Son Mühür Haber Merkezi/ Melekşah Tufaner Sıcak Bakış programına konuk olan İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar, Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı.
Yerel seçime giderken, İzmir’de yaşanan grevleri değerlendirerek konuşmasına başlayan Hüsmen Kırkpınar, “Türkiye’de birçok konuda yasa var ama en büyük yasamız Anayasa. Anayasa’yı hiçe sayan özellikle Anayasa’nın değişikliği konusunda çok iddialı söz sahibi olan, bu maddeler de ne kadar zaman sonra değişecek bilmiyoruz ama bu ülkede adalet en çok aranan ve istenen bir konu oldu. Adaletin olmadığı yerde insanların haklarını araması pek de mümkün olmuyor. Toplu taşıma ile ilgili de, İzmir’de son iki gündür Büyükşehir Belediyesi çalışanları Anayasa’dan aldıkları hakla grev haklarını kullandılar. İki gün sürdü ve anlaşma ile sonlandı” dedi.
“Ekonomimiz kırılgan…”
Kırkpınar, “Bu ekonomik krizle beraber paramızın durumu aşağı çekildiği için enflasyonla beraber işsizlik oranında da artış oldu. İnsanlar bir kaç yıl öncesine kadar kendi araçları ile işlerine giderken artık toplu taşıma kullanmaya başladılar. Bunun nedeni de akaryakıt fiyatlarının artmış olması. Ekonomimiz kırılgan bir ekonomi. Bunun sebebi de geldikleri günden beri geliştirdikleri bir ekonomik kalkınma planları yok. O dönemde geldiklerinde bu ülkeye sıcak para geldi. Biz onu bitmez bir bahar zannettik. Tarımı, sanayiyi, endüstriyi ihmal ettik. Bir denizimiz bir güneşimiz var dedik ona çok güvendik. Paramız kıymet kaybedince ülkenize olan turistik ziyaretler dolayısı ile artar” ifadelerini kullandı.
“İşçinin emekçinin hakkı verilmeli”
“Ama bu İzmir’in grevle ilgili yaşadığı sıkıntıyı ben bizzat gözlemledim. Benim evimin hemen önündeki yolda insanlar şaşkın şaşkın birbirlerine baktılar. Ne tramvay çalışıyor ne metro ne de belediye otobüsleri geliyor. Birbirlerinin arabalarına binerek işe gitmeye çalışan insanları da gördüm. Zor bir sınavdı ama atlatıldı. Diğer partilerin belediyelerinde çok görmeye alışık olmadığımız bir şey bu. Bunu İzmir’e yaşattılar. Ebetteki işçinin emekçinin hakkı kurumadan verilmeli diye düşünüyorum.”
“7500 lira ile geçinmeye çalışan insanlar var”
Kırkıpınar, “Bu ülkede açlık sınırı 12 bin lira, asgari ücret 11 bin 500 lira. Bu ülkede yoksulluk sınırı 37 bin lira, memur maaşı 22 bin lira. Emekli maaşlarında da biz muhalefet partisi olarak yasa daha mecliste tartışılırken, Devlet Bahçeli emekliye seyyanen 8 bin lira verilmesi gerek demişti. Bahçeli’nin bu ifadesinden sonra bir görüşmede oldu Cumhurbaşkanı ile. Oylama yapılırken mecliste biz evet diye oy kaldırdık, MHP ise çekimser kaldı. Bunu da millet, herkes izledi. Bu ülkede 16 milyon emekli var, eş ve çocukla yaklaşık 35-40 milyon. Kentin en güzel yerlerinde kiralar 4 binden aşağı yokken, ortalama kiralar 8-10 binken bir emeklinin işi yok, evi yok. Sadece gıda ve aldıkları maaşla geçinmek durumundalar. 7500 lira ile geçinmeye çalışan insanlar var. Onuru ile çalışmış 35 yılını vermiş insanlar bunlar. Primlerini de yatırmışlar. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı yılbaşı civarında emeklilere iyileştirme yapacağını söyledi. Sürekli insanlara bir şey vadediyor ve vadettiği şey karşılığı oy alıyor ve karşılığında başka bir şey yaşatıyor” dedi.
“Bizi nasıl bir kış bekliyor?”
“6 Şubat depreminde 11 il etkilendi. Bu hükümet yönettiği ve takip ettiği ekonomik politikaları bu kadar mı zayıftı? Motorlu ve Taşıtlar Vergisi’ne ek ödeme daha getirdi. İki ödeme dedi. Bu kadar ekmeğe, yağa, tuza, kıymaya aklına gelebilecek her şeye zam geliyor. Bu hükümetin bundan önce atadığı merkez bankası başkanı şimdi bankacılık denetleme ve düzenlemeye atanan Kavcıoğlu, yüzde 23 enflasyon veriyordu. Gaye Hanım ise yeni bir düzenleme yaparak yılsonu enflasyonu yüzde 58, 2024’de 23, 2025’de 15 olduğunu iddia ediyor. Bize o kadar doğalgaz da bulduk dediler. Daha kış gelmedi acaba nasıl bir kış bizi bekliyor? Köyler de boşaltıldı, tarımdan vazgeçtiniz. Şimdi tarımla ilgili yeni proje sunmaya başladınız.”
“Hanelerde huzur yok”
Kırkpınar, “Ülkeyi yönetenlerin dar ve sabit gelirliyle içine emekliyi de koyalım herkesin belli bir ücretle hayatı idam ettirmelerini bekliyor. Ama bir tarafta da sokaklarda da can güvenliğinin olmadığı, çarşı pazarında da fiyatların uçtuğunu gören halkın bakıp da alamadığı bir huzursuzluk yaşıyoruz. Biz ülke olarak güçlü ülkeyiz diyoruz. Böyle bir durumda ülkede, sokakta, hanelerde huzur yok. Ben yayına gelmeden Bostanlı Pazarı’nın önünden geçiyordum. Trafik polisi ile esnafın hoş olmayan görüntüsü vardı. Çok büyük bir gerginlik vardı. Baktığınız da mutlu insan var mı var. Kim? Tuzu kurular. İnsanlar huzursuz. Bölgeler olarak Ege, Marmara mutlu diyemeyiz. Ekonominin iyi olduğu bir ortam da bunlara şahit miydik? Çok az. İnsan sosyal bir varlık, temel ihtiyaçları var. Ortak bir hayat yaşıyoruz herkes gergin herkes sinirli. Bir tek sebebi var o da bu ülke iyi yönetilmiyor. İyi yönetilmiyor ama iktidara yeniden geliyorlar.”
“Sıcak para hiç bitmeyecek sandık”
“AK Parti kurulduğunda bir parti programı açıklandı. Parti programında da ben siyasette değildim ama takip ediyordum. Yüzde 34 oyla parlamentonun yüzde 65 sandalyesini alarak yönetime geldi. Diğer partiler dışarda kaldılar. 2007, Temmuz seçimlerine kadar bu ülkede gerçekten hiç oy vermememe rağmen doğru işler yaptılar. O sıcak paranın bitmesi hiç bitmeyecek bir bahar gibi yaşandı. İnşaat sektörü üzerinden ekonomik politikalarını geliştirdiler. Yatırımcılar geldi, paralar bulundu. Hiçbir tedbir almadan Kemal Derviş’in o dönemde getirdiği sıkıştırılmış para politikaları, bankacılık düzenleme ve denetleme ile birlikte 2008’e kadar götürdü. Daha sonra bir referandum yapıldı. Yetmez ama evet diyen insanlar oy istediler. Daha sonra parlamentodan daha güçlü çıktılar. Yargıyı da ellerine aldıkları süreç ile giderek iktidarın demokrasi adına vadettiklerinden vazgeçip, tekli yönetim sistemine doğru taşıdılar. İlk defa 2015’in 7 Haziran seçimlerinde iktidara gelemediler. 1 Kasım seçimleri ile yüzde 49’a çıktılar. 2017 yılında cumhurbaşkanına geçiş ile ilgili bir referandum oldu. Daha sandıklar kapanmadan, geçersiz oy olan pusulasız oylar geçildi oy sayıldı. 21 yıllık AK Parti iktidarında neden böyle oldu ya gelelim. Liyakatin olmadığı, eğitimin yozlaştığı, adam kayırmanın olduğu bir yerde mutlu insan görmemiz mümkün değil. Sayın Erdoğan her seçim öncesi kendi seçmenini konselide edecek şeyler açıkladı. Vaatler havada uçuştu böylece bir durumda. “
“2024 yerel seçimlerinde beklediklerini bulamayacaklar”
Kırkpınar, “Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı ile Cumhur İttifakı’nın adayı farklı frekanslarda konuştular. Kemal Bey, sürekli vaadlerde bulundu. O uydurma montaj videolara rağmen büyük kentlerde oy kaybına uğradı AK Parti, yüzde 35 oy aldı. Ama Tayyip Bey yetmedi HÜDA PAR’dan oy aldı yetmedi Sinan Oğan’dan, DSP’den de oy aldı. Demek istediğim şu Tayyip Bey pragmatist bir insan seçim kazanma odaklı her zaman. Ben öyle görüyorum ki emekliye dedikleri maaş zamlarını yapsalar 2024 yerel seçimlerinde beklediklerini bulamayacaklar. Biz 5 yılı tamamlamış, 6. Yılına giden bir siyasi partiyiz. Başımıza gelmedik şey kalmadı ilk seçimde. 6 yıllık bir parti ikinci seçime girdi ve yüzde 10 bir oyu var. Seçimlerden önceki anketlerde 18-19 civarında oyumuz vardı. Bu 6’lı masadaki son toplantı Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde olduğunda genel başkanımız masadan ayrılmak durumunda kaldı. Ertesi gün basın toplantısında sert bir üslupla olan biteni de anlattı. Daha sonra görüşmelerde, cumhurbaşkanı adayları ile bir toplantıda da bulundu. CHP’nin destekçisi olan yayın kuruluşları çok hakarette etti. Türkiye genelinde bir linçe sahip olduk” dedi.
“Teşekkürü HDP aldı”
“Genel başkanımızla danıştay yapmıştık. Orada 80 il başkanına tamamınız İstanbul’a gideceksiniz ben de orada olacağım dedi. Ben de o zaman 8-9 aylık bir il başkanıydım. Kendi imkanlarımızla, bütçemizle İzmir’den 15-16 il başkanımızla gidip, görevlendirildiğimiz yerde çalıştık. İstanbul’u alan Türkiye’yi alır sözüne sahip olan Sayın Erdoğan’ın sözü üzerine biz Millet İttifakı İstanbul’u biz aldık. 11-12 gün orada biz kendi imkânlarımızla kaldık, bize yer vermediler. Biz teşekkürü hak ettik diye düşündük ki zaman zaman oldu. Ama teşekkürün büyüğünü aday çıkarmayan HDP aldı. Bize yarım ağızla onlara dolu dolu teşekkür ettiler. İttifak ya da iş birliği. Hangi seçim olursa olsun seçim bitince ittifak devam etmez. Şu anda da bir ittifak söz konusu değil. Biz meseleye Cumhur İttifakı gibi bakmıyoruz. İstanbul’da kazandık ama burada kaybettik. Bizim kendimiz dışında biz kaybettik diyen olmadı. En son da zaten genel başkanımız lamı cimi yok biz kaybettik dedi. İttifak ya da iş birliği olur olmaz bilmiyorum, toplantı yapılarak karar alınır. Muhtemelen yerel seçimlere giderken bu yine yapılacaktır. “
“Gaye Hanım’a teşekkür ederim”
Kırkpınar, “Şu anki ekonomi de Gaye Hanım geldi ekonominin başına geçti. Peki, açıkladıkları bir şey var mı? Merkez Bankası’na yine de teşekkür ederim gerçeği gördüler. İnatla, Nas’la yürüyen politikaya rağmen. Ben bu programda demiştim faiz sebep, enflasyon sonuçtur diye bir mantık yok. Bunun üzerine ülkeyi bu hale getirdiler o yüzden teşekkür ediyorum Merkez Başkanına. Ama Merkez Bankası’na gelen döviz bizi eylül ayına kadar taşıyacak. Biliyorlar ki Ekim, Kasım, Aralık yüzde 58’i yakalayacak” diye konuştu.
