Son Mühür - Ayşegül Koç / Tüm Yerel-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Devrim Onur Erdağ, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Ekonomik krizin toplumun geniş kesimlerini etkilediğine dikkat çeken Erdağ, yetkili oldukları yerlerde yerel yönetimlerle sürdürülen Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine ilişkin de bilgi verdi.

“Ekonomi iyiye gitmiyor”

“Ekonomi politikalarının geliştirilmesi gerekiyor” diyen Erdağ; “Bir ayda enflasyon yükseliyor ve açlık artıyor. Ama bugün asgari ücret aynı tarafta kalmaya devam ediyor. Demek ki hala aldığımız maaş aynı, alım gücü düşüyor. Şimdi insanlar gelsin yaşasın. Bizler şimdi çıkıp da hiçbir siyasi partinin arka bahçesi değiliz. Ama bizler hak ve adaleti savunmak zorundayız. Nasıl adaleti savunalım, nasıl hak hukuku savunalım? Şu anda ülkenin yarısı açlık sınırının altında çok büyük bir bölümü de yoksulluk sınırının altında, emeklinin durumu ortada.

İnsanlar çocuk sahibi olmaya bile cesaret edemiyor. Geleceğe hazırlayamamaktan korkuyorlar. Sosyal devletin gereğinin yerine getirilmesi lazım. Anayasa da olmasına rağmen sosyal hakların birçoğunu göremiyoruz. Vermeyi geçtik cebimizden almasınlar. Hep vergi ödüyoruz, tamam ödeyelim ama karşılığında ne alıyoruz? En basit bir yumurta, bir simit, bir peynir örnek veriyorum bir çay neredeyse asgari ücreti geçiyor aylık. Bakıyorsunuz elektriğe zam, suya zam, vergiler. Artık bu ülkede ekonomi politikalarının geliştirilmesi lazım. Her seferinde söylüyoruz, ekonomiye iyi gitmiyor” dedi.

“Güvenlik zafiyeti olduğunu düşünüyorum”

CHP Lideri Özgür Özel’e gerçekleştirilen saldırıya ilişkin konuşan Erdağ; “Bu nasıl olabiliyor, burası neresi? Burası Türkiye Cumhuriyeti. Ben güvenlik zafiyeti olduğunu düşünüyorum. Saldırgan zaten suç makinesi, böyle suç makinesinin ne işi var dışarıda? Bakın Ümit Özdağ bir ifadesinden dolayı bir açıklamasından dolayı içeride daha yeni mahkemesi görüldü. Ama Ümit Özdağ’ın siciline baktığımız zaman Ümit hocanın hiçbir şekilde suç kaydı yok. Ama bu insanın suç kayıtları vardı. Bu insan nasıl dışarıda geziyor? Bunu yetkiliklere sormak gerekiyor” dedi.

“Konak’ta sıkıntı yaşıyoruz”

Yerel yönetimler ile sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerine dair konuşan Erdağ; “Bu dönem gerçekten çok zor bir dönem. Hem belediye başkanlarımız için çok zor bir dönem. Hem memur arkadaşlarımız için hem de işçiler için çok zor bir dönem. Bunun tabii sebebi şu; Sosyal Güvenlik Kurumu ödemeleri ile ilgili sürekli CHP’li belediyelerin baskı altında tutulması. Bu yaşananlar tabii ki emekçiye de yansıdı, yansımadı diyemeyiz. Bunun en büyük sebeplerden biri de hükümetin muhalefete yapmış olduğu baskı. Bundan dolayı biz burada belediye başkanlarımızda anlıyoruz tabii ki. Ama şöyle bugün evet maaşı ödeyemeyip hala işçi alımı oluyorsa orada bir soru işareti var. Emekçimizin alın teri var, emeği var.

Yani çıkıp da bunun bedelini de emekçiler ödemez. Ödettirmemeleri lazım. Bizim bunu tavrımız net. Evet mesela örnek vereyim. Konak’ta sosyal denge tazminatımızda sıkıntı yaşıyoruz. Konak Belediyesi’nde bununla ilgili bir iş bırakma eylemimiz oldu. Hala bir ödeme yapılmadı, bekliyoruz. Yine bir iş bırakma eylemi söz konusu olabilir. Bizim derdimiz hemen eylem yapalım değil, biz burada işvereni de anlıyoruz, emekçimizin de alın terini asla kimsenin gasp etmesine izin vermeyiz. Zaten ki sağ olsun belediye başkanlarımız bu konuda elinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorlar. Yapmaları gerekiyor zaten” diye konuştu.

“Belediye başkanlarını da anlıyoruz”

Erdağ; “Yunusemre Belediyesi’nde toplu iş sözleşmesi yapılamadı. Sosyal denge tazminatları ödenmedi. Belediye başkanlarını anlıyoruz; ilk yılları ve belediyeleri borçlu aldıkları için de bir yandan borç ödemeye başlıyorlar. Ama emekçinin de aynı zamanda bir emeği var, emekçi hakkının verilmesi gerekir. Bir mücadele içerisinde devam ediyoruz. Aynı zamanda yeni yetki aldığımız yerler var.

Bu dönemde ilk defa yetkili olduğumuz yerler; Kastamonu Belediyesi, Tokat Zile, Afyon Belediyesi gibi yeni belediyeleri aldık. Bunun mutluluğu yaşıyoruz. Burada emek veren hem genel merkez yöneticilerimize hem de MYK üyelerimize, şube başkanlarımıza teşekkür ediyoruz. Bundan sonrada emekçilerin haklarını hukuklarını nasıl iyileştirebiliriz mücadelesini vermeye çalışacağız” açıklamasında bulundu.

Devrim Onur Erdağ

“Şov kelimesini onlara yakıştıramadım”

Tüm Bel-Sen ve Tüm Yerel-Sen arasında geçen ‘Şov polemiğine’ ilişkin açıklamalarda bulunan Erdağ; “Tüm Bel-Sen’in bir açıklaması vardı. Bizim hem şube başkanımıza hem de aynı zamanda önceki dönem şube başkanımız Ömer Eşki’ye karşı emekçilere baskı yapıldığını, Murat Bekar’ın şov yaptığını dile getirmişlerdi. Bakın bugün çıkıp da sendikaların dahil herkesin birbirine girme günü değil, birlik beraberlik günü, emekçilerimizin haklarını arayalım. Onların bugün tüm yetkili olmuş olduğu Buca Belediyesi’nde aylardır sosyal denge tazminatı ödenmiyor önce gidin sosyal denge tazminatını çözün, çözemiyorsanız biz bu işi çözeriz. Ömer Eşki, atanmış bir belediye başkanı değil, halkın oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanıdır. Bugün sabah altıda kalkıyor, gece geç saatlere kadar çalışıyor.

Murat Bekar, şube başkanımız. Bizim gerçekten değer verdiğimiz başarılı bir şube başkanı herkese dokunmaya çalışıyor. Bizim başkanlarımızın hepsi çok değerlidir ve gerçekten hepsi çok iyi bir şekilde çalışıyorlar. Herkese dokunmaya çalışıyorlar. O şov kelimesini Tüm Bel-Sen’e yakıştırmıyorum. Bugün çıkıp da şov yapan bizim ne şube başkanımız ne de genel başkanımızdır bizim kadar mütevazi bir sendika yok ama şov yapan sizin genel başkanınız. Tunç Soyer döneminde İzmir’de ‘Bir Kira Bir Yuva’ kampanyasında emekçilerin sosyal denge tazminatlarını kafasına göre bağışlayandır” diye konuştu.

“Emek Bayramı’nda sendikalar arasında ayrım yapılmamalı"

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'na gösterdiği tepkiye ilişkin konuşan Erdağ; “Konfederasyonun tabii ki tepkisi var. Grup toplantısında Sayın CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir açıklama yaptı. Bu adaletsizliğe ve bizlere karşı yapılan saldırıya karşı sendikalardan da büyük bir destek gördüm dedi. Bu konuda tüm emekçilere teşekkür etti, hiç ayrım yapmadı. Ama tabii bizlerin de gördüğü şu anda bir algı var ki ister istemez 1 Mayıs oldu.

1 Mayıs’ta Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Sayın Aslanoğlu DISK ve Türk-İş’e gitti ziyarette bulundu ancak memur sendikalarına gitmedi. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu 220 bin üyesi olan bugün hükümetle toplu sözleşmeye oturan bir konfederasyon. Adaletsizliğe karşı ilk sesini çıkartan sendika; Tüm Yerel-Sen, Birleşik Kamu-İş’tir. 1 Mayıs’ı işçi bayramı görmek değil, emekçi bayramı olarak görmek gerekir. 1 Mayıs’ta tabii ki işçilere gidip memurlara ziyaret edilmemesine şu anda büyük tepki var. Tabii ki il başkanının niyetinden şüphemiz yok. Bu konuda kucaklayıcı olacağını düşünüyoruz. Çünkü birlik beraberlik mesajları verilip arkasından sendikaları ayrıştırmak da doğru olmaz.

Ayrıştırdığını düşünmüyorum zaten Aslanoğlu’nun. Aynı şekilde bugün CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel’in uğradığı saldırıya ilk tepki veren biziz. Yine aynı şekilde Birleşik Kamu-İş’tir. Böyle sendikaların destek verdiği görünmüyorsa burada çok ayıp edilmiş olur ki Sayın Özgür Özel tamamen kucaklayıcı, herkese kucağına açtı, herkesi kucaklıyor. Bir genel başkan herkesi kucaklıyorsa il başkanın burada sadece işçi sendikalarını değil tüm sendikalardaki arkadaşlarımızı kucaklamasını bekliyoruz.

Muhabir: Ayşegül Koç