Türkiye’nin hem medya hem de siyaset arenasında önemli roller üstlenmiş isimlerinden biri olan İlnur Çevik, son günlerde yaptığı açıklamalarla kamuoyunun dikkatini yeniden üzerine çekmiştir. Uzun yıllar boyunca gazetecilik mesleğini büyük bir kararlılıkla sürdüren Çevik, kariyeri boyunca hem yerel hem de uluslararası platformlarda çok sayıda görev üstlenmiş, Türkiye'nin çeşitli dönemlerine tanıklık etmiş önemli bir figür olarak öne çıkmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yedi yıl boyunca başdanışmanlık yapması, onu sadece medya dünyasında değil, devlet yönetimi içerisinde de etkin bir isim haline getirmiştir. Son dönemde yaptığı siyasi analizler ve çıkışlar, geçmişten bugüne gelen deneyimlerinin bir yansıması olarak kamuoyunda yankı bulmuştur.

Ankara'dan Londra'ya Uzanan Bir Eğitim ve Medya Yolculuğu

27 Haziran 1952 tarihinde Ankara’da doğan İlnur Çevik, çocukluk ve gençlik yıllarını Türkiye’nin başkentinde geçirmiştir. Eğitim hayatının erken dönemlerini TED Ankara Koleji’nde sürdüren Çevik, lise yıllarından itibaren hem akademik başarıları hem de entelektüel ilgisiyle öne çıkmıştır. Henüz 16 yaşında, 1968 yılında TÜBİTAK’ın düzenlediği yarışmada ikinci olarak dikkatleri üzerine çeken Çevik, aynı yıl medya dünyasına ilk adımını atmıştır. Bu süreçte, İngiltere’de eğitim gördüğü dönemlerde edindiği dil becerisi ve uluslararası bakış açısı da kariyerine yön vermiştir.

İlnur Çevik’in medya yolculuğu, Türkiye’nin İngilizce yayımlanan gazetelerinden biri olan Turkish Daily News ile başlamıştır. Buradaki görevine henüz genç bir yaşta başlayan Çevik, kısa sürede mesleki azmi ve habercilikteki öngörüsüyle yükselmiş, 1984 yılında gazetenin Genel Yayın Müdürü olmuştur. 

Uluslararası Diplomaside Etkin Bir Rol

Gazeteciliğin yanı sıra, Çevik’in en dikkat çeken yönlerinden biri diplomasi alanında aktif görevler üstlenmiş olmasıdır. Özellikle 1991-1993 yılları arasında, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in özel danışmanlığı görevini yürütmesi, onun devlet protokolüne ve uluslararası ilişkilere ne denli hâkim olduğunu göstermiştir. Bu dönemde yalnızca içerideki siyasi gelişmeleri değil, aynı zamanda Türkiye’nin dış ilişkilerini de şekillendiren isimlerle birebir temas hâlinde bulunmuştur.

Çevik, bu görevi sırasında ABD Başkanı George H. W. Bush, Almanya Şansölyesi Helmut Kohl, Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ve İngiltere Başbakanı John Major gibi dönemin küresel liderleriyle yapılan üst düzey görüşmelere doğrudan katılmış; aynı zamanda Kuzey Irak’taki Kürt liderlerle koordinasyon görevini üstlenmiştir. Bu temaslar, onun hem gazetecilik hem de danışmanlık kariyerinde kazandığı uluslararası tecrübenin derinliğini ortaya koymuştur.

Röportajlarıyla Uluslararası Arenada İsim Yaptı

İlnur Çevik’in gazetecilik alanında kazandığı şöhret yalnızca Türkiye ile sınırlı kalmamıştır. İndira Gandhi, Hüsnü Mübarek, Muammer Kaddafi ve Muhammed Erşad gibi dünyanın farklı coğrafyalarından liderlerle gerçekleştirdiği röportajlar, onun haberci reflekslerinin uluslararası düzeyde ne denli güçlü olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Bu röportajlar, dönemin basın dünyasında büyük yankı uyandırmış ve Çevik’in ismini dünya medyasında da tanınır hâle getirmiştir.

Yaptığı bu çalışmalar, yalnızca haber değeri taşımamış, aynı zamanda Çevik’in diplomasi alanındaki etkinliğini de güçlendirmiştir. Bu başarılardan ötürü 1990 yılında Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi tarafından "Üstün Hizmet" ödülüne, 1994 yılında ise Türk-Amerikan Dostluk Konseyi tarafından "Üstün Habercilik ve Yorum Yapma" ödülüne layık görülmüştür.

Erdoğan'ın Başdanışmanlığı Görevi ve Kamu Diplomasisine Katkısı

Çevik’in siyasi danışmanlık kariyerindeki en önemli adımlardan biri, 1 Şubat 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başdanışmanlık görevine atanmasıyla gerçekleşmiştir. Bu görevini kamuoyuna duyururken Twitter hesabından "Allah utandırmasın" şeklinde kısa ama anlamlı bir mesaj paylaşmıştır. Bu görev süresi boyunca, Türkiye’nin güvenlik, dış politika ve kamu diplomasisi stratejilerinde çeşitli katkılar sunmuştur.

Yedi yıl süren başdanışmanlık görevinde, Çevik’in gazetecilik deneyimi ve uluslararası birikimi, Erdoğan yönetimi tarafından karar alma süreçlerinde değerlendirilen önemli unsurlar arasında yer almıştır. Özellikle Batı ile ilişkiler, Orta Doğu politikaları ve medya stratejileri gibi başlıklarda Çevik’in bilgi ve analizlerinden yararlanılmıştır.

Yazarlık ve Medya Faaliyetlerine Devam Ediyor

İlnur Çevik’in kariyeri yalnızca siyasi danışmanlık ve diplomatik görevlerle sınırlı kalmamıştır. Uzun yıllar boyunca Zaman gazetesinde köşe yazarlığı yapan Çevik, aynı zamanda Kanal 7 ekranlarında yayınlanan "Başkent Kulisi" programının daimi yorumcularından biri olarak Türk televizyon izleyicisinin hafızasında yer etmiştir.

Günümüzde ise A Haber ekranlarında yayınlanan "Diplomasi" programında yorumculuk yapmakta, ayrıca yazılarını Daily Sabah gazetesinde sürdürmektedir. Bu mecralarda, Türkiye’nin dış politikası, güvenlik politikaları ve küresel ilişkileri üzerine analizlerini paylaşmakta; tecrübelerini güncel gelişmeler ışığında kamuoyuna aktarmaktadır.

Gündeme Yansıyan Sözleriyle Yeniden Tartışma Yarattı

Son olarak yaptığı açıklamalarda, Türkiye’deki siyasi gidişata ilişkin olarak erken seçim çağrısında bulunması, hem medyada hem de siyaset kulislerinde geniş yankı uyandırmıştır. “Türkiye’yi seçime götürmeli, bunun en geç 2 yıl içinde yapılması lazım, yoksa büyük sorun yaşanır” ifadelerini kullanan Çevik, Erdoğan’a doğrudan çağrıda bulunmasıyla dikkat çekmiştir.

Ayrıca, Erdoğan’ın bazı tutumlarına dair dikkat çekici bir anekdotu paylaşarak, “Bıyık bırakılacak, Mevlüt Çavuşoğlu bile bıyık bırakmak zorunda kaldı” şeklindeki açıklaması, yalnızca siyasi değil, aynı zamanda kültürel kodlara dair yaptığı yorumlarla da gündem oluşturmuştur.

Kaynak: Haber Merkezi