Yerel Yönetimler

Hayatta kalabilmek için tek çaresi ‘hamile’ kalmak

Abone Ol


“Bu hastalıktan kurtulmanın yolu çocuk sahibi olmaktan geçiyor”
Yüzde 80 engelli olduğunu anlatan Bahriye Çamyaran Erol, “Aynı zamanda böbreklerimde oluşan bir tümör sonucunda yapılan tedavi ve tetkiklerde çocuk sahibi olmam gerektiği söylendi. Fakat bir yıldır tedavi görmeme rağmen yumurta rezervi azlığından dolayı normal şekilde çocuk sahibi olamayacağım söylendi. Kurtulmanın yolu da çocuk sahibi olmaktan geçiyor. Çocuk sahibi olunca hamilelikte çocuğun salgıladığı bir madde oluyormuş, bu madde böbreklerdeki tümörün atılmasını sağlıyormuş. Aksi taktirde atmazsa ameliyat olmak zorunda kalacağım ve böbreklerimi kaybedeceğim. Böyle de bir sonuç var. Birde eğer hamilelikte eğer böbreklerden tümör atılmazsa çocuğun kordon bağından alınacak kan, bana nakil edilerek kurtulma şansımın olduğu söylendi. Çünkü hasta hücreler bu nakille yenileniyormuş diye doktorlarımız bana söylediler” dedi.

“Normal hamilelik olmadığı için tüp bebek yapılması gerekiyor”
Tüp bebek sahibi olabilmek için maliyeti karşılayamadığını söyleyen Erol, “Normal hamilelik olmadığı için tüp bebek yapılması gerekiyor denildi. Tüp bebek sahibi olabilmem içinde olan maliyeti ben karşılayamıyorum. Ben, hayatımı idame ettirebilmem için, hayatta kalabilmek için yardım talebim var. Bu hayatı sürdürebilmek için bu hamileliğe ihtiyacım var. Aksi taktirde tüp bebek sahibi olamazsam bu hayatı sürdüremeyeceğim. En kısa zamanda 6 ay veya 1 yıl içerisinde böbreklerim alınacak. Bu yüzden benimde başka çarem kalmadı. Yaşamak için bu tüp bebeğe ihtiyacım var” diye konuştu.

“Çocuğumun annesiz kalmasını istemiyorum”
4 yaşında bir çocuğunun olduğuna dikkati çeken Bahriye Çamyaran Erol, “Ben, çocuğumun annesiz kalmasını istemiyorum. Ben, çocuğumu Allah’ın izniyle huzurlu ve mutlu bir yuva kurabilmek için onu huzurlu bir şekilde büyütebilmek için bu sağlığa ihtiyacım var. Çünkü ben çocuğumun annesiz kalmasını istemiyorum. Daha ben çocuğuma 4 yıl oldu doyamadım ki. O büyürken onunla birlikte yaşamak, okula başladığını görmek, evlendiğini görmek ya da okula giderken çocuğumu görmek, ona refakat etmek istiyorum. Bu hayattan göçüp gidip eşimi de aynı şekilde boynu bükük bırakmak istemiyorum. Lösemiyi de hayırseverlerin destekleriyle yendim. Bu şekilde hayatımı sürdürmeye çalışırken tekrardan böbreklerimdeki bir tümörün olduğunu bilmek tabii ki beni yıktı. Ama ben yine hayırseverlerin desteğiyle eskiden olduğu gibi bunu yeneceğime de inanıyorum” şeklinde konuştu.

“Çocuğumu tek başıma büyütmek istemiyorum”
Eşi Bahriye Çamyaran Erol’un 8 yıl önce lösemi hastalığını yendiğini belirten Muzaffer Erol ise, şöyle konuştu: “Eşim Lösemi hastasıydı. Lösemi hastalığını gazetecilerin ve hayırseverlerin yardımlarıyla yendi. Şimdi de eşimin böbreklerinde tümör olduğu söylendi. Yaklaşık biz, 1 yıldır Bolu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine gidiyoruz. Eşimin çocuğu olması gerekiyor böbreklerinden rahatsızlığı geçirebilmesi için kadın doğumcuların ve diğer tedavi eden hocalarımızın bizlere söyledikleri bu şekilde. Bize bu yüzden tüp bebek sahibi olması gerektiği söylendi. Tüp bebek sahibi olabilmek için yaklaşık maliyetinin 15-16 bin TL civarında olduğunu öğrendik. Bizim bunu karşılayacak maddi durumumuz yok. Bu yüzden hayırseverlerin yardımlarını bekliyoruz. Eşimin daha kötü olmasını istemiyorum. Bizim 4 yaşındaki bir çocuğumuz var. Onunda boynunun bükük kalmasını istemiyoruz. Eşimin yaşaması için bu bebeğe sahip olması gerekiyor. Eşimin lütfen kurtarın, ben çocuğumu tek başıma büyütmek istemiyorum. Eşimin yaşaması için, çocuğumun boynunun bükük kalmaması için hayırseverlerin yardımlarını ve dualarını bekliyoruz.”