Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu cumhuriyeti ve onun değerlerini gençlere taşımayı, paylaşmayı görev edindiğini belirten Jandarma Emekli Albay Dr. Burhanettin Şenli, “ben 1986 yılında Jandarma Albay olarak görev aldım, 18 farklı yerde vatana hizmet ettim. Emekliliğim sonrası, yaptığım araştırmaları doktora ile taçlandırdım. Cumhuriyet tarihimizi gençlerle paylaşmaya çalışıyoruz” dedi.
Sakarya Harbi’ne kadar, Türk Ordusu’nun tüm harekat planlarının İngiliz İstihbarat Teşkilatı’nın elinde olduğunu belirten Dr. Şenli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan gizli oturumların dahi İngilizlerin elinde olduğunu vurguladı. Büyük Taarruz’un, istihbarat anlamında en büyük operasyon olduğunu belirten Dr. Şenli, bunu şöyle anlattı:
“Büyük Taarruz, dünyanın en büyük istihbarat operasyonudur. Bu konuda gizli kalmış konu gibi gizli kalmış kadın kahramanlarımız da var. Şehir, İngilizler tarafından işgal oluğunda, İngiliz karargahının karşısındaki evde bir ablamız oturuyor. Cam siliyor sürekli. Komutan, ikide bir şüpheleniyor. Evi araştırıyor bir şey yok. Evi aratıyor bir şey yok. Ama çalışıyor gözetleme postası devamlı. İngilizlerin hareketlerini gözlüyor, camı enlemesine silerse bir tehlike yok, dikine silerse tehlike var diyorlar Kuvayi Milliye. Hareketlerini dürbünle ablamıza bakarak kararlaştırıyor”
“Bir başka istihbarat başarısı, Mustafa Kemal'in de gayretiyle 5’nci Murat'ın kızı saraydan istihbarat teşkilatımıza katılıyor. Nazım Bey hainlikleri, çok önemli faaliyetler onun sayesinde açığa çıkıyor. Üsteğmenimizin Galip Vardar Efendi, Damat Ferit'in sır katibinin kızı, farkına varmadan çok şekilde kıymetli bilgilerimize gönderiyor. Daha sonra da kendisine anlatılınca tamamen gönüllü olarak hepsini bilgilerini, zamanında elimize geçmesini, haiyane hareketlerin önceden öğrenilmesini sağlıyor”
“Kurtuluş Savaşı’na ‘Son Mühür’”
Kurtuluş Savaşı’na ‘Son Mühür’’ü anlatan Dr. Şenli, Cambaz Mehmet’in İstanbul’daki diğer istihbarat teşkilatının gizli kahramanı olduğunu vurguladı. Cambaz Mehmet’in, oğlunun vatana hizmet etmek adına çok istekli olduğunu söyleyen Dr. Şenli, şu anıya değindi:
“Cambaz Mehmet’in, 10 yaşında bir oğlu var. Sen memleket için neler yapıyorsun, ne olur bana da bir görev ver diyor oğlu.Tamam evlat diyip, İngiliz işgal komutanının arabasının etrafında kaç tane general, kaç tane nöbetçi var öğren gel der. Gerçekten delikanlı toparlar bilgileri, getirir heyecanla beklemektedir artık. Sabah olsa da arkadaşlarına yaptığı hizmeti anlatsa. Ama arkadan daha güzel bir sahne gelmektedir. Oğlundan aldığı bilgiler üzerine Topkapılı Cambaz Mehmet, adamlarıyla saldırı yapar bu gördüğümüz arabayı, İngilizlerin altlarındaki arabayı topkapılı Cambaz Mehmet ustaca alır. Kendisi kullanarak, Akşehir'e götürüp Fevzi Çakmak Paşa'ya teslim eder. İzmirliler üstü kapalı bir araba vermek isterler İngilizlere. Bu araba ile, benim ülkeme gelirseniz sadece savaşı değil, arabayı bile alırım der. Zafer kazanıp ‘Son Mühür’ü vurduran nişanesi olarak bu olayla da, emperyalizme karşı dünyada zafer kazanan tek Lider olmam, gönderdiğin başkomutanın altındaki arabayı bile alırım cüret etmeyin mesajını verir. Korkmuyoruz, korkmayacağız”
