BÜNYAMİN DOBRUCALI /
Eylül 2005-Mayıs 2007 tarihleri arasında CHP İzmir'in patronu Selçuk Ayhan'dı. Ayhan, o dönemde Genel Başkan Deniz Baykal'ın destek verdiği İl Başkanı Ekrem Bulgun'a karşı muhalefetin adayı olarak yarıştı. Kongrede, Bulgun'a 294, Ayhan'a 298 oy çıkarken, 13 oy geçersiz sayıldı. Ayhan, 4 oy farkla başkan seçildi.


Dursun-Karataş bilmecesi
Temmuz 2007 genel seçimlerinde CHP İzmir İl Başkanı Selçuk Ayhan'ın milletvekili adayı olmasıyla İzmir CHP, yeni başkan arayışı sürecine girdi. Ayhan'dan boşalan başkanlığa vekaleten atanan İl eski Sekreteri Zikri Dursun seçimlerden sonra MYK kararı ile görevden alındı. Yerine Kemal Karataş, İl Başkanı olarak atandı. Ancak bu atama Zikri Dursun ve ekibi tarafından mahkemeye taşındı. Mahkeme kararı Dursun lehine olsa da Karataş bir sonraki adli sürece kadar görevine devam etti. 4 Ocak günü görülen dava ile CHP İzmir Yönetimi üç kişilik kayyum heyetine devredildi. Kayyum heyeti Güler Tunçoku, Suat İstanbullu ve Kenan Eryılmaz'dan oluştu. 45 Gün içinde kongre yapmak zorunda kalan CHP İzmir, 18 Şubat 2008'de CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da katılımıyla, 382 geçerli oyun 366'sını alan Kemal Karataş'ı yeniden koltuğa oturttu. Karataş da daha sonra Konak'tan Belediye Başkan adayı olmak için görevinden ayrıldı. Ancak görevden ayrıldıktan sonra resmi belgelere imza attığı ortaya çıktığı için hayal kırıklığına uğradı.


Sandıktan Ekrem Bulgun çıktı

Olağan kongre sürecinin iki yılda bir olarak belirlendiği CHP'de seçimle gelen yeni isim 27 Şubat 2010'da, geçerli 322 oyun 320'sini alan Ekrem Bulgun oldu. Bulgun’un, kaset skandalı yüzünden görevinden istifa eden Deniz Baykal sonrası Önder Sav ve Kemal Kılıçdaroğlu’yla yaşadığı görüş ayrılığı istifayla sonuçlandı. CHP) kurultayı öncesinde Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Sekreter Önder Sav'a karşı Deniz Baykal'ı destekleyen İzmir İl yönetimi istifa etti. İstifa kararını İl Başkanı Ekrem Bulgun, "Basında çıkan bazı yayınlar, örgüt içindeki hareketlenmeler, yönetim kurulumuz üzerinde oynanmak istenen oyunlar göz önüne alınarak, genel merkezimizin de önünü açmak ve İzmir'de yine parti içi barışı sağlamak amacıyla yönetim kurulumuz istifaya karar vermiştir" sözleriyle duyurdu.


Sırada Rıfat Nalbantoğlu var

Ekrem Bulgun’un Temmuz 2010'da istifa etmesinin ardından MYK yerine Rıfat Nalbantoğlu'nu atadı. Nalbantoğlu’nun başkanlığı uzun sürmedi. İl Başkanlığı'ndan Ocak 2011’de milletvekili adaylığı için istifa eden Rıfat Nalbantoğlu'nun yerine yine MYK kararıyla bu kez Tacettin Bayır atandı. 
Bayır’ı getiren isim Gürsel Tekin’di
Bayır'ın atanmasında, bugünlerde HDP’ye bakanlık verilebilir açıklamasıyla siyasi gündemi hareketlendirip altılı masada küçük çaplı kriz yaratan dönemin Örgütten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin etkili olmuştu. Tacettin Bayır görevine Haziran 2012’deki kongreye kadar devam etti. 


Üçlü yarışta kazanan Ali Engin
Tacettin Bayır, Levent Eyipişiren ve Ali Engin’in yarıştığı kongreden zaferle çıkan isim Ali Engin’di. Ali Engin’in il başkanlığı dönemi Aralık 2014’te milletvekili adayı olabilmek için istifasıyla sona erdi. CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin’in milletvekili adaylığı için tüzük gereği 25 Aralık’ta görevinden ayrılmasının ardından yerine kimin geçeceği arayışına giren CHP’de MYK’dan Bedri Serter’in adı çıktı.


Serter’i öneren Mehmet Ali Susam ve Aytun Çıray’dı

 Serter’i Mehmet Ali Susam ve şimdilerde İYİ Parti İzmir Milletvekili olan Aytun Çıray’ın gündeme getirdiği öğrenildi. Ocak 2015’te koltuğa oturan Bedri Serter’in il başkanlığı 11 ay sürdü. Aralık 2015’te Nevzat Kavalar ve Alaattin Yüksel’in yarıştığı kongrede 281 oy alan Alaattin Yüksel, CHP İzmir'in yeni başkanı oldu. Seçimlerde Kavalar ise 269 oyda aldı. Büyük çekişmeye sahne olan kongrede 28 oy geçersiz çıktı, 48 delege ise oy kullanmadı. 12 oy farkla Alaattin Yüksel’in seçildiği kongrede Tuncay Özkan ile Aziz Kocaoğlu taraftarları arasında gerginlik yaşandı.

Alaattin Yüksel’in başkanlığı 8 ay sürdü
Kongreden zor da olsa zaferle çıkan Alaattin Yüksel’in genel merkezle yıldızı barışmayınca başkanlığı Ağustos 2016’ya kadar sürdü.  Görevinden istifa eden Yüksel istifa nedeninin herhangi bir tartışma ve gerginlik olmadığını belirterek "bu kararı tamamen yönetimsel düşünce farklılıkları, çalışma şekillerinin uyuşmaması ve bu ortamda partime daha fazla faydalı olamayacağımı düşünmemden dolayı vermiş bulunmaktayım" dedi. 


İzmir il örgütünden Genel Merkez’e çalım!
Bu süreçte önceki deneyimlerden farklı bir gelişme yaşandı. Genel Merkez’in devreye girip MYK kararıyla isim belirlemesine birçok kez tanık olan İzmir bu kez dönemin il yönetiminin hamlesiyle karşılaştı. CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel’in ani istifasının ardından CHP İzmir İl Yönetimi jet hızıyla bir toplantı yaptı. Toplantıda 26 yönetici yer aldı. Yönetim, uzun süren toplantısının ardından önemli bir karara imza attı. Parti tüzüğünün 42. Maddesi -C- bendi uyarınca alınan karara göre, Asuman Ali Güven ismi üzerinde uzlaşı sağlandı. CHP İzmir İl Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, oyların tamamını alan Güven’in yeni il başkanı olduğu duyuruldu. Bugünlerde Muharrem İnce’nin Memleket Partisi’nde siyaset yapan Asuman Ali Güven yönetimi Ocak 2018’deki il kongresine kadar sürdü. 


Deniz Yücel dönemi başlıyor
Kongre sürecinde dönemin güçlü ismi Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun devreye girmesiyle İzmir siyaseti genç bir avukatın adının ön plana çıktığına tanık oldu. Bu isim Deniz Yücel’di. Yücel’in kongrede yarıştığı isimse bugünün Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’ydü. Ocak 2018’de CHP İzmir İl Başkanlığı'nın çarşaf liste ile yapılan, kavga da çıkan kongresinde adaylardan Deniz Yücel 355 oy aldı, rakibi Utku Gümrükçü ise 234 oyda kaldı.


Siyasette önünü açan Aziz Kocaoğlu’nun aktif siyasetten çekilmesi ve yerini Tunç Soyer’e bırakmasının ardından Deniz Yücel İzmir’deki siyasi dengeler açısından çok daha kritik önemde bir isim haline geldi. Bu kritik görevde ne kadar başarılı olduğunun göstergesi olabilecek olan ilk sınav Şubat 2020’de yapılan il kongresiydi. Çarşaf liste ile yapılan ve mevcut Başkan Deniz Yücel'in tek aday olarak girdiği CHP İzmir’in 37’inci Olağan kongresi seçiminde, 655 delegeden 611'i oy kullandı. Ancak sandıktan ilginç bir şekilde Deniz Yücel'e 253 oy çıktı. 
Urla’da Burak Oğuz’un koltuğu kaybetmesiyle başlayan kriz Menemen’de Serdar Aksoy’un yerine AK Partili bir Başkanvekilinin oturmasıyla zirveye çıktı. Menemen’deki kriz sürecini yönetmede sınıfta kalan Deniz Yücel, Torbalı’da İsmail Uygur’un vefatı sonrası yerine Mithat Tekin’in ve son olarak da Menderes’te Mustafa Kayalar’ın yerine yine CHP’li bir isim olan Erkan Özkan’ın gelmesiyle daha da büyüyebilecek bir problemi atlatarak nefes alma imkanı buldu. Ve şimdi. Deniz Yücel’in 2023 seçimleri öncesi milletvekili adaylığı için görevinden istifa edip etmeyeceği merakla bekleniyor. MYK’dan seçime yönelik adaylık düşünen örgüt üyelerine ‘şu tarihe kadar istifa etmeniz gerekir’ genelgesine kadar cevabı merak edilmeye de devam edecek.

Editör: TE Bilişim