Son Mühür / Arif Enes Durak - Anahtar Parti İzmir İl Başkanvekili İlhan Talha Kömüroğlu, Türkiye’nin giderek derinleşen kuraklık ve su kriziyle ilgili olarak tarımsal sulamada acil adımlar atılması gerektiğini belirtti.

Sosyal medyada sıkça paylaşılan kuraklık haritalarının, çiftçiye moral vermek yerine kaygı ve çaresizlik aşıladığını söyleyen Kömüroğlu, su kullanımının %77’sinin tarımda gerçekleştiğini hatırlatarak, “Tüm tarla ve bahçelerde damlama sulama sistemine derhal geçilmelidir. Bu alandaki sıfır faizli krediler, çiftçinin önüne çıkan ÇKS şartı, banka limiti ve benzeri bürokratik engellerden arındırılmalıdır. Mevcut uygulamalar daha çok ithalatçı ve satıcı firmalara kâr sağlarken çiftçinin erişimi sınırlı kalmıştır” dedi.

Damlama sulama sistemlerinin doğrudan ve etkin şekilde çiftçiye ulaştırılmasının yolunun aynı destekten geçtiğini vurgulayan Kömüroğlu, “Damlama sulama sistemleri Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından aynı olarak çiftçiye verilmelidir. Yerli üretici firmalarla toplu anlaşmalar yapılarak %50’ye varan maliyet avantajı sağlanmalıdır. Bakanlık eliyle yapılacak bu organizasyon sayesinde çiftçi kandırılmayacak, sistemin kontrolü kamuya ait olacak, hazinenin yükü azalacaktır” diye konuştu.

Anahtar Parti İzmir İl Başkanvekili İlhan Talha Kömüroğlu

"Tarımda su verimliliği %90’a çıkmalı"

Su kaynaklarının verimli kullanımıyla ilgili dikkat çekici verileri paylaşan İl Başkan Vekili İlhan Talha Kömüroğlu, şu ifadeleri kullandı:

Türkiye’de tarımda kullanılan suyun verimliliği şu anda %50 düzeyindedir. Damlama sistemleriyle bu oran %90’a çıkarılabilir; bu da %40 daha az suyla aynı üretimin yapılması anlamına gelir. Bu şekilde tasarruf edilecek su miktarı, Türkiye’deki tüm sanayi ve hanelerin bir yıllık su kullanımından fazladır. Ayrıca vahşi sulamadan kaynaklı hastalıklar ve verimsizlikler ortadan kalkacaktır.

"Az su tüketen ürünler alım garantili olarak ektirilmelidir"

Kuraklıkla mücadelede ürün deseninin yeniden planlanmasının şart olduğunu belirten Anahtar Parti İzmir İl Başkanvekili Kömüroğlu, “Su sıkıntısı çekilen bölgelerde daha az su isteyen ürünlerin ekimi bakanlıkça zorunlu hale getirilmelidir. Bu ürünler çiftçiye alım garantili ve sözleşmeli olarak ektirilmelidir. Tarım Bakanlığı, bu ürünleri işleyen firmalarla çiftçi arasında sözleşmeli üretim modeli kurmalıdır. Türkiye’de her tarım ürününün alıcısı varken, sözleşmeli tarım neden yaygınlaştırılmıyor, bu ciddi şekilde sorgulanmalıdır” dedi.

"Hangi ürüne, ne kadar su verileceği önceden belirlenmeli"

Sulama birliklerinin pasif su dağıtım rolünden çıkması gerektiğini ifade eden Kömüroğlu, bu kurumların stratejik rolüne dikkat çekerek, Sulama birlikleri, bölgelerindeki ekim desenine göre tarla bazlı su planlaması yapmalıdır. Hangi ürüne, ne kadar su verileceği önceden belirlenmeli ve sahada aktif şekilde takip edilmelidir. Su tahsis ve tahsilat yapan pasif kurumlardan ziyade, yönettiği suyun etki analizlerini yapan ve kamuoyuna açıklayan yapılar haline gelmelidirler” ifadelerini kullandı.

"Tarımda suyu merkeze alan bu reform paketi, gıda güvenliğinin teminatıdır"

Anahtar Parti’nin su krizi karşısında yalnızca eleştiren değil, çözüm üreten bir siyasi irade olduğuna vurgu yapan Kömüroğlu, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:

“Çiftçimize fayda getirmeyen felaket senaryolarıyla değil, organize, planlı ve uygulanabilir politikalarla hareket etmek zorundayız. Tarımda suyu merkeze alan bu reform paketi, sürdürülebilir üretimin ve gıda güvenliğinin teminatıdır”

Muhabir: Arif Enes Durak