Usta gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş yaklaşan yerel seçim öncesi Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nı ağırladı. Son Mühür Tv’de ‘Gündem Yorum’ programına konuk olan Karakayalı yerel sçeimde Rıdvan Karakayalı’nın desteğini yanına almayan bir adayın Kemalpaşa’da kazanamayacağını vurgularken gelirlerinin çok azalmasına rağmen projeleri tamamlamak için çalışmaya devam edeceğine dikkat çekti.
İşte Rıdvan Karakayalı’nın konuşmasından öne çıkan detaylar…
Cumhuriyete yakışan kutlama…
30 tane köyümüz var, alan çok geniş, mümkün olduğunca en iyi şekilde kutlamaya hazırlanıyoruz. 1923 kişiyle merkezde harmandalı oynayacağız. Cumhuriyete sahip çıkmamız, ona sarılmamız gerekir. Mustafa Kemal’in Kemalpaşa’da geldiği askeri bina onarımda, büyük ihtimalle yılbaşına yetişir.
Karakayalı’nın desteğini almayan kazanamaz…
Yeni bir seçimden çıkıldı, ekonomik krizin etkisi var, CHP’nin büyük kongresi var, Ocak’a kadar hareketlilik devam eder, asıl seçim havası ondan sonra oluşur. Ben üçüncü kez seçime giriyorum. Aday adayı 10’dan aşağı düşmez zaten. Aday adayı olurken başkalarını kötülemek iyi bir şey değil. Herkesin kendi üslubuyla kendini tanıtması lazım. Ben doğma büyüme Kemalpaşalıyım. İki dönemdir belediye başkanıyım. Kemalpaşa’da Rıdvan Karakayalı’nı yanına almayan aday seçimi kazanamaz.
Bütün belediye başkanları zor durumda…
En şanssız dönemimizi yaşıyoruz. Önce pandemi, büyük deprem ardından çok büyük bir ekonomik kriz. İhaleye çıkıyorsun ihaleyi alan yok. Mecburen bayındırlık fiyatları üzerinden yapıyoruz, adam sermayem gideceğine teminatım yansın daha iyi diyor. Büyükşehir de yapamıyor ben de yapamıyorum, kimse yapamıyor. Ben buradan çağrı yapıyorum. Gelin arkadaşlar alın şunları diyorum. Kıyı Ege belediyeler Birliği toplantısı vardı Kuşadası’nda, bütün belediye başkanı arkadaşlarla görüştüm, gerçekten hepimiz çok zor durumdayız. Gider o kadar fazla ki gelirimizde müthiş kesintiler var. Her şey ikiye, üçe, beşe, ona katlamışken biz ne yapalım?
Büyükşehir yasası sonrası müdürlük gibi olduk…
En kısa zamanda bu yerel yönetimlerle ilgili gelir arttırıcı bir şeyler yapılması gerekiyor. Ben yıllardan beri söylüyorum, büyükşehir yasası çıktıktan sonra ilçe belediyeleri bir nevi müdür gibi bir şey aslında. Birçok şey büyükşehirde. Su, kanalizasyon, mezarlık, İller Bankası’ndan gelen paranın bir kısmı, imar hepsi büyükşehirde.
Hobi bahçelerini önlemenin tek bir yolu var…
Ben buradan hükümete sesleniyorum, herkes büyük arazileri bölerek küçük küçük hobi bahçeleri yapılıyor, bunun kesinlikle önlenmesi lazım. Biz başa çıkamıyoruz. Beş kelimeyle bunu bitirirler, Birinci sırada tarım arazilerine asla ve asla bölünerek imara açılmaz, hobi bahçesi yapılmaz denilmeli. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkacak, ertesi günü Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe girecek. Başka türlü bu işin önünü alamayız. Kemalpaşa ve çevre ilçelerde tarım arazisi kalmayacak. Adam gelip 10 dönüm yer alıyor ondan sonra diyelim 3 milyon lira para veriyor mesela ardından 500’er metrelere bölüyor. Onu alıp 1 milyon liraya sana satıyor. O 500 metrekareye bir tane prefabrik koyup hobi bahçesi yapıyor. Sen bunu önleyemiyorsun.
Doğasıyla, ovasıyla, dağıyla…
Kemalpaşa sanayisi ve tarımı olan İzmir’in kirazının yüzde 85’ini çıkaran, dağıyla, ovasıyla, doğasıyla, sanayisiyle İzmir’in en yakın ve en güzel ilçelerinden bir tanesidir. Çok fazla göç alıyoruz. Özellikle pandemi ve depremden sonra Kemalpaşa’ya müthiş iş göçü var. İzmir-İstanbul yolu Kemalpaşa’yı uçurdu diyebiliriz. Şu anda yatay yapılaşma müthiş fazla.
Ben korumayla gezmem…
Ben her zaman vatandaşın içindeyim, bende korumadır, şak şak fotoğraf çeken kimsem yok. Bundan nefret ederim zaten. Makam arabasına da pek binmem zaten. Doğma büyüme Kemalpaşalıyım. Asla ve asla kul hakkı yemedim. Bu hırsız, bu çaldı, bu çırptı dedirttirmedikten sonra her şey mübah oluyor. Çünkü 115 bin kişinin o toplanan vergilerden gelen parayı ben çarçur etmeden kimsenin hakkını yemeden onları eşit miktarda hizmete sunmam gerekir. Onu yapıyorum ben, anlatırken de bunu anlatıyorum insanlara. Halkın içinde alnımın teriyle, yüzümün akıyla dolaşmam çok farklı bir şey. Bunu yapmaya çalışıyorum. Kesinlikle ve kesinlikle önümüzdeki dönemde de inşallah kazanarak bunları devam ettiririz.
İhaleye çıkıyoruz alan yok…
Her şeyin başı ekonomi, para. Süleyman Demirel’in dediği gibi ‘benzin vardı da biz mi içtik!’. 5-6 tane yerim var mesela ihaleye çıktım ben bir yıldan beri kimse almıyor. Büyükşehir ‘ihaleyi yap verelim’ diyor ama ihaleyi alan yok. Ben hepsini sendikalı yaptım çalışanları şimdi yılbaşında Sendika gelip isteyecek haklı olarak. Param olsa en düşük ücret 30 bin lira olması lazım. Bizde 15-16 bin lira şu anda. Türkiye’nin en büyük parası 200 lira bir kilo et alamıyor, peynir alamıyor. Adam 8 saat çalışacak bir kilo kıyma anca alabilecek, sözün bittiği yerdir bu.
500 kişi gelsin 500’üne de iş bulayım…
Büyükşehirle yapacağımız otopark projemiz var, meyve işleme tesisimiz için ihaleye çıkacağız. 700 öğrencim var dershanemde ücretsiz eğitim alıyor. Kreşlerimiz var, bin 650 kişiye sosyal yardım yapıyoruz. Camilerin ve okulların bakım ve onarımını yapıyoruz. Organize Sanayi alanları kendi alanlarında imparatordur. İmarlarını kendileri yapar. Kemalpaşa Organize Sanayi bölgesi gecekondu OSB’ydi. Daha tam oturmadı planlarıyla. Şu anda bana 500 kişi gelsin bana iş bul diye, ben şu anda o 500 kişiye fabrikalarda iş bulabilirim. Bunu da herkese buradan söyleyeyim. İşçi isteyen fabrikalarda bana gelsin.
