Son Mühür- Anadolu’nun en eski mevsimsel kutlamalarından biri olan Hıdırellez, her yıl 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece çeşitli ritüellerle karşılanıyor. Baharın gelişini ve doğanın uyanışını simgeleyen bu özel gecede, insanlar dileklerini evrene iletmek için farklı uygulamalara başvuruyor. Bu ritüellerin arasında son yıllarda dikkat çekenlerden biri de defne yaprağına dilek yazma geleneği oldu.
Kadim sembol
Tarihi Antik Çağ’a kadar uzanan defne yaprağı, geçmişten günümüze arınmanın, bilgeliğin ve huzurun simgesi olarak kabul ediliyor. Hıdırellez gecesi ise bu yaprak, dileklerin taşıyıcısı haline geliyor. Geleneksel inanca göre, defne yaprağına yazılan dilek, baharın canlandırıcı enerjisiyle birlikte evrene ulaşıyor.
Ritüelin uygulanışı
Ritüel oldukça sade gerçekleşiyor: Gerçekleşmesini arzuladığınız dileği bir defne yaprağı üzerine yazıyorsunuz. Ardından bu yaprağı gece boyunca yastığınızın altına koyuyorsunuz. İnanca göre, rüyada dileğin gerçekleşme biçimine dair semboller ya da işaretler görülüyor. Ertesi sabah ise dileğinizi taşıyan defne yaprağı yakılarak ya da doğaya bırakılarak ritüel tamamlanıyor.
İnanç, umut ve ortak duygular
Her yıl binlerce kişi bu geleneksel uygulamayı sürdürerek dileklerini defne yapraklarına emanet ediyor. Kimi evlilik, kimi iş, kimi de sadece iç huzuru diliyor. Farklı niyetlerle yapılan bu dilekler, ortak bir duyguda buluşuyor: İnanç, umut ve geleneksel değerlerle doğayla yeniden kurulan bağ.
