Olay, 16 Kasım’da Keşap Fındıklı Mahallesi Karadeniz Sahil Yolu Karakoç Kavşağı’nda meydana geldi.
Giresun’dan Trabzon yönüne giden İlhan İhtiyaroğlu yönetimindeki 61 ADL 995 plakalı otomobil, emekli öğretmen Abdullah Coşkun’un kullandığı 28 ADE 196 plakalı araca çarptı.

Tartışma kısa süre içinde yumruklu kavgaya dönüştü

Araçlarda maddi hasara yol açan kazanın ardından iki sürücü arasında tartışma çıktı. İddiaya göre tartışma kısa süre içinde büyüyerek yumruklu kavgaya dönüştü. Darbelerle yere yığılan 68 yaşındaki Abdullah Coşkun ağır yaralandı.

Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı

Sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan Coşkun, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Sürücü İlhan İhtiyaroğlu, çıkarıldığı hakimlikçe “neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış kasten yaralama” suçundan tutuklandı.

Kanserle mücadelesini 1 hafta önce kazanmıştı

Coşkun’un ölümü, yalnızca ailesini değil, Tirebolu’daki tüm yakınlarını da derin yasa boğdu. Acıyı daha da büyüten detay ise Abdullah Coşkun’un akciğer kanserini sadece 1 hafta önce yenmiş olmasıydı.

Tedavi sürecini yöneten kızı Doç. Dr. Ayşe Coşkun Beyan, babasının ölümünü şu sözlerle anlattı: “3 senedir akciğer kanserinde mucize yarattık. 1 hafta önce taramasını yaptık, hiçbir şeyi kalmamıştı.

Sevinçle memleketlerine dönüyorlardı. Babam bir karıncayı bile incitmezdi. Annem ‘Bu adam hasta’ diye yalvarmasına rağmen cani vurmayı sürdürmüş.

Babam yere düştükten sonra bile tekme atmış. Babam kanseri yendi ama caniyi yenemedi. Adalet istiyoruz.”

Coşkun’un, tedavisinin tamamlanmasının ardından İzmir’den memleketine dönerken ailesiyle birlikte çekilmiş kutlama fotoğrafları da geriye kaldı.

Eşinin gözleri önünde öldürüldü

Kaza sırasında otomobilde bulunan Hanife Coşkun, yaşadıkları dehşeti şöyle aktardı: “Bir araç bize vurdu. Teker patladı sandım. Bize çarpan araç önümüzü kesti. Araçtan inen kişi küfür etmeye, arabayı tekmelemeye başladı.

Eşim camı açınca kaşının üzerine yumruk attı. Kapıyı açıp eşimi dışarı çıkardı. Kanseri yeni atlattığını söyleyerek yalvardım ama dinlemedi. Nefes aldırmadan dövmeye devam etti.”

Hanife Coşkun, saldırganın kendisine de yumruk salladığını, yakasından tutarak yere düşürdüğünü söyledi ve ekledi: “Eşim çoktan gitmişti. Kafasından kanlar akıyordu. Böyle bir vahşet olmaz.”

Aile adalet istiyor

Doç. Dr. Ayşe Coşkun Beyan, hukuki sürecin takipçisi olacaklarını belirterek: “Bu caninin bir daha sokağa çıkmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Babamın cesedine bile tekme atmış. Böyle bir canilik olamaz.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Ailenin diğer ferdi, Diş Hekimi Emrah Coşkun ise saldırının nasıl gerçekleştiğini şu ifadelerle anlattı: “Saldırgan arabanın arkasına vurup önümüzü kesti. Camları yumruklamaya başladı.

Babam konuşmak için camı indirdiğinde yumruk attı. Kapıyı açınca onu sürükleyip diğer tarafa götürdü ve orada kaybettik. Babam hastalıkları yendi ama bu caniyi yenemedi.”

Cenazesi Tirebolu’da toprağa verildi

Emekli öğretmen Abdullah Coşkun, Tirebolu’da kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları içinde toprağa verildi. Aile, adalet mücadelesini sürdüreceklerini belirtti.

Kaynak: DHA