İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Ocak ayı ikinci oturumu Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleşti. 

Oturuma Büyükşehir şirketi Grand Plaza ile ilgili sermaye artış kararı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in ayın ilk birleşiminde yaptığı 'Ankara' sitemi üzerine gündem dışı bölümde verilen mesajlar damga vurdu. 

5 ŞİRKET İÇİN SERMAYE ARTIRIMI 
Komisyonlardan onay olarak meclis oturumuna gelen kararlardan İZELMAN’ın 571 milyon olan sermayesinin 646 milyona, İZULAŞ’ın 720 milyon 500 bin olan sermayesinin 736 milyon 809 bin TL’ye, İZDENİZ’in 233 milyon 250 bin TL olan sermayesinin 307 milyon 731 bin 250 TL’ye v Ege Şehir Yapı Planlama Müşavirlik ve Teknoloji A.Ş’nin 118 milyon 618 bin TL sermayesinin 168 milyon 618 bin TL’ye çıkarılması oy birliğiyle kabul edilirken, Grand Plaza’nın 133 milyon 458 bin 415 TL olan sermayesinin 193 milyon 458 bin 415 TL’ye çıkarılması kararına AK Partili ve MHP’li üyeler ret oyu verdi. Karar oy çokluğuyla geçti. 

Sermaye artırımı görüşmelerinde Cumhur İttifakı sıralarından ret oyu alan Grand Plaza ile ilgili karar oturumda tartışmalara neden oldu. AK Partili üyeler Grand Plaza’nın yönetim biçimini ve zarar etmesini eleştirirken, CHP cephesinden bu eleştirilere yanıt geldi. 

MISIRLI: GRAND PLAZA’YA İHTİYACIMIZ VAR MI? 
İlk sözü alan AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı, “82 milyonluk bir açıktan bahsediyoruz. Belediyelerin asli görevi altyapı, ulaşım ve kültürdür. Bunlarda zarar kabul edilebilir ancak kafe-restoran gibi ticaretten zarar edilmesi anlaşılır değil. Grand Plaza bugün İzmir’in 10 tane en kıymetli mülkünde düşük kira ile kiracı... Bu bedel de bugün buraya aktarılacak. Grand Plaza gibi bir işletmeye ihtiyacımız var mı? Rekabet açısından bakınca ki esnafa rakip olma gibi bir görevi de yok, hem fiyatlar yüksek hem de zarar ediyor. Bu işletmeyi kapatıp kiraya versek belediye belki de kar edecek. Bu nedenle önergeyi reddettik” dedi. 

PANDEMİ VE GİRDİ MALİYETLERİNİN ARTMASINDAN KAYNAKLANIYOR 
CHP Meclis Üyesi Bülent Sözüpek ise “Biz bir kamu kurumuyz. Hizmet ederken belirli zarar ve riskleri göze alabilecek güçteyiz. Vatandaşa ucuz ekmek götürüyoruz, tabiki zarar edeceğiz. Bunun yanı sıra pandemi nedeniyle tüm kafe ve restoranlar zarar etti. Batanlar oldu. Bir de Yasemin Kafe konusu var, yangın çıktı, bunun 15 milyonluk maliyeti oldu. Bu zarar Grand Plaza’dan kaynaklanmıyor. Pandemi ve girdi maliyetlerinin artmasından kaynaklanıyor. Şirketimizde sermaye artırımı kaçınılmaz hale gelmiştir” dedi. 

BELEDİYE KAPISINA DİREK KİLİT VURMALI! 
Sözüpek’in ardından söz alan AK Partili Boztepe ise “Hiç Yasemin Kafe’de Asansör’de oturdunuz mu? Oradaki fiyatları hiç gördünüz mü? Sonra buradaki gelir arka sıradakilere gidiyormuş! İzmir’e gelir gelmez önce şatoya yerleştiniz. Arkasından kendinize bir marina yaptınız, buraya yatı da Karşıyaka’dan getirdiniz. Orada ambulans olarak kullanılan yatı aldınız. ‘Halkın Bakkalı’ diyorsunuz ne halkın bakkalı! Geliri iyi olmayan kimse oradan alışveriş yapamaz. Bu şirket hep zarar ediyor. Belediye buranın kapısına direk kilit vurmalı. Yapamıyorsanız da bu başkan da beceriksiz, başkanvekili de beceriksiz” ifadelerini kullandı. 

YÜZDE 47 İŞÇİLİK GİDERİ VAR, RAYİCİN 3 KATI! 
AK Partili Erhan Çalışkan da şirketin personel giderleri üzerinden eleştirilerde bulunarak şunları söyledi: Bu şirketin işçilik gideri yüzde 47... Turizm sektöründe bu yüzde 17’yi geçmez. Problem ne? E sendikalı adam çalıştırıyoruz. O zaman yapmayın. Arka sıraları falan finanse ettiğiniz yok. Madem zarar ediyoruz, bunu da arka sıralar için ediyoruz o zaman belge getirin. Yüzde 47 ne demek biliyor musunuz? Yüzde 300, 3 katı işçilik ödüyorsunuz. Piyasa rayici 3 kat işçilik ödenir mi? BŞB’nin 29 bin kişiydi seçim zamanı. Bugün 31600 kişi çalışıyor. 2600 kişiyi işe aldınız. Yapmayın arkadaşlar! 

HALKIN BAKKALI ÇIKIŞI! 
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise son sözü alarak sermaye artırımı kararına neden ret oyu verdiklerini açıkladı. Hızal, “Bu sermaye artışına Grand Plaza özelinde neden karşı çıktığımızın bilgileri verildi. Bizim itiraz noktamız şunlar... Sonuçta bir ticari işletme, elbetteki muazzam karlar etmeyeceksiniz ama kamu kaynaklarını da doğru kullanacaksınız. Bugün ‘Nefes’ denilen İzmir Marina’daki yerde arka sıradakilerin yemek yemesi, çay içmesi neredeyse imkansız! Bunun karşılığı ekonomideki dalgalanmalar değil, orada bir standart yaratma ve arka sıradaki vatandaşların oraya gelememesi standartı... Halkın Bakkalı’nı vatandaş için yaptığınızı söylüyorsunuz. Az önce online alışveriş yapmak istedim, açtım. İki ekmek seçtim. Glutensiz ekmek, tanesi 4 lira... Sepete ekledim, bir baktım kargo ücreti 17 lira... 8 liraya 17 lira kargo ücreti. Bugüne kadar hiç bir yerde karşılaşmadım böyle bir şeyle... Burada hangi firmayla çalışıyorsunuz bilmiyorum ama bu bir işbilmezliktir. Bunu gören almaz, x firmadan 4 lira kargo ücretiyle alışveriş yaparım. Siz bu meseleye sadece sermaye artışı olarak bakarsanız ama İzmir’in kamu kaynakları heba olur gider. O yüzden bazı şirketlere oy birliği verdik ama burada işin lüksüne kaçıyorsunuz. İzmir’in parasını havaya atıyosunuz. Biz de buna itiraz ederiz ve karşı dururuz. 

CHP Grup Başkanvekili Nilay Kökkılınç ise sermaye artışının veya azaltışının ticaret kanuna göre yapılan bir işlemdir olduğunu ve konunun bu kadar büyütelicek bir konu olmadığını söyledi. 

AK PARTİ’DEN SOYER’İN ANKARA SİTEMİNE YANIT 
Öte yandan Oturumda gündem dışı konuşmalar bölümünde ise Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in haftanın ilk oturumunda oda başkanları ve temsilcileri ile AK Parti Milletvekilleri’nin Vali Yavuz Selim Köşger’in de katılımıyla yaptığı ve bakanlıklarla temaslar içeren çıkarmaya davet edilmemesine ettiği siteme AK Parti’den yanıt geldi. 

Söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Biz geçen oturumda Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kent gündemine dair önemli eleştirilerimize yanıt vermesini beklerdik ama kendisi şehirde gündemi de değiştirme adına Ankara ziyareti üzerinden açıklamalarda bulundu” dedi. AK Partili Hızal, “Öncelikle o programın randevularını Sayın Başkan’ın muhtemelen her hafta görüştüğü Ticaret Odası ve Sanayi Odası Başkanları almıştır. Elbette ki bu bilgiyi kendilerinden alabilirdi” diye konuştu. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’in de ziyaretlerde yer alması ile ilgili olarak ise şunları söyledi: Sayın Valimiz bu programların bazılarına katıldı. Ticaret Bakanlığı’nda yapılan Kemalpaşa’daki lojistik köyün yapımıyla alakalı bir görüşmeydi. Bu köy Ticaret Odası ve Sanayi Odası’nın ortak kurduğu ve Valiliğin de dahil olduğu bir şirkete dahil edilecek. Biz İzmir için çalışıyoruz. Ama siz ne yaptınız, bu iki odanın talip olduğu meslek fabrikasını vermediniz. İkincisi de organize sanayi bölgeleri ile ilgili görüşmeler yapıldı... Hızal sözlerini şöyle tamamladı: Sayın Başkan ‘Keşke ben de orada olsaydım’ diyor. Bu şehir nasıl çelişkilerle yönetiliyor? İzmir Büyükşehir Belediyesi bu sanayi bölgeleriyle ilgili önce olumlu görüş veriyor, sonra ne değiştiyse olumsuz görüş veriyor. Yani bu yatırımların İzmir’e yapılmamasını istiyor. Hal böyleyken ‘Ben neden davet edilmedim’ diye bir polemik ortaya koymak hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu konu öyle bir hale geldi ki CHP’li siyasetçiler de hazine bulmuş gibi üzerine atladı. Durum ortada! Kaldı ki Sayın Başkan İzmir’e dair yurt dışı gezileri yapıyor. Birgün Sayın Vali’yi davet etti mi? Bizim tüm milletvekillerimiz bütün belediyelerin sorunlarını çözmek için mücadlee veriyor. Örnek Buca Cezaevi... Oraya kimle gidildi? Buca Belediye Başkanı ile gidildi. Öyle bazı CHP’li vekiller gibi meseleyi sadece eleştirmek üzerinden görürseniz bu şehre katkı koyamazsınız. 

ÖZUSLU: DAVET ODALARDAN GELMİŞ OLABİLİR AMA... 
Büyükşehir Başkanvekili Mustafa Özuslu, Hızal’ın mesajlarına “Programın odalar tarafından düzenlenmiş olması bir bahane olmaz. Sayın Başkanımız bir sitemini dile getirdi. Sayın Tunç Soyer’in Sayın Valimiz ile ilişkileri gayet iyi ve uyumlu bir çalışma yürütülüyor. Ancak yurt dışı örneğine katılmak mümkün değil. Görev alanıyla ilgili değil ki... Sayın Valimiz İçişleri Bakanlığı toplantısına Sayın Soyer’i davet eder mi? Bal gibi İzmir’in meseleleri orada konuşuldu, konuşulsun zaten burada bir sıkıntı yok. Ama Sayın Hızal da İzmir’in oylarıyla seçilmiş biri olarak davet odalardan gelmiş olsa dahi ‘Büyükşehir Belediye Başkanımız niye yok?’ diye sormasını beklerdim. Bu yürekten gelen ve haklı bir sitemdi” ifadelerini kullandı. 

CHP’Lİ KÖKKILINÇ’TAN AKM’YE SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI 
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç da Ege Üniversitesi’ne ait Atatürk Kültür Merkezi’nin Emniyet’e tahsis iddialarına değindi. İzmir’i, Vali Yavuz Selim Köşger’i ve tüm meclisi AKM’ye sahip çıkma çağrısı yaptı. 

Editör: TE Bilişim