Kırıkkale’de, 11 yıldır kayıp olan Hüseyin Okumuşoğlu’nun parçalanmış cesedinin bir evin buzdolabı ve derin dondurucusunda bulunması, Türkiye’yi sarsan bir cinayet vakası olarak gündeme oturdu. 2014’te Ankara’dan Kırıkkale’ye gittikten sonra kaybolan Okumuşoğlu’nun cesedi, ev sahibinin çilingirle girdiği dairede ortaya çıktı. Çalılıöz Mahallesi’nde yaşanan bu korkunç olay, 4 şüphelinin gözaltına alınmasıyla yeni bir boyut kazandı. Soruşturma, cinayetin nasıl ve kimler tarafından işlendiğine dair sır perdesini aralamaya çalışıyor. İşte olayın detayları ve şu ana kadar bilinenler.
Hüseyin Okumuşoğlu’nun kayboluşundan 11 yıl sonra ortaya çıkan bu vahşi cinayet, hem komşuların hem de yetkililerin şaşkınlığına neden oldu. Evde koku olmaması, kiranın düzenli ödenmesi ve dairenin nadiren kullanılması, cinayetin uzun süre gizli kalmasını sağladı. Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü ve Adli Tıp Kurumu’nun yürüttüğü incelemeler, olayın ardındaki gerçekleri ortaya çıkarmak için yoğun bir şekilde devam ediyor. Ancak, katil ya da katillerin kim olduğu henüz netleşmedi.
Hüseyin Okumuşoğlu kimdir?
Hüseyin Okumuşoğlu, 2014 yılında kaybolduğunda 40 yaşında olan bir erkek. Ankara’dan Kırıkkale’ye geldikten sonra kendisinden bir daha haber alınamamış ve hakkında kayıp ilanı verilmişti. Okumuşoğlu’nun mesleği, aile durumu ya da Kırıkkale’ye geliş nedeni gibi kişisel bilgilerine dair kamuoyuna açık detaylı bir veri bulunmuyor. 2014’teki kayıp vakası, o dönemde yerel basında sınırlı şekilde yer almış, ancak dosya çözülememişti. Cesedin bulunmasıyla, Okumuşoğlu’nun 11 yıl önce öldürüldüğü ve cesedinin parçalanarak derin dondurucuda saklandığı ortaya çıktı.
Ne oldu?
Olay, Kırıkkale’nin Çalılıöz Mahallesi 11’inci Sokak’ta, 3 katlı bir apartman dairesinde 16 Mayıs 2025’te gün yüzüne çıktı. Ev sahibi C.Ç., il dışında yaşarken, kiracısı Meliha Veske’nin kira ödemelerini durdurması üzerine durumdan şüphelendi. Veske’yi telefonla arayan C.Ç., Veske’nin kızı tarafından 3 Mayıs 2025’te sağlık sorunları nedeniyle hayatını kaybettiği bilgisini aldı. Bunun üzerine Kırıkkale’ye gelen C.Ç., dairenin kapısını çilingir yardımıyla açtı ve korkunç bir manzarayla karşılaştı.
Evde, buzdolabı ve derin dondurucuda, çöp poşetlerine sarılmış parçalanmış bir erkek cesedi bulundu. Polis ekipleri, olay yerinde bıçak, satır ve kan izleri tespit etti. Cesedin, 2014’ten beri kayıp olan Hüseyin Okumuşoğlu’na ait olduğu, Kırıkkale Adli Tıp Kurumu’nun ilk incelemeleriyle doğrulandı. Cesedin parçalanarak dondurucuya yerleştirildiği ve 11 yıl boyunca saklandığı belirlendi. Elektrik faturalarının düzenli ödenmesi ve apartmanda koku hissedilmemesi, cinayetin gizlenmesini kolaylaştırdı. Komşu Lütfü Gümüşsoy, dairenin nadiren kullanıldığını ve kiracıyı hiç görmediklerini belirterek, “Ev sahibi ‘Kirasını alıyorum’ diyordu, biz de biri var sanıyorduk” dedi.
Kim öldürdü?
Şu an için Hüseyin Okumuşoğlu’nun katili ya da katilleri hakkında kesin bir bilgi yok. Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, olayla ilgili 4 şüpheliyi gözaltına aldı, ancak bu kişilerin kimlikleri ya da suçla bağlantıları kamuoyuyla paylaşılmadı. Soruşturma, Meliha Veske’nin evdeki rolüne ve gözaltındaki şüphelilerin ifadelerine odaklanıyor. Veske’nin 3 Mayıs’ta ölmesi, cinayetin onun hayattayken işlenip işlenmediği sorusunu gündeme getiriyor. Adli Tıp Kurumu’nun otopsi raporu, ölüm zamanı ve nedenine dair daha fazla bilgi sağlayabilir. Gizli tanık ya da HTS kayıtları gibi ek delillerin de soruşturmada kullanılması bekleniyor.
Olay yerinde bulunan bıçak ve satır, cinayetin vahşi bir şekilde işlendiğini gösteriyor. Polis, şüphelilerin Veske’nin ailesi, yakın çevresi ya da dairenin diğer kullanıcıları arasında olabileceğini değerlendiriyor. Ancak, 11 yıllık süreçte dairenin nasıl gizlice kullanıldığı, kiranın kim tarafından ödendiği ve cesedin neden saklandığı gibi sorular henüz yanıt bulmadı. Soruşturmanın derinleşmesiyle, cinayetin kişisel bir husumet, mali bir anlaşmazlık ya da başka bir nedenle işlenip işlenmediği netleşebilir.
