Son Mühür- Ege suları için Yunanistan ve Türkiye arasındaki güç dengesinde F-35 bilmecesi sürüyor. Yunan Hava Kuvvetleri'nin 20230'a kadar 30 adet F-35'i bünyesine katma planı, Türkiye'ye yönelik F-35 yaptırımları ne olacak sorusunu da beraberinde getiriyor.
Konuyla ilgili çarpıcı bir analize imza atan Kathimerini gazetesi,
''Beyaz Saray, Kongre'nin onayı olmadan CAATSA (Amerika'nın Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası) yaptırımlarını kaldırma yetkisine sahiptir.
Ancak CAATSA'ya tabi diğer ülkelerin aksine, ABD-Türkiye savunma ilişkisi, 2019'da yürürlüğe giren ve hala yürürlükte olan 2020 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nın (NDAA) 1245. Bölümüne de tabidir.
Hüküm, Ankara'nın Rus S-400 hava savunma sistemini edinmesi ve bulundurması nedeniyle F-35 savaş uçaklarının Türkiye'ye transferini veya teslimatını açıkça yasaklamaktadır. Bu yasak, Türkiye'nin bu sisteme sahip olma statüsünde önemli bir değişiklik olmadığı sürece yürürlükte kalacaktır.'' hatırlatmasında bulundu.
Trump'ın NDAA'yı kaldırma yetkisi yok...
Analizde Trump'a CAATSA'nın aksine NDAA hükümlerini kaldırma yetkisinin olmadığına dikkat çekildi.
Kathimerini gazetesi Washington'daki kaynaklarına dayandırdığı haberinde
''Rus S-400 sisteminin depoya alındığı varsayımsal bir senaryoda - ya İncirlik Hava Üssü gibi Türkiye içinde ya da ülke dışında - ya da sistem etkili bir şekilde "devre dışı bırakıldığında" ya da ABD gibi üçüncü bir tarafın kontrolüne verildiğinde'' Türkiye'ye yönelik F-35 yaptırımlarının kaldırılması mümkün olabilecek.
Türkiye, F-35 programında 1999 yılındaki başlangıcından bu yana yer almış ve Türk savunma sanayisi uçakların üretiminde aktif rol üstlenmişti.
