDİYOR

“Bergama'dan İliç’e sömürgeci madencilik yağma ve yıkıma neden olmaya devam ediyor.” diyerek konuşmasına başlayan Sağlam, Cumhuriyet’in ilanından 2002 yılına kadar verilen maden ruhsatı sayısının 1186 olduğunu, 2002’den bu yana verilen maden ruhsat sayısının 3325 kat artarak 386 bine ulaştığını söyledi.  

Ramis Sağlam;” Uzmanlar,  maden çalıştığı sürece bu felaketlerin kaçınılmaz olduğunu onlarca kez raporlayarak kamuoyuna sunmuşlardı. Ancak her seferinde  iktidar, işbirliği yaptığı Anagold’un ortakları olan Kanadalı SSR Mining ve yerli Çalık Holding’den  yana tutum alarak bu raporları görmezden geldi. Zaman zaman meydana gelen siyanür sızıntılarına geçici kapatma ve göstermelik para cezaları dışında ciddi bir yaptırımda bulunmadı.

Türkiye’nin en büyük ikinci altın madeni olan Çöpler Kompleks Madeninde,  Yukarı Fırat Su Havzası ve birinci derece fay hattı üzerinde bulunmasına rağmen, Avrupa’da yasaklanmış olan siyanür liçi uygulanıyor. Tonlarca siyanür,  sülfürik asit ve çok sayıda zehirli kimyasal kullanılan madende, yüzlerce futbol sahası büyüklüğünde açık atık havuzu, yığın liç alanı, pasa dağları ile bölgede erken ölümlere ve hastalıklara neden olmaya devam ediyor.

Madenin etkileri yüzünden zehirlenmeler ve  ölümlerde artış her seferinde örtbas ediliyor. Dönemin Erzincan Savcısı İlhan Cihaner’in iddianamesinden öğrendiğimize göre şirket, bölgede bulunan  tüm bürokratları  rüşvetle susturdu! Madenin üç katı büyütülmesi için son kapasite artışı talebine, ekoloji hareketlerinin itirazlarına rağmen “ÇED olumlu”  kararı dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından verildi.

Kaç canın göçük altında olduğunu, ne kadar alanın zehirlendiğini bilmiyoruz. Siyanür ve toksik kimyasallarla koca bir Fırat havzası ve Fırat’ın ulaştığı tüm uluslararası sular tehdit altında. Ekokırıma yol açan facianın sonuçları, kamu yararı gözetmesi gereken kurum ve temsilcilerince ısrarla halktan gizleniyor.

'Emine Erdoğan için helikopter pisti yapıldı' iddialarına yalanlama geldi 'Emine Erdoğan için helikopter pisti yapıldı' iddialarına yalanlama geldi

Bugün ülkemize giydirilen vahşi sömürge madenciliğini kabul etmiyoruz. Bergama’da, Kaz Dağları’nda, Akbelen’de, Cerattepe’de her çevre direnişinde sizi uyardık. Bu çevre katliamlarının tek sorumlusu vardır: O da bu sesi duymazdan gelen siyasi iktidardır. “ dedi.

Katılımcılar basın açıklaması sırasında ve sonrasında “Siyanürcü Şirket Türkiyeyi Terket”, “Gün Gelecek Devran Dönecek Siyanürcü Şirket Hesap Verecek”, “Gün Gelecek Devran Dönecek Akp Halka Hesap Verecek”   sloganları attılar.

Kaynak: BÜLTEN